Son günlerini yaşadığını bilmeden hasretini dindirmek üzere derin bir iç çekmişti; baba toprağına, dostlarına, akrabalarına, köylüsüne ve özellikle de Çine Çayı'na… Olmadı… Oldurmadılar… Gelemedi…
Alanında çok başarılı cerrah dostumla hastası olduğu futbol üzerine sohbet ederken "Beşiktaş Ruhu'na sahip olanların sosyal-entelektüel-kendini kaybetmeyen duyarlı duruşu ve tavrı her yerde fazlasıyla görülüyor" diyerek gösterdiği takdiri "zihnimin övünç tablosuna" anında iliştirmiştim…
Siyaset mecrası hararetten yana giderek hız kazanırken, olan bitenler seçmenin hiç ama hiç umurunda değil… Herkes işinde, okulunda, evinde kendiyle ilgili konularla meşgul…
Ve son süreçte gerçekleştirdiğim Irak ziyaretlerimde en fazla öne çıkan başlıklardan biri de; diplomasinin, siyasetle birlikte sivil inisiyatiflere de kulak vermesi yönündeydi…
En başından beri çoğunluk "KYB de Lahur Talabani devri bitti" dese de ben tam aksi yönde "Lahur Talabani öyle kolay kolay gitmez yeniden küllerinden doğmaya çalışacaktır" diyen tarafta oldum…
Türkiye genelinde olduğu gibi Tunceli de; spor, etkinlik, gençler ve tabiki "19 Mayıs Gençlik Spor Bayramı" adına mükemmeli sergiledi…
Evet Türkiye'nin Irak genelinde sergilediği "Terörle mücadele rehberliği" yavaş yavaş tünelin sonundaki ışığın varlığına dair umutların yeşermesini sağlamış Iraklılar için…
Geçtiğimiz hafta yoğun bir Irak ziyareti gerçekleştirerek siyaseti, bürokrasiyi, ekonomiyi, sosyolojiyi özetle hayata dair tüm verileri yerinde gözlemleyerek elde ettiğim notları belli başlıklar altında topladım…