TÜRKÇE RAP'İN ÖNLENEMEZ YÜKSELİŞİ

Beyza Sinem ÇAĞLAR
Tüm Yazıları
Son zamanlarda hangi televizyonu açsanız, hangi radyo kanalını çevirseniz karşınızdalar!

Son zamanlarda hangi televizyonu açsanız, hangi radyo kanalını çevirseniz karşınızdalar! Spotify, fizy, youtube listelerinin üst sıralarda yine onlar var. Nereden çıktı bu rapçiler? Bu geçici bir moda mı yoksa köklü bir akımın başlangıcı mı?

RAP MÜZİK DERKEN?

70’lerin başlarında Amerika’nın varoşlarında siyahiler tarafından ortaya çıkarılan, 80’lerde Avrupa’ya sıçrayıp daha da popüler olan ‘hiphop’ denilen ‘Ezilenlerin Sesi Kültürü’ dört ana başlıktan oluşuyor: Breakdans, Disk Jokeylik(DJ), Graffiti ve Rap Müzik. Aslında bu kültürleşen bir isyan. Varoşlarda yaşayıp adil imkanlardan yararlanamayan gençler kendilerini ifade etmek ve sisteme tepki vermek için şiddete başvurmak yerine, sanatın çeşitli dalları ile kendilerini ifade etmeye başlamışlar.

Türkiye’ye girmeden evvel, Almanya’da yaşayan Amerikan askerlerinin çocukları tarafından Türk gurbetçilerin çocuklarına tanıtılan bu müzik türü, doğasında bulunan ‘isyan ve acılar’ sebebi ile bizimkiler arasında hızlıca yayılıyor. Berlin’deki Türk gençleri yaşadıkları ırkçı durumları protest bir şekilde ifade ediyorlar.

Ülkemizde yayınlanan ilk Türkçe sözlü şarkı ise 1991 yılında King Size Terror’ün ‘Bir Yabancının Hayatı’ isimli şarkısı. Pop müziğin patladığı yıllarda çok rağbet görmese de takdir ediliyor. Rap’in Türkiye’de patlaması ise 1995 yılında Cartel’in ortaya çıkışı ile oluyor! 3 ‘Almancı’ grubun bir araya gelmesi ile oluşan Cartel, bir anda ortalığı alt üst ediyor. Her yaştan çocuk ve genç, Almanya’da yaşadıkları ırkçılığı ve sömürüyü protesto eden grubun yaşadıklarına yabancı olsa da, müziklerini içselleştiriyor. Hatta grup, o zamanlarki Beşiktaş İnönü Stadyumu’nda bir konser veriyor ve ne kadar sevildiklerini bir kez daha belgeliyor. Konser,Türkiye’de Michael Jackson’dan sonra en çok izleyici çeken konser oluyor ve Time dergisine konu oluyor.

Cartel’i Ragga Oktay eğlenceli şarkıları ile, Sultana gibi isimlerse aşka isyanları ile takip ederken, 2000’lerin başında Beyaz Türkler de bu akıma yabancı olmadıklarını hissetitiyorlar; Mert İçgören ve Ege Çubukçu kuvvetli müzikal altyapıları ile piyasaya giriyorlar. Son dönemlerdeki patlamanın sebebi aslında o zamanlarda atılan bu temeller...

‘RAP’ GERÇEKTEN MÜZİK Mİ?

Bu konudaki tartışmalar dünyada da oldukça yoğun. Kimileri bu işin sanatsal bir değeri olmadığı görüşünde; sadece kendini anlatma, duygularını dile getirme biçimi gibi görüyorlar. Karşıt gruplar ise en az popüler kültürün ayrılmazı olan pop müzik kadar sanatsal olduğu görüşünde.

Müzik de bir kendini ifade ediş biçimi olduğuna göre çok da tartışmaya gerek yok aslında. Sadece ülkemizde değil, tüm dünyada son iki senedir rap müzik üretiminde de tüketiminde de önlenemez bir yükseliş var. Bazen çeşitli müzik tarzlarından ‘sample’lar kullanarak popüler rap şarkıları yapılıyor, bazen ünlü şarkıcılarla farklı tarzlarda düetler ile piyasaya çıkılıyor, bazen de müzikallerde rap şarkıları kullanılıyor. Grammy’de iki senedir en önemli ödülleri rapçiler kazanıyor.

SOSYOLOJİK OLARAK...

Sosyolojik olarak rap’in son dönemde ülkemizdeki yükselişine baktığımızda aslında arabesk müzik furyası ile aynı trendi görüyoruz: kendini isyanında ifade etmek...

Şarkılarda mahallede yapılan muhabbetten, popüler kültür eleştirilerine, adaletsizlikten parasızlığa, aşkta haksızlığa uğramaktan sadece nefes almaya çalışmaya kadar bir çok konudan bahsediliyor. Pop müzikle belki de en önemli farkı bu: konuları gerçek, sözleri anlamlı...

Şarkılar sadece “varoş”larda değil Türkiye’nin “nezih” semtlerinde de yankılanıyor. Ahmet Kaya şarkılarını artık beyaz türklerin dinlediği bir ortamda aslında bu bir sürpriz değil. Ayrıca ülke olarak alım gücümüzün düşmesi yani kendimizi her sosyoekonomik grupta daha ‘fakir’ hissetmemiz, isyanımızı bu şarkılarda bulmamızı sağlıyor. Rapin konusu olan başkaldırı ve eleştiri, toplumun her alanında ezilenlerin olması ve seslerini bir şekilde duyurmak ya da aynı şeyleri sadece kendilerinin hissetmediğini bilme istekleri bu isyan ve meseleleri daha da sahici kılarak rap müziğe yakınlaşmalarını sağlıyor.

Müziğin hızlı yayılmasında herşeyde olduğu gibi sosyal medyanın çok büyük etkisi var.  90’larda öğrenci olan gençler büyüdü, kendi paralarını kazanmaya başladı ve duygularını en iyi ifade eden müzik türü olduğuna inandıkları rap ile yeniden buluştu! Bu gençler sosyal medyada oldukça aktif oldukları için bu yayılmadaki en büyük pay aslında onların. Reyting rekortmeni Çukur dizisi de Ay Yapım’ın bu trendi öngörmesi ile neredeyse tüm dizi müziklerini rap tarzında yaparak öncü oldu. Pazarlamacılar fırsatı kaçırmadı, reklam müziklerinden, viral videolara, instagram postlarından seçim şarkılarına heryerde bir ‘rap’ durumu söz konusu.

TÜRKÇE SÖZLÜ RAP MÜZİK = T-RAP

90’lardan beri yükselmeye çalışan akım, pop müziğin artık kendini tekrarlamaya başlaması ile popun gölgesinden sıyrıldı ve kendine çok güzel bir kulvar buldu. ‘Memleketi Harlem’e çevirdiniz!’ nidalarını duymazdan gelen rapçilerin sayısı gün geçtikçe artıyor.

Türk rap müziği içeriği ile arabesk müziğe benzese de yükseliş olarak Türk Pop ve Türk Rock’ın trendini izliyor. Senelerdir süren ‘Türkçe’de rap yapılmaz’ tartışmalarına kaliteli söz içerikleri ile de son noktayı koyuyor. Güçlü müzikal altyapısı ile şarkılar Virgin’in çaldığı ilk Türkçe sözlü müzikler... Bu alana yapımcıların da ilgisi gittikçe artıyor. Ben Fero’nun ve Reynmen’in yüksek prodüksiyonlu klipleri youtubeda milyonlarca kez izleniyor. Trendi anlamak isterseniz, başlangıç aşamasında dinlenmesini (ve tabi izlenmesini) önereceklerimiz; Ezhel, Gazapizm, Ben Fero, Eypio, Reynmen, Killah Hakan, Ceza, Abluka Alarm, Contra, Da Poet, Şehinşah, Fuat Ergin, Sagopa Kajmer, Sansar Salvo.  ve Çagatay Akman...

Arabesk, pop ve türkçe sözlü rock müzik patlamalarına da geçici bir furya olarak bakılıyordu ancak hepsi de hayatımızın bir parçası oldu. Türkler, dünya standardında Rap müzik yapmaya başladı ve bu sadece geçici bir trend gibi görünmüyor. Müziğimiz kendi içinde evrimleşiyor. Geçtiğimiz on yılda tüm dünyayı kasıp kavuran ve Kore’ye hatırı sayılır kazanç getiren K-POP (Korece Pop Müzik) gibi bir T-RAP trendi neden olmasın?