Vakıf Katılım web

TEKNOFEST'TE GENÇLERİN AKLI HAVADAYDI

Musa ALİOĞLU 26 Eyl 2021

Musa ALİOĞLU
Tüm Yazıları
Selçuk Bayraktar şu anda Türkiye'nin ilk Taarruzi İHA sistemi olan 5.5 ton ağırlığındaki Bayraktar AKINCI TİHA'nın geliştirme faaliyetlerine liderlik ediyor.

Trabzon’un Sürmenesi’nden çıkıp İstanbul’un Sarıyer ilçesine yerleşen Bayraktar Ailesi’nin çocuğu olan Özdemir Bayraktar, 1972 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünü bitirir ve mezuniyetten sonra Motor Kürsüsü’nde de asistanlık yapar.

1984’de otomotiv sektöründe yerlileşme çalışmalarına katkı yapmak için Baykar Makina’nın kurulucularından biri olur.

2000 yılında İnsansız Hava Aracı (İHA) sistemleri üzerine Ar-Ge çalışmalarına başlayan Baykar, 2004 yılında milli ve özgün elektronik yazılımlı sistemleriyle ilk otomatik uçuş denemesini yapar. 2006 yılında mini İHA üretim sürecini başlatırlar. Bu arada oğulları Haluk ve Selçuk Bayraktar da çalışmalara katılır.

Şirketin Genel Müdürü olan Haluk Bayraktar 2000 yılında ODTÜ Endüstri Mühendisliği’nden sonra, Columbia Üniversitesi’nde aynı alanda yüksek lisans eğitimini tamamlar ve işe başlar.

2017 yılında Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3) Yönetim Kurulu Başkanı olan Bayraktar, 2018’de SAHA İstanbul Savunma ve Havacılık Kümelenmesi Başkanlığı’na seçilir.

Özdemir Bey’in 1979 doğumlu diğer oğlu Selçuk Bayraktar ise Robert Kolej’den sonra İTÜ Elektronik ve Haberleşme Bölümüne girer. Daha sonra yurt dışında değişik üniversitelerde eğitimine devam eder ve 2007’de Türkiye’ye dönerek Baykar’da Teknik Müdürlüğü üstlenir.

Yürütmüş olduğu çalışmaların başında Türkiye’nin ilk yerli ve milli İnsansız Hava Aracı olan Bayraktar MİNİ İHA ile 2014’te TSK envanterine giren ve bugün 300 bin başarılı uçuş saatini geride bırakarak sınıfında dünyanın en iyisi olarak gösterilen Bayraktar TB2 S/İHA sistemi de bulunmaktadır. 2016 yılında gelindiğinde Selçuk Bayraktar bu kez de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın küçük kızı Sümeyye Erdoğan ile evlenmesiyle anılır. Bu evlilikle onun ve şirketlerinin başarısı arasında bağ kurmaya çalışanlar olur. Oysa bu başarının temelleri bu evlikten çok önce, torpilsiz ve desteksiz olarak atılmıştır. Hatta öyle ki, değil destek tam tersi ürettikleri araçlara ruhsat vermesi gereken o sıradaki Sivil Havacılık Genel Müdürü ve ekibinin kendilerine engeller çıkardığını CNN’de Ahmet Hakan’a sitem dolu bir şekilde anlatması anlamlıydı. O dönemde damat değil, şimdi olduğu gibi yurdunu seven çok iyi bir girişimciydi.

Selçuk Bayraktar şu anda Türkiye’nin ilk Taarruzi İHA sistemi olan 5.5 ton ağırlığındaki Bayraktar AKINCI TİHA’nın geliştirme faaliyetlerine liderlik ediyor. Tüm bu işlerin yanı sıra kurucusu olduğu Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı’nda (T3 Vakfı) yetenekli gençlerin ve her yaş grubundan insanın teknolojinin geliştirilmesi süreçlerine katılmalarını sağlamak için çalışmalar yapmakta.

Ayrıca Milli Teknoloji Hamlesi için çok kritik olduğunu düşündüğü Havacılık ve Uzay tutkusunu tüm topluma yayma maksadıyla ülkemizin ilk ve tek havacılık ve uzay festivali olan TEKNOFEST’i ekibi ve paydaş kurumlarla düzenlemektedir.

İlki 2018 yılında İstanbul Havalimanı’nın pistinde yapılan TEKNOFEST, 550 bin ziyaretçiyle, bu tür etkinlikler arasında dünya ikincisi olur. 2019’da ikincisi yapılan TEKNOFEST’i 81 il ve 132 ülkeden bu kez 1 milyon 720 bin kişi ziyaret ederek, dünya birincisi olmasını sağlar.

(Aynı yıl İngiltere’deki Bouruemonth Air Show’u 1 milyon kişi izlerken Rusya, Paris ve Abu Dabi’deki etkinlikleri daha az sayıda katılımcı izler.)

TEKNOFEST Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali kapsamında 4 yıldır yapılan Teknoloji Yarışmalarına bu yıl 44 bin 922 takım ve 200 binden fazla kişisel başvuru yapıldı ve yine rekorlar kırıldı.

Roketten, otonom sistemlere, tarımdan su altı sistemlerine kadar teknolojinin her alanında düzenlenen yarışmalara katılan binlerce genç de hayallerini gerçekleştirmek için kıyasıya yarıştı.

İlk olarak 2018 yılında 12 farklı kategoride düzenlenen Teknoloji Yarışmaları bu yıl 35 farklı kategoride ilkokul, ortaokul, lise, üniversite ve üzeri ile mezun seviyesine kadar geleceğin teknolojilerini üreten gençleri bir araya getirdi. Teknoloji Yarışmalarına 4 yıl boyunca tüm seviyelerden toplam 86 bin 815 takımın katılması çok önemli bir gelişme olarak kayıtlara geçmiştir.

TEKNOFEST Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali, toplumun tamamında teknoloji ve bilim konusunda farkındalık oluşturmayı, Türkiye’nin bilim ve mühendislik alanlarında yetişmiş insan kaynağını artırmak gibi çok önemli bir konuyu hedefliyor.

TEKNOFEST kapsamında düzenlenen Teknoloji Yarışmalarına katılan gençlere hem kişisel hem de mesleki becerilerini geliştirmeleri için pek çok imkân da sunuyor. Yarışmalara katılan gençler Türkiye’nin önde gelen teknoloji firmalarına düzenlenen teknik gezilere katılma ve alanında uzman kişilerle tanışarak ilişki kurma fırsatı yakalıyor. Projelerini hayata geçirebilmeleri için malzeme desteğinin yanı sıra finalistlere eğitim kampı, ulaşım ve konaklama desteği de sağlanıyor. Türkiye’nin önde gelen teknoloji kurumlarında staj yapma imkânı da sunan TEKNOFEST, gençlere parlak bir geleceğin kapılarını açıyor.

TEKNOFEST geldiği bu noktada toplumun tüm kesimlerinin benimsediği yararlı bir etkinlik olarak ajandalarda yerini almış ve vazgeçilmezler arasına girmiştir.

TEKNOFEST’i ikinci gününde ben de ilgi ve zevkle gezdim. Atatürk Havalimanı’nın üç yıl önceki hüzün veren o halinden sonra, böylesine kalabalık ve cıvıl cıvıl görmek doğrusu çok hoşuma gitti.

Oraya gelen binlerce genç hayallerini süsleyen mesleklere kavuşabilmek için bence ilk adımlarını attılar. Yarışmalara öylesine odaklanmışlardık ki, TEKNOFEST’i düzenleyen T3 Vakfı’nın yöneticisi kimin damadıdır, hangi partidendir diye bir şey akıllarına gelmedi. Çünkü, bu gençlerin akılları havadaydı. Doğrusu da buydu.

İyi uçuşlar Türkiye’m.

musaalioglu@gmail.com

“Her şeye rağmen ayaktayız” 

Kısa adı TÜROB olan Türkiye Otelciler Birliği 50 yılına pandemi ortamında girdi. Bayrağı Timur Bayındır’dan alan ve daha iyi noktaya taşımanın gayretinde olan Yönetim Kurulu Başkanı Muberra Eresin, hafta içinde yönetim kurulu üyeleriyle basının karşısına çıkarak otelcilerin içinde bulunduğu durumu diplomatik ve iyimser bir dille anlattı.

Sözlerine, turizm fotoğrafçılığının önemli ismi Halil Tuncer’in vefatından üzüntü duyduğunu belirterek başlayan Eresin,” O’na Allah’tan rahmet dilerim” dedi.

TÜROB Başkanı Eresin, sektörlerinin ana sorunları şu başlıklarla dile getirdi;

·         *Pandemi sürecinde toplumun tüm kesimlerinde oldukça zor bir 1.5 yıl yaşadık. Umuyoruz ve yürekten diliyoruz ki, vaka sayılarındaki artış biraz endişe oluşturmakla birlikte aşının daha da yaygınlaşmasıyla bu süreci geride bırakacağız.

·         Konaklama sektörü yatırımlarına bakarsak: Bu yılın ilk 7 aylık döneminde toplam 9.214 yataklı 64 otel projesi için 1 milyar 225 milyon TL’lik teşvik başvurusu yapıldı. Proje sayısı artsa da yatırım sayılarında düşüş söz konusu. Yani, yatırımcılar doğal olarak ihtiyatlı.

·         Hep dile getirdiğimiz gibi bazı bölgelerde yatırım fazlası söz konusu. Türkiye’de doluluklar belli bölgelerde belli oranlara gelmeden otel yapım izni verilmemeli.

·         Bugün otellerimizin hepsi açık. Ama, eski performansımıza dönmüş değiliz. Ancak yüzde 40’ı aşan doluluklar bizi gelecek aylar açısından umutlandırıyor.

·         Umut verici bir gelişme olarak, son 1-2 aydır konaklama sektöründe istihdam talebinde canlanma başladı.

·         İstanbul’da hemen her otel nitelikli personel arıyor. Hemen her departman için nitelikli iş gücüne ihtiyaç var.

·          Son 1.5 yıldır en fazla gündeme gelen konulardan biri de kapanan veya el değiştiren oteller oldu. Bu konuda abartılı haberler gündeme geldi. Şunu net bir şekilde söyleyebiliriz ki, tamamen kapanan veya el değiştiren otel sayısı çok az. Bunu da, Türk ve dünya turizminin en zor döneminde dahi hem hükümet destekleri hem de kendi özkaynaklarıyla ayakta kalması açısından sektörün bir başarı öyküsü olarak tarihe not düşebiliriz.

·         Her şey bitmedi ama bitecek. Bittiği gün her şeye hazırız. Özellikle gelecek yıllar için Türkiye’nin ve İstanbul’un moda olmasına kesin gözüyle bakıyoruz. Pandemi sonrasında güçlü bir toparlanma ile tüm kayıplarımızı telafi etmeyi ve Türkiye ekonomisine katkılarımızı önceden olduğu gibi sürdürmeyi hedefliyoruz.

Eresin, taleplerini ise şöyle sıraladı:

“Konaklama Sektörü için KDV indirim uygulamasının 2022 yılı Mayıs ayına kadar uzatılması yararlı olacaktır.

Ayrıca, 01.01.2022 tarihi itibariyle uygulamaya konulacak KONAKLAMA VERGİSİ ertelenmelidir.

Turizm Sektörü ve Türkiye Bankalar Birliği arasında “Finansal Çerçeve Anlaşması” ile kredilerin yeniden yapılandırılması hayati önemdedir.”