ÜRÜN İHTİSAS BORSALARI

Yusuf DİNÇ 16 Mar 2018

Yusuf DİNÇ
Tüm Yazıları
Finansal piyasalar iki kısma ayrılır. Birincisi düzenleme alanında bulunduğu için organize olarak adlandırılan piyasa türüdür.

İkincisiyse kurallarını kendi kendisinin geliştirdiği ve tezgahüstü olarak adlandırılan piyasalardır.

Organize piyasaların gelişmişliği bir ekonominin gelişmişlik seviyesinin de göstergelerinden birisidir. Bu durum tezgahüstü piyasaların gelişmiş olduğu ekonomilerin daha az geliştiği sonucunu vermez. Bilakis organize piyasaların derinliği ve büyüklüğü finansal okuryazarlığı besleyerek tezgahüstü piyasaları güçlendirir.

Genellikle finansal piyasalar standart nitelikte ve yüksek talep gören malların işlem gördüğü ortamlardır. Bu kapsamda tarım ürünleri de dünyada finansal piyasaların büyük bölümünde işlemlere konu edilmektedir. Hatta müstakil piyasası (borsası) olan ürünler dahi vardır. Bu durum daha çok ilgili ürünün üretiminde pazar payının çoğunu elde bulundurmayla ilgilidir. Fakat Türkiye için bu kural işlemez. Türkiye pazar payında en önemli aktör olduğu ürünlerde dahi piyasa oluşturamamıştır. Bu bakımdan direksiyonun kontrolü Türkiye’de değildir.

Fakat bu konuda adımlar atılmaya başlanmıştır. Ürün ihtisas borsalarının kurulması ve geliştirilmesi stratejik bir hedef olarak gündeme girmiştir.

Bu strateji Türkiye’de finansal piyasalara önemli bir derinlik ve etkinlik kazandıracaktır. Üstelik piyasada ileri dönük fiyat tahminleri geliştirilmesi ve bu kapsamda veri üretilmesi de çıktı olacaktır. En önemli fayda ise pazar hâkimi olduğumuz ürünlerin fiyatını belirleyebilme gücünü elimize alacak olmamızdır.

Fakat bunun için çiftçilerin güçlü olması gerekir. Tüccar eliyle borsa işletmek aradığımız sonucu vermeyecektir. Çiftçinin elinin güçlendirilmesi için gerekli teşvikler yapılıyor ve yapılmaya devam ediliyor. Ancak çiftçinin elini güçlendirmek için saklama kabiliyetlerini artırmak en belirleyici unsurdur.

Hâlihazırda 16 lisanslı deponun bulunduğu ülkemizde Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) 2 milyon ton kapasiteli yap işlet modeli ile lisanslı depo ihalesinin yüzde 80’ini tamamlamıştır. 1.6 milyar tonluk depo kapasitesi yakında sisteme kazandırılacaktır. Sertifikaların teminat özelliği çiftçiler için avantaj sağlayacaktır. Aynı zamanda tüccarların kontrolü altında olan tarım ürünleri pazarında çiftçinin rolü güçlenecektir. Fakat depoculuğun hububat özelinde geliştiği görülmektedir. Depoculuk teknolojilerinin gelişimi ile depolanabilecek ürün grubunun büyümesi halinde çiftçilerin teminat sağlama kabiliyeti gelişecektir. Lisanslı depoların yanında soğuk hava depolarının da sayılarının artırılması gerekmektedir.

Depolama maliyetlerine sunulan teşvikler bu bakımdan bir fırsatı içinde taşımaktadır. Çiftçiler kısa vadede teminat bakımından sorunlarını aşmak üzere çözümler bulacaktır. Böylece finansal imkânları genişleyecek ve tüccardan bağımsız olarak bir aktör haline geleceklerdir.

Borsaların takas kabiliyeti gerekir ki bu da depoculuğun gelişmesiyle mümkündür.

Bu alanda çok fırsatlar vardır. Yeter ki fırsatlar hazırlıksız kullanılıp sonra terk edilmesin.