​YİNE İSRAİL SORUNU

Ömer EROĞAN 24 Ara 2017

Ömer EROĞAN
Tüm Yazıları
Jean d'Ormesson ve dil üzerine hassasiyetleri ile ilgili bir karalama hazırlar iken …

Jean d’Ormesson ve dil üzerine hassasiyetleri ile ilgili  bir karalama hazırlar iken …

Yine bir “İsrail sorunu”  dünyayı, hasılı hepimizi meşgul eder oldu… Bu kadim topraklar ile ilgili konuyu, hep tüm dünyaya, uzun yıllardır her nedense?  “Filistin Sorunu” olarak sundular. Nedeni de çok açık, çünkü neredeyse yüz yıldır Filistin topraklarında sorun yaratan kaynak MÖ. 1220’lerden itibaren antik Roma tarafından Filistiler olarak adlandırılan ve toprakları işgal altındaki topluluk değil de ondan… 

A.B.D.’nin Birleşmiş Milletler’deki Hint asıllı temsilcisi Sayın Nikki Haley’in sert ve uzaktan söylemlerinden önce haydi bir de gayrı resmi İsrail cenahını dinleyelim: 

Amsterdam Üniversitesi ve Tel Aviv Üniversitesi tahsilli ve 2009 Prix Europa kazananı ve İsrail’in yüksek tirajlı Haaretz gazetesi yazarı Gideon Levy acaba geçen gün neler söyledi, kendi ağızından!:

Eğer İsrail Lobisi olmasaydı, İsrail daha iyi yaşanacak bir yer olabilirdi...   Eğer İsrail Lobisi olmasaydı, Birleşmiş Milletler Kurumu daha iyi bir yer olabilirdi…            Eğer İsrail lobisi olmasaydı, BM daha demokratik bir yer olabilirdi… - İsrail’in işgal bağımlısı olduğu inkar edilemez… ( benzetmesinde uyuşturucu bağımlılarına atıf). İsrail toplumu değişmediği sürece bu bağımlılık devam edecek tir …  - İsrail toplumu kendisini etrafında çevirdiği duvarların arkasına saklıyor, (bir nevi kalkanlar)…  Bunlar sadece fiziki duvarlar değil asıl ve aynı zamanda zihni (mantal) duvarlardır …  İsrail toplumu yalanlar içinde yaşıyor… Son derece tehlikeli olabilecek bir şekilde gerçeklerin  ötesinde  yaşamaya mecbur edilmiş durumdalar. Gerçekler ile ilişkileri kesilmiş bu topluma sunabilecek  herhangi bir tıbbi ilaç yoktur. Ne kendileri için ne de toplum için… Bu denli gerçeklerden koparılmış toplumun bireyleri kendileri ve toplumları için son derece tehlikeli bir hale dönüşmüşlerdir…     

Bütün bu haşin gerçeklerin yanı sıra üç vahim başlık söz konusudur:                                                                                       

A) Çoğunluğu kendilerini seçilmiş halk olarak görür ve eğer bir “seçilmiş  halk” isek yaptıklarımız haklıdır ve doğrudur!...

B) Tarihin hiçbir döneminde asla örneği olmadığı biçimde; “İşgalcinin mağdur olduğu” görülmemiştir. Bugün, bu konuda ise; sadece mağdur değil hem de her açıdan da mazlum konumuna konuşlanmış olmak söz konusudur..

C) Üçüncüsü, en önemlisi ve tehlike olanı ise Filistin’i sistematik olarak insansızlaştırma programıdır ki İsrail toplumunu, eğer Filistiler bizim gibi değillerse ve bize benzemiyorlarsa insan hakları konusu da söz konusu olamaz noktasına getirmiştir… Gerçekten öyle mi?  Hayır, bu son derece yolsuzca bir düşüncedir..

Bütün bunlar önümüzde dururken A.B.D. yönetiminin, politikaları da onayladığı ve hatta destek verdiği takdirde neden İsrail Devleti siyaset ve yöntemlerini değiştirsin ki?   

On üç, halihazırdaki devletleri görüşüne göre de on iki kabileden türeyen bu topluluk geçmişinde tüm yaşanmış olan trajediler hepimizi, insanlık camiasını üzmüş ve de elden geldiğince, öz tarihimizde olduğu gibi hep bu  kesimin  “mağdur topluluk” olarak düşünüp, yan ve yakınlarında olundu … 

Atlantik ötesi bazı “düşünce kuruluşlarının”! Güney kuşağı ve oldukça ılıman olarak adlandırdığı kesimden  gelen, Medine Müdafii Fahreddin Paşa ile ilgili ve durup dururken, neden diye şaşırabileceğimiz acayip mesajlar acaba birdenbire ortaya çıktı ki, hem de bu İsrail sorunu günlerinde?... İşte İsrailli ve çoğun diğerleri gibi yakında ve yahut, her halükarda gelecek  bir gün bu devlet politikalarının duvara çarpacağını düşünen ve diğer ülkelerde ferah fezah yaşayan, bu ve benzeri nedenlerden dolayı tedirgin aynı mensubiyetten toplulukların düşüncelerini Gideon Levy bir şekilde açıklamış oluyor… 

İsrail’in içinde ve dışarıda bu tür aklı selim sahibi aynı topluluğa mensup aydınlar hep var ve de sesleri kesilmek isteniyor tabi ki. Eğer yukarıdaki Levy’nin objektif sözlerinin sadece bir kısmını toplulukları dışından biri telaffuz etmiş olsaydı anında “Antisemitist” (Yahudi düşmanı)  olarak yaftalanır ve şiddetli yıldırımlar başından eksik olmazdı…

Biz de sizlere, her zaman Sayın Nikki Haley Hanımefendinin söylediği şekilde olamayabileceğini aktarmak istedik. Efendim…