Bu yazıyı yazarken kulağımda, coğrafyaların tınılarını tuşelerinde hissettiğim, Türk Akordeon virtüözü Aziz Ali Elyağutu’nun melodileri var. 

Bu çalgıda ‘mış’ gibi yapmazsanız, her bastığınız tuşta, coğrafyalardan gelen kadim tınıları duyurur size körükteki hava… 

Sorumluluk büyük…

Bu harikulade yükün altından kalkmak için canla başla çalışan güzel insanlar var…

İşte bunlardan biri; Akordeon ve Körüklü Çalgılar Eğitim ve Uygulama Çalışmaları Derneği’ne çok emek veren, yapılanmasını kurulmasını sağlayan ve Türkiye’deki virtüözleri ve bu müziklere gönül verenleri bir çatı altında toplayan kıymetli müzisyen Aziz hoca…

Tanışıklığımız ve hayallerini paylaştığımız zaman pek eski sayılmasa da, akordeon çalgısı için yapılandırdığı metot, eğitim sistemi ve akademik kurumlarda çalgıya yer açılması için yaptığı çabalara şahidim… 

Tüm bu emeklerin bir nüvesidir Akordeon ve Körüklü Çalgılar Eğitim ve Uygulama Çalışmaları Derneği…

Anlatayım…

Akorder, Dünya Akordeon Konfederasyonu’na üye olan, yani Türk Akordeon ve Körüklü Çalgıların tüm icracılarını ülkemiz adına uluslararası arenada temsil eden bir dernek…

2021 yılında kurulan dernek, çalgının tarihinden, Türk icracıların gücünden aldığı köklü geçmişle icraatlarına da hızlı başladı. 

İlk olarak Ulusal Akordeon ve Körüklü Çalgılar Yarışması düzenlendi ki Türkiye’de ne cevherler varmış duymak isterseniz derneğin sayfasını mutlaka ziyaret edin… 

Devamında bu sene  Uluslararası Akordeon ve Körüklü Çalgılar Yarışması ve gelenekselleştirmek istedikleri Akordeon ve Körüklü Çalgılar Şenliği geliyor…

Üniversiteler ve belediyeler ortaklığında açılan Akordeon Sertifika Programları’nın yanı sıra hali hazırda İstanbul Okan Üniversitesi Konservatuarı'nda Lisans ve Yüksek Lisans düzeyinde, öğrenci kabul edebiliyorlar… 

Yazdıklarımdan çok daha fazlası var…

Ne muhteşem değil mi?

Aziz ol Elyağutu hoca!

AKORDEON FESTİVALİ GELİYOR 

Hele bir de 28 Ekim-1 Kasım 2021 tarihleri için düzenlenen İstanbul Akordeon Festivali var ki! 

İlk duyurusunu şimdiden ben yapayım. 

Yunanistan’dan Katerina Lekka,

Arnavutluk’tan Elton Balla,

Bulgaristan’dan Angel Marinov,

Azerbaycan’dan Subhan Koçerli,

Kırım’dan Server Kerimov gibi duayenler İstanbul’da buluşacak… 

Festival’de Dans, Müzik, Akademik Paneller, Uygulama ustalık sınıfları üç gün boyunca meraklısına ulaşacak. 

TÜRKİYE’DE AKORDEON 

Kafkasya ve Balkan ülkelerinin yanı sıra, Fransa ve İtalya, İspanya, Rusya ve birçok ülkenin göz bebeği körüklü çalgılar dünyada “tek başına orkestra” olarak sevilir…

Akordeon ya da bazılarının telaffuz şekli ile Akordiyon, Garmon, Bandoneon, Konçertina körüklü çalgıların her biri ruhumuzu mest eden şarkılara, danslara, eşlik ediyorlar… 

Körüklü çalgılar olarak, armoni üretmek sözünden gelen harmonika ailesinden geliyorlar…

Peki Türkiye’de nasıl tanındı nasıl sevildi? 

Madam Anahit’ten Orhan Avşar’a, Necdet Koyutürk ve Fehmi Ege’ye, Edward Aris’e tangonun, valsin, aşk şarkılarının ve şiirlerin çalgısı Akordeon…

Yine de şunu yazabilirim, Akordeonistler ve Garmonistler Türk müzik kültüründe romantize edilen bu çalgının cevval temsilcileri…. 

Niye mi, 

Akorder üye listesine bir bakınca Kafkasların ve Balkanların danslarına eşlik eden olağanüstü müzik donanımına sahip onlarca müzisyeni sahnede ard arda dnleyince beyin yakan bir hız, armoni ve melodi geçişleri, ustalık budur dedirten tuşeler duyarsınız…

Bir de aynı sahnede çapraz çalımları var ki, dinlerken iki coğrafyanın tüm tarih akışındaki rolleri bir film sahnesi gibi gözlerinizde canlanır ve 

sesler sizi kendi topraklarınıza ışınlar…

 MÜZİK EĞİTİMİNDE AKORDEON 

Şimdi bir çağrım var

Milli Eğitim’de Güzel Sanatlar Liselerinde, 

İlköğretimde müzik derslerinde müfredat içerisinde Akordeon’a yer verilmeli…

Eğitim Fakültesinde sınıf öğretmenliği ve müzik öğretmenliği bölümlerinde öğretmen adayları bu çalgıyı öğrenmeli.

Neden mi?

Kök kültürümüze referansı var,

Taşınabilir bir çalgı,

Metodu var…

Müzik kulağını armoni ve melodide yeterli derecede besler!

Cumhuriyet tarihimizde başarılı olan deneyimler var!

Tek başına orkestradır ve dünyaya entegre bir çalgıdır!

Bu yüzden gençlerimiz bilmeli ki 

Hiç müzik bilmeseler de hiç müzisyen tanımasalar da

kendilerini bir akordeonist gibi kalabalığın ortasında sahnede hayal etmeleri bile yeterlidir. 

 

Eminim ki

yaptıkları iş ne olursa olsun bu duygu onları azimlendirecektir…

Günün Sözü

Bir müzisyenin gerçek hayatı hakkında hiçbir şey bilmiyordum ama kendimi büyük insan kalabalığının önünde akordeon çalarken görüyor gibiydim.

Lawrence Welk