YOKSA ARINÇ, ERDOĞAN'I HİÇ TANIYAMAMIŞ MI?

Doç. Dr. Can CEYLAN
Tüm Yazıları
Maalesef çabuk unutmaya meyilli bir toplumuz.  FETÖ dediğimiz terör örgütünün 15 Temmuz'daki hâin darbe girişimini neredeyse hiç olmamış gibi unutacakken, Bülent Arınç bir çıkış yaptı.

“Bayram değil, seyran değil, eniştem beni niye öptü” sözünü hatırlatan bu çıkışta, KHK ile işten atılanların mağduriyetinden dem vurdu. Bunu yaparak sanki KHK’ların hepsi mâsummuş ve mağdurmuş gibi bir algı uyandı.

Bu algıyı yaratmaya çalışanlar, hem içeride hem de dışarıda zâten fazlasıyla var. Ama bunlar başta muhalefet olmak üzere, diğer terör örgütleri ve Türkiye’nin milli menfaatlerini zerre kadar önemsemeyen ve gazeteci, sanatçı, sporcu gibi kimliklerin arkasına gizlenen kişiliksiz isimler. Karşı tarafta böyle bir şer ittifâkı varken, Bülent Arınç’ın bu çıkışla onların ekmeğine yağ sürmesi kamuoyunda, AK Parti tabanında ve Cumhur İttifâkı’nda gerginlik oluşturdu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç’ın bu çıkışını "esefle karşıladı". Bunlar teessüfle karşılanacak, yâni olmaması gereken bir olay veya söylenmemesi gereken sözlerdi Bülent Arınç’ın bu söyledikleri. Yüksek İstişâre Kurulu’nda bu çıkışın hesâbı sâdece esef ve teessüf seviyesinde kalır mı, kalmaz mı bilmiyorum. Zira Bülent Arınç’ın, bir tartışma programında bu ifâdesinden pişman olduğunu açıklayıp geri adım atması fazla zaman almadı. Ama o laf ağızdan bir kere çıktı ve kayıtlara geçti.

Bülent Arınç kim?

Unutanlar ve bilmeyenler olabilir. Millî Görüş çizgisinde senelerce siyâset yapmış, AK Parti’nin kurucularından, AK Parti hükûmetlerinden bakanlık yapmış, TBMM başkanlığı görevinde bulunmuş, AK Parti içinde, “Arınçlılar” diye bilinen grubun en başı olmayı sürdürecek kadar etkin bir isim. Bunun yanında, 15 Temmuz hâin darbe girişiminden sonra, FETÖ gerçeğini göremediği için kendine “ahmak” diyecek kadar “özeleştiri becerisi” gösteren bir hukuk adamı. Ama “parsel parsel sattılar” sözüyle siyâsî rakipleri ve şer odaklarını sevindirecek kadar, zaman zaman basireti bağlanabilen bir siyâsetçi. Son görevi itibâriyla Yüksek İstişâre Kurulu üyesi. Yâni Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AK Parti genel başkanı olarak, bunca hengâmeye rağmen trenden indirmediği bir isim.

KHKlılar çıkışından sonra, Odatv gibi mahfillerde yazı yazan Sabahattin Önkibar gibi gazeteciler, Bülent Arınç’ı "Fetönün haber güvercini" gibi göstermeye çalışıyor. Bülent Arınç’ın bu çıkışından birkaç gün sonra 15 Temmuz öncesi azılı FETÖ savunuculuğu yapmış, Recep Tayyip Erdoğan’ı televizyon ekranlarından ve gazete köşelerinden tehdit etmiş isimlerden Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan ve Mehmet Altan’ın serbest bırakılması, birilerinin değirmenine gelen suları fazlalaştırdı. Sabahattin Önkibar’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan lehinde akıl veriyormuş gibi yapıp MHP lideri Devlet Bahçeli arasını açmayı amaçlayan yazısı gibi yazılar da artacak gibi gözüküyor. Hamdolsun, devletimizin metâneti en üst seviyede.

Sözüm ona, FETÖcüler pişmanmış, Türk ve İslâm tarihine hâin olarak geçmek istemiyorlarmış ve üç sene önce “yatakta alıp şafakta sallandırmak” istedikleri adamdan “son bir şans” istiyorlarmış. Bunu da Bülent Arınç aracılığıyla yapıyorlarmış. Cumhurbaşkanı Erdoğan da Bülent Arınç’ı “esefle karşılamak”tan başka bir şey yapmayarak “esnek” davranıyormuş. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın neler yapacağını zaman gösterecektir.

“Kayıp eşek ” olayı kulaklara küpe olsun

Recep Tayyip Erdoğan’a “dava arkadaşı” olacak kadar yakın olmuş Bülent Arınç’ın böyle bir işe soyunması şimdi aktaracağım olay gibi olaylar üzerinden Recep Tayyip Erdoğan’ın nasıl bir siyâsî hafızaya sâhip olduğunu anlamadığı anlamına gelir.

Seneler önce, Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığı sırasında, İstanbul’un su sorununa çözüm bulmak için çevre il ve ilçelerden tankerlerle su getirilmektedir. Bu ilçelerden biri de Sakarya’nın Geyve ilçesidir. Geyve’nin belediye başkanı da o zaman Anavatan Partili olan Mehmet Kır’dır. Recep Tayyip Erdoğan, partisi tarafından düzenlenen bir mitingde konuşma yapmak için Geyve’ye gelir. Konuşması sırasında, belediye hoparlörlerinden kısa aralıklarla “kayıp eşek” anonsu yapılır ve Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşması sabote edilir. Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasını yapar ve miting meydanındaki vatandaşa pek bir şey hissettirmez. Ama tepkisiz kalmaz ve Geyve belediyesinden her gün İstanbul’a gelen tankerlerin su getirme anlaşmasını iptâl eder. Ama Geyve’ye yardım etmeye devam eder.

Aradan seneler geçer. Türkiye 28 Şubat’ta “postmodern darbe” tecrübesini yaşar. Refah Partisi kapatılır. Recep Tayyip Erdoğan, sâdece şiir okuduğu için görevden alınır ve hapse mahkûm olur. Ama bunların ardından, “muhtar bile olamaz” denilen Recep Tayyip Erdoğan başbakan olur.

Kayıp eşek anonsunu yaptıran zamânın ANAP’lı belediye başkanı Mehmet Kır, iki dönemin ardından üçüncü dönem belediye başkanlığını MHP’den yapar. Bir sonraki dönem de başkanlığa devam etmek için AK Parti’ye geçmek ve AK Parti’den belediye başkanı olmak ister. Bu isteğini zamânın AK Parti Geyve ilçe başkanına bildirir. AK Parti Geyve ilçe başkanının “kayıp eşek anonsu”ndan haberi yoktur veya unutmuştur. Mehmet Kır’ın randevu isteğini AK Parti genel merkezine bildirir ve Recep Tayyip Erdoğan’dan randevu alınır.

Zamânın AK Parti Geyve ilçe başkanı ve AK Parti’ye geçmek isteyen Mehmet Kır, Ankara’nın yolunu tutarlar. Randevu saatinde genel başkanlık makamında Recep Tayyip Erdoğan tarafından kabul edilirler. Nezâket gereği kahveler söylendikten sonra, Recep Tayyip Erdoğan ziyâret konusuna geçmeden şu soruyu sorar: “Ne oldu, kayıp eşeği bulabildiniz mi?”

AK Parti’den siyâsî ikbâl peşine düşen Mehmet Kır, daha sorusunu sormadan cevâbını alır ve kahvesini içemeden kalkar, Geyve’ye döner. Mehmet Kır’ın bugünlerde İyi Parti’de devam eden siyâsî hayâtı yazımızın konusu dışındadır.

Böyle siyâsî bir hâfızaya sâhip Recep Tayyip Erdoğan, şahsına yapılan bir hakareti unutmazken, 251 vatandaşımızın şehit olmasına ve binlerce vatandaşımızın sakat kalmasına sebep olan millî bir konuda “af” için aracı olmaya kalkmak, Bülent Arınç’ın Recep Tayyip Erdoğan’ı tanıyamadığını göstermektedir.

2023 Treni

Şâyet tüm bu çıkışlar, ileri ve geri adımlar, sürpriz mahkeme kararları, Türkiye’yi 2023 yılındaki seçimlere götürecek trene binmek içinse, şu bilinmelidir ve bilmeyenler öğrenmelidir ki, hem yerüstünden hem de yeraltından tren yolunu yapmak ve treni yürütmek konusunda Recep Tayyip Erdoğan’ın sâhip olduğu tecrübe kimsede yoktur. 2023 için yapılacak her plânın karşısında, doğrudan ve çapraz birçok alternatif plân ve seçenek farklı istasyonlarda bekliyor olacaktır.