Bu süreçten sonra inanın bir yaşıma daha girdim. Amerika’da Yüksek İnşaat Mühendisi olan bir abinin kardeşi olarak asbest ve zararlarını 31 yaşımda öğrenmiş oldum. Televizyonda bilgi yarışmasına katılsam tek soruda elenip rezil olacağım bir bilgiyi geçte olsa öğrenmiş oldum. Kulaktan kulağa yükselen asbest iddiaları dolayısı ile yaptığım araştırmalar sonucu, asbest inşaat sektöründe kullanılan, solunum yolu ile vücuda girip 15-20 yıl içerisinde karaciğer kanserine yol açan ve kesinlikle kurtuluşu olmayan insan vucüduna zararlı bir maddeymiş. Tabi yıkım anını tam yan duvardaki Avrupa Kent Koleji 1.Sınıflar penceresinden camı açıp en önde izleyenlerden biri olarak hissettiklerimi tahmin bile edemezsiniz. Sivil Toplum Örgütlerinin Zeytinburnu Belediyesi’ne yaptıkları müraacatta; “Hayır biz asbest testi yapmadık.” yanıtını almaları üzerine ortalık birazcık karıştı. Zeytinburnu Belediyesi İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Zeytinburnu Belediyesi’ne topu attı durdu diye kulaktan kulağa fısıltılar yükseldi durdu.

Abdi İpekçi Spor Salonu’nun hemen bitişiğinde Avrupa Meslek Yüksek Okulu, Avrupa Kent Koleji, Avrupa Koleji, hemen yan tarafında Biruni Üniversitesi, bir arka sokağında İstanbul Borsa Anadolu Lisesi, Yüzüncü Yıl Meslek Lisesi, Süleymaniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi, Balıklı Rum Hastanesi ve Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi, Silivrikapı Buz Pisti gibi bu yıkımdan etkilenecek çok sayıda kurum olduğunun göz önünde bulundurulduğunu düşünerek içimi rahat tutmaya çalışsamda ne yazık ki herhangi bir rapor önümüze koyulmadığı için şüpheli bir şekilde bekledik. Velilerimiz öğrencilerimizi okula göndermemeyi çare olarak gördüler fakat zaten yıkım onbeş gün önce gerçekleşmişti, bu süreçte hepimiz fazlasıyla bu havayı soluduk.

Süreci en yakından takip eden, Avrupa Koleji Yönetim Kurulu Başkanı sayın Talip Emiroğlu; “Sivil Toplum Örgütlerine her zaman saygımız olduğunu ve desteklediğimizi hatırlatmak isterim. Ancak emin olmadan, isim duyurma amacı ile kamuoyunda paylaşımlar yapılmasınıda tasvip etmiyoruz. Yıkımın sorumlusu Büyük Şehir Belediyesi’nden ve ya inşaat sahibi Türkiye Basketbol Federasyonu’ndan bilgi alınmalıydı.Bu yıkım devletin işidir. Devletimiz 2010 yılında asbest üretimini ve kullanımını yasaklamıştır. Buna rağmen 5 hastane, 6 okul, bir yüksek okul ve iki üniversite bulunan bu yıkım bölgesinde bukadar çocuk ve insanın hayatını risk altına sokar mı? Bir vatandaşı için uçak gönderen devletten söz ediyoruz. Şüpe bile edilmemeli. Bu nedenle endişe duyan anne babalara rahat olmalarını ve devletimize güvenmelerini rica ediyorum.” paylaşımını yapıp, sadece sözde bırakmayarak yeni bir rapor alınması için süreci hızlandırıp içimize su serpen raporu paylaştı. 1 haftalık karmaşa sonucunda hepimizin eline ulaşan sonuçlarda Abdi İpekçi Spor Salonu’nun yıkımı absestsizdir sonucunu aldık.

İstanbul’un büyük bir kısmının kentsel dönüşüm sürecinde olduğunu görünce acaba bütün şirketlerin asbest raporu var mı yoksa gaz maskesiyle mi sokağa çıkmalıyız bilemiyorum. Hepinize iyi pazarlar dilerim.

Sevgi ve müzikle kalın...