TELEVİZYONLAR BU MALİYETLERİ KALDIRAMAZ

Alican DEĞER 01 May 2018

Alican DEĞER
Tüm Yazıları
Hangi maliyetleri demeyeceğinizi biliyorum. Dizi maliyetlerini tabii ki. Kör bir rekabet öylesine zorluyor ki televizyon sektörünü hepsi birlikte el ele tutuşup sanki uçuruma atlıyorlar. Beraberlerinde binlerce insanı da sürükleyerek.

Halkım dizi seyretmeyi seviyor. Üstelik çok da başarılı işler çekiliyor. Dış pazarlarda bolca satılıyor. Ancak bu fiyatları ve bu kadar diziyi taşıyacak bir piyasa yok.

Başroldeki bir iki oyuncunun astronomik ücretleri peşin aldığı, aşağıdaki paryaların aylarca beklediği bir sistemden söz ediyoruz. Uzun çalışma saatleri, her biri bir film uzunluğunu aşan diziler. Kanalların yayınladıkları reklamların parasını 6-9 ayda alabildiği, yapımcılara da böyle ödeme yaptığı bir sistem. Düşünsenize diyelim ki tutulmuş bir dizi var. Ve ödemesini 6 ay sonra alacak. 6 ayda 26 bölüm yayınlanıyor. Yani yapımcının 26 bölümü cebinden karşılaması gerekiyor. O kadar parası olan yapımcı inanın bana yok. Asılıyorlar banka kredilerine, faktöringlere. Yani alacağını kırdırıyor.

Hangi işin kaç bölüm yayınlanacağının bilinmediği, en starların rol aldığı dizilerin bile yayından kaldırılabildiği bir ortamda kim ne kadar başarılı olabilir ki?

Sistemin temelinden değiştirilmesi gerekiyor. Bu işte en büyük görev de majör kanallara düşüyor. Birbirleriyle didişmeyi bırakıp piyasayı regüle etmeleri lazım.

Şimdiki sistem şöyle yürüyor: Yapımcı kanala gidip bin bir rica ile işini kabul ettirmeye çalışıyor. Sonrasında hazırlık evresi. İmzalanan sözleşme hiç imzalanmasa daha iyi. Çünkü yayıncıya yani kanallara istediği zaman sözleşmeyi fesih etme hakkı tanıyor. Yani bildiğiniz tek taraflı. Mali hükümler bölümünde ise ödeme tarihleri var ama uyulmadığı zaman ne olacağı belli değil. Yapımcı iş yaptığı kanala dava açacak değil ya.

Kanalla böylesi bir sözleşme yapan yapımcı kendi çalıştıracağı adamlarla nasıl bir düzen tutturuyor dersiniz? O da aynı şekilde davranıyor. Oldu mu sana bir belirsizler dizisi.

“Bir dizi ne kadar sürer” sorusunun cevabı ise hep askıda kalıyor. 2 bölüm de sürebilir iki yıl da. Sonuçta sektör dar bir sarmalın içinde boğuluyor.