Thodex'in kurucusu Faruk Fatih Özer’in nerede olduğunu bilen yok.. Bir iddiaya göre Arnavutluk’ta köşe bucak saklanıyor.. Bu çocuğun Arnavutluk’a komşu ülkelerde örneğin Kosova’da olması da mümkün..

Ama söyleyeceklerime kulak verin.. Sözünü ettiğimiz coğrafya bir manada ‘Kara Cennet’.. Mafyatik yapılanmanın siyasetle kol kola girdiği kısacası devletleri yönettiği yerler.. Ne silahın ne ölünün hesabının sorulup sorgulanmadığı yerler..

Faruk Fatih Özer’e gelince Türkiye’de marifetleri faş olmadan bu ‘parlak çocuğun’ kaç milyarla firar ettiği ve kucaklarına düştüğünden oradaki ‘baba’ların çoktan haberi olmuştur. Bundan şüpheniz olmasın.. Cebinde 2 milyar Dolar’la bir adam mafyanın eline düşerse ne olur diye düşünün, hayal gücünüzü zorlayın.. Bence şu sıralar bu çocuğun durumunun işkence hanedeki mahkumdan farksız olduğunu keşfedin.. Onun elden ele, kucaktan kucağa dolaştırıldığından, ‘hoppalacık’ oynatıldığından kuşkunuz varsa sözünü ettiğimiz dünyayı hiç bilmiyorsunuz demektir. Şuna rahatlıkla inanabilirsiniz: Faruk Fatih Özer’deki parayı son Cent’ine kadar almadan kimse bırakmaz.. Hatta bu kadarla da kalmazlar; onun kendilerini suçlamasının önüne geçmek için – bu işe bulaşanlar sadece mafya babaları olmayıp siyaset erbabı olduğu için isimlerinin deşifre olmasını istemezler- bir takım ses ve görüntü kayıtları v.s. da yapılmıştır, yapılmaktadır..

Bizim devletin işin takibini emanet ettiği polisler konuşsa anlarsınız düşülen çukurun ne denli derin olduğunu. Yerel polislerin bile mafyayla ortak çalıştığını…

Hülasa 2 milyar Dolar’ın – kesin rakam neyse bilmiyoruz- üzerine soğuk su içebilirsiniz.. Mafya dünyasında ‘keriz silkeleme’ tabir edilen türden bir artçı sarsıntı da gelecek.. Birileri ‘Senin paranı biz kurtarabiliriz…’ diyerek ikinci bir vurgun daha yapacaktır herhalde.. 

SEN NEYMİŞSİN BE ORHAN..?

Hiçbir zaman tanınmış bir gazeteci olmadı, etkili bir kalem de.. 1990’larda Ankara’da siyaset muhitindeki kargaşa içinde bir yerlere yanaştı, ama zaaflarından dolayı tutunamadı koptu, kayboldu gitti.. Şimdilerde yine başkentte yüzünü gösteriyor.. Aynı dedikoducu karakter, aynı karakter.. O zamanlar başrol oyuncusu olduğunu söylese herkes elinin tersiyle kenara iteklerdi, şimdilerde hadiseleri hatırlayanlar azalınca at oltayı, kim ve ne takılırsa deyip sallıyor..

Bunun gibi olayları kendi çevresinde dönüyor gösterme merakında olanlar meslek büyüğü abilerimiz, ablalarımız eğlenelim hisse kapalım diye anlatırlardı; eski zamanlarda da çok çıkarmış böyleleri...

Bakın günümüz Hacivat’ı Orhan Uğurluoğlu bakın neler diyor..

“Doğru Yol Partisi Genel Başkanı olmasında Star TV Ankara Temsilcisi olarak büyük desteğim olan Başbakan Tansu Çiller, bana çok güvenirdi. Önerdiğim; Osman Ünsal'ı Hazine Müsteşarı, Cengiz Bulut'u Türk Telekom Genel Müdürü, Cihan Paçacı'yı Halkbank Genel Müdürü olarak atadı. Bir gün Tansu Hanım'ın yanında iken, Emniyet Genel Müdürü kim olsun, diye sorunca gençlik arkadaşım ve yaşıtım olan, futbol maçlarımızda attığı çalımlarla ‘Pike Mehmet’ diye lakap taktığımız Mehmet Ağar'ı önerdim. Çiller, ‘Ara haydi, bakalım kabul edecek mi?’, dedi. Aradım; ‘Mehmet, Emniyet Genel Müdürü olarak seni Başbakana önereceğim, kabul eder misin?’, diye sordum. Ağar, ‘Beni ANAP'lı bilirler, atamazlar’, dedi. Ben onu iknaya çalışırken Tansu Hanım telefonu elimden aldı ve kendisini tanıtarak görevi teklif etti. Ağar, Başbakana, ‘Devlet görev verirse itiraz edemem’ diyerek görevi kabul etti. Gerçek budur..."

Sadece Orhan değil devleti yönetmeye kalkan.. TV kanallarından birinde gazeteci Gürkan Hacır anlattı..

“Çatı aday planını bozan kişi olarak Meral Hanım’ı sorduk İsmail Tatlıoğlu’na.. Abdullah Gül teklifi sol liberal birinden geldi, dedi.. Hemen atıldık üzerine… CHP içinden mi? Hayır CHP içinden değil. Efendim bu isim bir siyasetçi mi? Hayır siyasetçi değil. Hayda… İş iyice bulmacaya dönüşmüştü. Kemal Derviş… Hüsamettin Özkan… İsimler havada uçuştu. İsmail Tatlıoğlu ser verip sır vermedi. I-ııh… Gece bittiğinde halen biz bulmaca çözmeye devam ediyorduk. Yaklaştığımız da oldu. Yetmez ama evetçi bir liberal solcuymuş… Ama kim?

Aslında cevabı bilmişlerdir, bilmesine.. Ama gazeteci/kalem erbabı dayanışması diye bir şey var..

               *

ÖZDAĞ/İNCE’NİN PARTİLERİ NE OLDU?

Geçen ay yaptığı açıklamaya bakarsak Ümit Özdağ’ın kuracağı partinin çatısının şu aralar çatılmış olması lazımdı. Ama ortada ne isim ne logo ne tüzük ne kurucu listesi var.. Yani parti yok.. Kurulacağına dair sosyal medya bombardımanı da yerini sessizliğe bıraktı. Daha ötesi Ümit Özdağ çevresine yakın bazı isimler yaşananları değerlendirdiklerinde söz konusu partinin hiç kurulmayabileceğini, kurucular kurulu listesinde yer alması teklif edilen bazı isimlerin bir kısmının iletişim kanallarını kapattıklarını, bir kısmının da affedilmeleri ricasında bulunarak daveti geri çevirdiklerini söylüyorlar..

Öte yandan Muharrem İnce’nin bina tutup boydan boya poster sallandırdıktan sonra Mavi Türkiye haritası ortasına yerleştirilen nazar boncuğu logolu Memleket Partisi hafta başında kuruldu kurulmasına ama fazla toz kalkmadı... Özdağ’dan farklı olarak kimse Muharrem İnce’nin ‘Benden buraya kadar’ diyebileceğine ihtimal vermiyor. Yani Memleket Hareketi ya da Memleket Partisi’nin mecliste en az üç milletvekiliyle temsil edileceği kesin.. Ama sonrası.. O konuda rivayetler muhtelif..

               *

ZENGİN BOŞANMASI! ..

Microsoft’un sahibi Bill Gates’in eşi Melinda Gates’ten boşanması fazla gürültüsüz patırtısız gerçekleşti.. ‘ Ayrılmaya karar verdik..’ açıklaması yetti.. 130 milyar dolarlık servetin nasıl bölüşüleceği de konuşulmadı. Evlenirlerken 30 milyar $’ı Gates- Melinda vakfına aktarmıştı Bill.. Çiftin halen 50 milyar $ nakit serveti bulunuyor.

Magazin dünyasında ayrılığa Bill Gates’in eski kız arkadaşının sebep olduğu konuşuluyor.. İddialara göre Gates, eski kız arkadaşıyla gençliğinden beri yani 1984’ten beri görüşmeye devam ediyor. Bill Gates'in eski kız arkadaşı Ann Winblad..  Gates, Melinda’yla evlendikten sonra her yıl birkaç kez hafta sonlarını, eski kız arkadaşıyla Kuzey Carolina'da şirin bir sahil kulübesinde buluşmayı sürdürdü. Bill Gates’in "Melinda'yla evlenmeyi kendi kendime düşündüğümde, Ann'i aradım ve onayını istedim" demiş, Winblad'ın başparmağını kaldırarak evliliğe onay verdiğini eklemişti. Daha ötesi Ann L. Winblad katıldığı bir radyo programında Melani için " Bill Gates için iyi bir eşleşme olacağını söyledim, çünkü onun entelektüel dayanıklılığı vardı." dedi.