Bu aralar çok konuşuyoruz.

Ben saklandığım sabırlı yerde, hiç konuşmak istememe rağmen maruz kalıyorum.

Ben sabrımın sessiz köşesin de, olanı kabul etmek, yasaklara riayet etmek, razı olmak, beklemek, geçeceğini bilerek, o ümitle yaşamak istiyorum.

Düşünerek, ders alarak, bir musibet bin nasihata bedeldir! Bilerek süreci kendi sırtımda hafifleterek geçirmek istiyorum.

İyi düşünmek, iyi olmak, iyi insan kalmak ve yaşamak istiyorum.

İzin verin yahu.

Ama heyhat.

İmkansız.

İnsankızları insanoğulları ile bazen küçük küçük, bazen büyük büyük konuşmalar var.

O... Merhaba Funda arabanı gördüm, gelmişsin hoşgeldin. 

... Hoşbuldum canım.

O... Nasılsın?

... İyiyim teşekkür ederim, sen nasılsın?

O... Sen nasıl geldin? (Önce merak)

 ... Basın kartım var ya! Öyle geldim.

O… Sitede kimseler yok, çoğu 65 yaş ve üstüne seyahat kısıtlamasına takıldı, haksızlık değil mi bu.

... Normal canım, birçok önlem alıyorlar, bu da onlardan biri ve her şey çok iyi gidiyor. 

O... Üstelik kalp hastası, organ nakli, diyaliz makinasına girenlere izin vermiyorlarmış, gelsinler bahçelerine çıksınlar, deniz kenarında dolaşsınlar, bunaldılar böyle olur mu?

... Çok değerli profesörlerden oluşan bilim kurulu var, sanırım bizden daha iyi biliyorlardır.

O... Bütün kış apartman dairelerinde boğuldular, yazık değil mi?

... Hepimize, herkese çok yazık, 2 göz odada 3 çocukla asgari ücretle geçinen, ya da işsiz kalan, ekmek parası derdinde aileler var. 

İşkur önünde cebinde 2.5 TL ile bekleyen gözü yaşlı insanlar var.

Cebinde parası olan tuzu kuru, işi gücü olan, bunaldım diyen insanları dinlemem ben.

O... Ama benim tanıdığım çok genç insanlar var, kalp hastası, organ nakli olmuş, şeker hastası tansiyon, diyabetli onlara neden seyahat izni veriliyor.

... İstersen 80 milyon insanı tek tek incelesinler bunun bağırsakları arada bozulur, bu panik atak hastası, bunun migreni var, strese gelemez, bu çok grip olur, böyle şey olur mu, yaşlı insanları tabi ki koruyup kollayacaklar, bu önlemler alınmasa, ülke tüm yaşlılarını bilerek öldürdü derler.

O… AVM açıp, denize giremezsiniz ne demek.

...  Bilim kurulu var, mutlaka bilim eşliğinde kararlar alıyorlar, bir karar alıyorlar sonra geriye dönüp sonuçlarına bakıyorlar... Diğer tarafta konunun ekonomik sorunu var, çok önemli 

O... Ya ikinci dalga gelirse.

 ... Gelmez... Alınan kararlar sonuca yani vaka sayısına ve can kaybı sayısına baktığın zaman inanılmaz iyi gidiyor.

O... Ama.. 

.... Amayı boş ver canım, ben endişe içinde kurcalaya kurcalaya yaşamak istemiyorum, sakin, sabırla ve ümitle yaşamak istiyorum.

O... Anladım.

... İzin verir misin lütfen.

Birbirimizi seyrede seyrede korona karantina günlerini geçirirken.

İyi niyetli olalım, sizin için çok zor biliyorum.

Sonuçlar her gün daha iyiye giderken, her gün diğer günü temize çekerken.

Hadi.

Vicdanlar ayaklansın.

Fundanın aklındakiler!

... Gözümle gördüm.

Bodrum'a geldim, bomboş, kimseler yok.

Sahillere şeritler çekilmiş, sokaklar bomboş, evlerin bahçeleri cangıl ot, bitki, zakkumlar begonviller sarmış.

Teraslar bomboş, rüzgardan uçmuş sandalyeler, plastik kaplar.

Restoranlar, kafeler kapalı.

Marketler manavlar bomboş. 

Sokaklar hüzünlü. 

Siteler hüzünlü. 

Sessiz.

Kimsesiz.

Hani Bodrum'a girişte kuyruklar oluşmuştu.

Geçen sene ağustos ayının Konacık kavşağındaki kalabalık trafik fotosunu koyarak yalan haber yapmıştınız.

Herkes maskeli.

Her yerde zabıta polis, sivil polis var, maskesiz asla dolaşamazsın, denize giremezsin. 

Her şey kontrol altında yani.

Boşuna  

Tetikçilik yapmayın.

Yalan yazmayın.

Yalan haber yapmayın.

... 19 Mayıs saat tam 19.19’da hepimiz balkonda, pencerede İstiklal Marşı'mızı okumak üzere hazırdık.

Kayseri'de vatandaşlar bir evin balkonun da İngiliz bayrağı görüyor.

Bu diyorlar ülkemiz genelinde yapılan programa aykırı bir durum ve şikayet ediyorlar.

Bunun üzerine ilgili şahısa soruyorlar.

Yabancı uyruklu adamın İngiliz bayraklı havlusu imiş, adam havlusu kurusun diye balkona asmış.

Valla benim çok hoşuma gitti, bayıldım.

Bayrak duyarlılığımız ve çok ihtiyacımız olan milli duygularımız şahane.

İngilize gelince dikkat edeceksin koçum.

Ülkeniz ülkemizi hiç sevmez, tarihten beri devamlı kuyumuzu kazar.

Sen de havlunu topla al, 20 Mayıs'ta kurutursun.

Ya da madem burada yaşıyorsun, bir de Türk bayraklı havlu al.

Gerçi biz de Türk Bayraklı havlu, don bulamazsın ama.