YAŞANASI İLİŞKİLER

Emel HOCA 11 Haz 2016

Emel HOCA
Tüm Yazıları
Sorduğunuz sorulardan, merak ettiğiniz konulardan sanırım bir ömür yazacak kadar çok malzeme çıkar ilişkiler ve evliliğe dair.

Sorduğunuz sorulardan, merak ettiğiniz konulardan sanırım bir ömür yazacak kadar çok malzeme çıkar ilişkiler ve evliliğe dair. Bu haftada bu konuda en çok sorulan soruları derleyip bir sayfa oluşturdum. Bundan sonraki gidişatı yine mailleriniz ve yorumlarınız belirleyecek. Yorum ve sorularınızı heyecanla bekliyorum. Keyifli okumalar dilerim. Hayattaki her şeyi enerji ve ilişkiler oluşturur. Enerji ve ilişkiler de sistemleri yaratırlar. Nasıl ki atomlar hücreleri, hücreler bedeni oluşturuyorsa insanlar da aileleri oluşturur. Aileler toplumun en önemli sistemlerinden biridir. İşte tam da bu nedenle aile kurma kararı son derece önem taşımaktadır. Bu hafta evlilik kararı almadan önce neleri bilmeliyiz, hangi konulara kafa yormalıyız ve bu süreçte ilişki koçluğu ve danışmanlığının katkısı ne olur gibi konularına değindim. Hazır evlilik kararlarının verildiği, peş peşe düğün davetiyelerinin ulaştığı yaz mevsimine girmişken bu konuya da özellikle değinmek isabetli olur diye düşünüyorum.

Evlilik Yolculuğu

Thomas Moore der ki; evlenmek için doğru insanı bulmak, içinde biri zehirli diğerleri zehirsiz on yılan bulunan bir torbadan zehirsiz yılanı çekmek gibi bir şeydir.  Evlilik kararı hayatımızda verdiğimiz en önemli kararlardan biridir. Bir çok insan için evlilik yeminini ederken de bir ömür boyu, hastalıkta ve sağlıkta ölüm ayırıncaya kadar sürmesi dilenen bir yolculuktur. Ve evliliğe “Evet” demenin aslında neye “Evet” demek olduğunu tam anlamıyla kavramak, evliliğe bakışımızı değiştirip, üzerinde bir kez daha dikkatlice düşünmemizi sağlayabilir. Bu ömür boyu sürmesi dilenen yolculukta, güzel anlar yaşandığı kadar, çoğu öngörülmeyen sorunlar da yaşanabilir. Gottman’ların 30 yılı aşkın süredir yaptığı araştırmalar şunu gösteriyor ki; mutlu çiftler de dahil olmak üzere çiftlerin yaşadıkları çatışmaların %69’u asla çözülemiyor. YANİ dikkat dikkat!! Çatışmaları sadece %31’i gerçekten çözümlenebiliyor. Bu açıdan baktığımızda evlenmek aslında bir yerde kesin çatışma yaşayacağınız bir ilişkiye de evet demek oluyor. Mutlu çiftler asla tartışmaz ya da çatışmaz efsanesini de böylelikle bu 30 yıldan uzun süren araştırma sonuçlarına dayanarak ortadan kaldırabiliriz. Mutlu çiftler çatışmayan çiftler değil; çatışmayı yönetebilen ve olumsuzluklarla nasıl başa çıkabileceklerini bilen, bu becerilere sahip çiftlerdir. Bu beceriler pekala evlilikten önce de sonra da kazanılabilir. Bu konuda çiftlerin yaptığı en büyük hatalardan biri; destek alma konusunda geç kalmalarıdır.    

Evlilik Aşkı Öldürür mü?

Mutlu çiftlerin de evliliklerinde zaman zaman çatışmalar, çalkantılar yaşadığını artık biliyoruz. Yapılan seçim doğruysa, çiftlerin değişikliklere uyum sağlama kapasiteleri yeterliyse, uzun soluklu ve niteliği gittikçe artan bir evlilik yaşamları olur.  “Evlilik aşkı öldürüyor” sözündeki satır aralarını iyi okumak gerekiyor. Bilinçli yapılmamış seçimler, olgunlaşmamış ve bitmeye mahkum evliliklere yol açıyor. Bu nedenlerle bittiği tam da anlaşılamayan sevgiyi yitirmiş olmanın günah keçisi de evlilik oluyor. Ömürlük olmasına niyet edilen evlilik yolculuğuna çıktıktan sonra, onu çatışmaları iyi yöneterek ve keyfini çıkararak devam ettirmek mümkün. Bunu kolaylaştıran şeyse, çiftlerin duygu ve ihtiyaçlarının farkında bireyler olarak eleştirmeden, alay etmeden, küsmeden kendilerini ifade edebilmeleridir. Sağlıklı bir evlilik için daha yolculuğa çıkmadan önce yapılacak en güzel şey mümkünse bir uzman eşliğinde bu sorulara yanıt vermektir. Neden evleniyorum? Evlilik için hazır mıyım? Kiminle evleniyorum? Bir kadın ve erkeğin psikolojik ihtiyaçları nelerdir? Bunların hepsi üzerinde düşünülmesi gereken sorulardır.

Beynin Katmanları ve Evlilik Kararı

Çiftler evlenirken neye göre karar vermeliler dersiniz? Bu noktada bize en faydalı bilgi nörolojik evrimimizde saklı. Beynimiz 3 temel yapıya sahiptir. Sürüngen beyin de denilen Amygdala en iç kısımda bulunur. İlk olarak oluşan bu sürüngen beynin ana fonksiyonu, tehditleri belirlemek, beden ve beyin fonksiyonlarını bu tehditlerle başa çıkmaları için uyarmaktır. Bu katman bizim savaşmak, korkmak, sevişmek, üremek, yemek, içmek, sindirmek ve tüketmek gibi en ilkel dürtülerimizi ve faaliyetlerimizi düzenler. Herhangi bir tehdit algısında beynin tüm kaynaklarını elinde tutar. Bir üst katmanda sürüngen yapıyı saran duygusal beynimiz olan Limbik sistem yer alır. Genellikle duygusal faaliyetleri yönetme işini üstlenir. Bir arada olma, anlaşma, paylaşma, ilgi bekleme, anlamaya çalışma gibi daha sosyal, daha duygusal davranışlarımızı yöneten katmandır. En üst katmanda da Neo-korteks bulunur. Beynimizin düşünen kısmıdır ve işlevleri düşünmek, mantık yürütmek, yaratıcılık, plan yapmaktır. Peki tüm bu beyin katmanlarının evlilikle ne alakası var diyebilirsiniz?

Bir kişi evlenmek için sağlıklı bir karar almak istiyorsa beynin 3 temel yapısı da “evet” demeli. Yani evlenmek istediğiniz kişi; beynin birinci ve en ilkel bölgesini uyaran, cinsel hisler duyduğunuz ve arzuladığınız kişi olmalıdır. Limbik sisteme de uygun olarak, evleneceğimiz kişi güven, sevgi, huzur, sevinç duygularınızı uyaran kişi olmalıdır. Aynı zamanda Neo-kortekse uygun olarak, düşünce yapısı, maddi durumu, fiziksel görünümü, sağlığı, kültürel, eğitimsel özellikleri size uygun olan, bir anlamda size artı değer katacak bir kişi olmalıdır.

Neden Evleniriz?

“Neden evleniriz?” sorusuna en derinlerde yatan cevap bence insanın güven ve ait olma ihtiyacıdır. Hayatta güven kavramını ilk yaşadığımız kişi annedir. Annenin  olmaması durumunda ise bu kişi bakım veren kişidir. Yaşamın ilk yıllarında kazanılan bu güven duygusunu kişi girdiği diğer ilişkilere taşımaktadır. Güven hissinin oluşmadığı biriyle kurulan ilişkide derinlik sağlanamaz. Güven beklenildiği kadar gösterilmesi de gereken bir kavramdır. Evlilikte güven vermeyi ve güven duymayı öğrenmek şarttır. Eşe güvenmek, hiç kuşku duymadan sevildiğine, değer verildiğine, önemsendiğine inanmak ve bu inançla onunla bağ kurmaktır.

Peki ya Neden Evlenmemeliyiz?

Her bir bireyin evlenmeden önce “Neden evleniyorum?” diye kendine sorması ve nedenini değerlendirmesi önemlidir. Evlenmenin altında yatan ana etkenler aileden kaçma, maddi veya manevi yükselme ihtiyacı, toplum baskısı, nesli sürdürme, cinsel ihtiyaçlar ya da sevgi midir? Evlenmeden önce bunların farkında olmak önemlidir. Evlenmeden önce sıkıntı duyulan konular evlilikle beraber eklenen başka sorunlarla baş edilmesi zor, arapsaçı hale gelebilir. “Ben evlilikten ne bekliyorum?” sorusu ile birlikte partnerin de evlilikten ne beklediğinin sorulması ve bilinmesi gereklidir. Bu konuların konuşulması evliliğin sağlıklı temeller üzerine inşa edilmesi için son derece gereklidir. Bunları detaylı ve objektif konuşabilmek, isabetli sorular sorabilmek için bir uzmandan yardım alınabilir.

Evlilikte Mutsuzluk Kaynağı

Amerika’da evlilikle ilgili yapılan bir çok araştırma mevcut. Ohio ve Florida üniversitelerinde görevli uzmanlar, dört yıl süresince 82 çifti üzerinde çalışıyorlar. Araştırmanın sonucunda elde edilen bulgulardan en önemlisi, evlilikteki mutsuzluk kaynaklarından birinin eşinden çok şey beklemesi. Bu çiftlerden ilişkilerinin başında eşlerinden beklentisi çok fazla olanlar, kısa bir süre sonra derin hayal kırıklıkları yaşıyor. Öte yandan, beklentileri fazla olmasına rağmen, eşlerinin olumsuz davranışlarına, doğru iletişim kurarak, empati yaparak, daha hoşgörülü karşılık vermeye açık olanlar, olumsuzluk yaşamıyor. Şunu akılda tutmakta fayda var ki, tüm ilişkilerde ve evlilikte öncelikle karşımızdakinin sürekli bizi mutlu etmesi beklentimizi, kendimizi mutlu etmenin yollarını öğrenerek  dengelememiz çok önemlidir.

Sağlıklı Bir Evlilik İçin:

Evlilik Öncesi İlişki Koçluğu  

Evlilik öncesi ilişki koçluğu, batıda oldukça yaygın ve tercih edilen ilişkiye psikolojik oksijen sağlayan bir süreçtir. Her geçen gün ülkemizde de bu konuda çalışan profesyonellerin sayısı hatırı sayılır bir oranda artmaktadır. Çoğunlukla bilinçli genç çiftler bu tür hizmetleri alıp, birbirlerini daha iyi tanıyarak evliliğe hazırlamayı tercih etmektedir. Evlilik öncesi ilişki koçluğunda, iki bireyin evli bir çift olma konusunda farkındalık kazanmaları amaçlanır. Çiftlerin birbirlerini tanımaları, evliliğe dair düşünce, beklenti ve ihtiyaçlarını paylaşabilmeleri ve gerekli olduğunda bazı bireysel ve çift becerilerini geliştirmelerine yol gösteren bir süreçtir. İlişki koçluğu; çiftlerin ilişkileriyle ilgili mevcut sorunlarının çözümünde ve sağlıklı bir evlilik kurmalarında onlara destek olmayı hedeflemektedir. Evlilik mevsimlere benzer ve dört mevsimi vardır. Hem yazı hem kışı; hem de baharı ve sonbaharı yaşanacaktır. Bunun doğal olduğunun bilinci ile hazırlıklı olunması önemlidir.

İlişkiye Ayna Tutma

İyi bir evlilik öncesi koçluğu ve danışmanlığı süresince, partnerinizle aranızda güçlü, sağlıklı bir ilişkinin oluşması, istikrarlı, tatmin edici bir evliliğin temellerinin atılması için sizin ve ilişkinizin resmi çekilir. Sizin ve partnerinizin nasıl kişiler olduğuna, ilişkinin güçlü ve gelişime açık taraflarına ayna tutulan çalışmaları içerir. Yanıtların çiftler tarafından anlamlı şekilde birleştirilmesi için güçlü soruların ve bir çok tekniğin uygulandığı bir süreçtir. İlişki koçluğu süreci, hem kendinizi hem partnerinizi hem de ilişkiyi yaşayış biçiminizi tanımamıza yardımcı olacaktır.

- Ben nasıl bir ilişki içindeyim?

- Bu ilişkinin neye ihtiyacı var?

- Partnerimin sesi ne söylüyor?

- Benim sesim ne söylüyor?

- Ben bu kişiyle diğerlerinden farklı nasıl bir ilişki yaratıyorum?

- Şu anda biz kimiz ve ne istiyoruz?

- Hayattan ve evlilikten beklentilerimiz neler?

- İstediklerimiz, beklentilerimiz gerçekte kim olduğumuz ve isteklerimizle örtüşüyor mu?

- Değişim kaçınılmazdır. Zaman içerisinde olacak değişimlere nasıl uyum sağlarız?

Bu ve benzeri bir çok soru ilişki koçluğu esnasında çiftler tarafından araştırılır ve yanıtlanır. Çiftlerin kendilerine dönük sorgulamalar yapmaları sağlanır. İlişki koçluğu, henüz evliliğe başlamamış bir çiftin evlilik tanımlarını, evlilikten beklentilerini, geleceğe dair planlarını konuşmaları için bir fırsattır. Tüm bunları konuşurken kendinize ve partnerinize doğru soruları sormanız önemlidir:

- 35-40 yaşına geldiğinde hayatının nasıl olmasını hayal ediyorsun? Kendini kiminle, nerede, ne yaparken düşlüyorsun?

- Çocuk sahibi olmayı istiyor musun?

- Çocuk sahibi olmak için doğru zaman senin için ne zaman? Kaç çocuk istiyorsun?  

- Çocukları nasıl yetiştirmek istersin?

- Nasıl bir iş yapmayı hayal ediyorsun?

Evlenmeden önce kendi değerlerimizin, düşünce ve inançlarımızın, kişisel hatta aile hikayemizin farkında olmamız bunu ortaya koyabilmemiz önemlidir. Tüm bunlarda uyum sağlayabiliyor muyuz yoksa çatışıyor muyuz sorularını evlilikten önce sormak ve bunlar üzerinde öncesinde düşünmek çiftler için çok faydalı olacaktır.

İlişki Koçluğunun Kazanımları

Belki de mutlu sona hep evlilikle ulaşılan peri masalları ve romantik komedi filmlerinin de etkisi ile evlendiğimizde, tüm duygusal, maddi, sosyal, cinsel arzu, istek ve ihtiyaçlarımızın karşılayacağını sanıyoruz. Ama durum gerçek hayatta maalesef ki böyle değil. Bir ilişki tüm ihtiyaçlarımızı birden bire karşılar olmayacaktır. Evlilik Öncesi İlişki Koçluğu, bireylere evlenmeden önce ilişkilerine objektif bir gözle bakma ve gerekirse zayıf noktaları güçlendirme şansı verir.

Evlenmeye karar vermeden çok önceki dönemlerimi hatırlıyorum da, ne kadar çok şey, ne kadar çok soru vardı kafamda. Olumlu olumsuz inançlarım, vesveseler, pek çok duygunun karışımı yumak halinde duruyordu içimde. Bu sorularla dolu olduğum dönemin sonrasında kendimi oldukça şanslı hissediyorum. Çünkü bir uzmanla çalışma ve evlilik üzerine sağlıklı düşünebilme, değerlendirebilme olanağım oldu. O zaman için evlilikten ne anladığımı, beklentilerimi bilmem ve eşimle açık iletişim kurabilmenin, duygu ve ihtiyaç paylaşımımızı net bir şekilde yapabilmenin önemini anlamış olmam sürecimizi çok daha kolaylaştırdı. Eşimin de bu sürece dahil olması ile temelleri daha sağlam atılmış bir ilişki oluşturabildik. İlişki elbette ki yaşayan bir şey ve yaşam boyu gelişim alanı olan bir konu. Biz de işte daha ilk zamanlardan beri gelişiyor ve ilişkimizi de beraberce büyütüyoruz.  Koçluk sürecinin en önemli özelliği çiftin, hayatları için önem teşkil eden konular hakkında konuşma ve tartışmaya teşvik edilmeleridir. Çiftin tek taraflı değil, karşılıklı olarak birbirinden beklentilerini açık ve dürüst bir şekilde konuşabilmesi evlilik boyunca çıkabilecek birçok sorunu da azaltacaktır. Bu önemli başlıklar; birlikte geçirilen zamanın şekli ve kalitesi, iletişim, kazançlar ve maddi konular, evlilikte görev ve sorumluluklar, eşlerin rolleri, çocuk sahibi olma, bireysel ve çifte ait harcanacak ben ve biz zamanları gibi başlıkları içerir.

Diğer taraftan en önemli konulardan biri de iletişimdir. İletişim becerileri gelişmiş bir çift, ortaya çıkan sorunları tartışmak ve çözmek konusunda iletişim becerileri gelişmemiş çiftlere kıyasla çok daha başarılı olacaktır. Evliliğin olmazsa olmazı "güven duygusu"nu sağlayan da zaten iyi bir iletişimdir.

Özetle;

Evlilik kararını vermeden önce kendinize sormanızı ve gerekiyorsa bir uzman eşliğinde cevaplamanızı önerdiğim alt başlıklar şunlar:

• Evliliğe hazır olup olmadığınız konusunda kendinize dürüst olup, gerçekten evlenmek istiyor muyum sorusuna verdiğiniz cevaptan emin olunuz.

• Evlilikten ve evleneceğiniz kişiden beklentilerinizin ne olduğunu fark etmenizde ve bu beklentilerin gerçekçi olup olmadığı konularını bir kez daha değerlendirin. 

• Sadece sizin beklentileriniz değil aynı zamanda partnerinizin sizden neler beklediğini öğrenin. Bu beklentileri değerlendirip üzerinde konuşun.

• İleride sorun olabileceğini düşündüğünüz durumları değerlendirmeniz ve bunları partnerinizle açıklıkla konuşabilmeniz önemlidir.

Kısaca eş seçiminde, evlilik kararı verirken, beynimizin üç bölgesinin de ve özellikle akıl ve duygu bütünlüğünün beraberce hakim olması gerekmektedir. Evlilik öncesinde alınacak iyi bir destek ilişkiye güçlü bir oksijen desteğini baştan sağlamış olacaktır.