Vakıf Katılım web

TARİH TEKERRÜRDEN İBARETTİR

Buket BEKTAŞ 24 Şub 2021

Buket BEKTAŞ
Tüm Yazıları
Sınır komşumuz Ermenistan gene tarihi hatalarından birisine imza atmak üzere.

Tarihin tekrardan ibaret olduğunu ve insanoğlunun bazen tarihten ders alamadığını ve yaşanılan hataların tekrarlandığını görmekteyiz. İlk örneğimiz Ermenistan’dan...

Sınır komşumuz Ermenistan gene tarihi hatalarından birisine imza atmak üzere. Özgürlük ve bağımsızlık nidaları atarken, komşu ülkeleri Türkiye ve Azerbaycan’a düşmanlıktan başka bir şey göstermeyen Ermenistan, dış politikası ve yetersiz politikacıları ile tarihi hatalara imza atmaya devam ediyorlar. Son olarak dünya gündemine olay yaratacak açıklama Ermenistan Savunma Bakanı Arutyunyan’dan geldi. Açıklama da ülkedeki Rus askeri üssünün genişletilmesini ve doğuda Azerbaycan sınırına bir Rus birliğin konuşlandırılmasını istediklerini bildirdi.

Zaten iki ülke arasındaki savunma antlaşmalarına göre Rusya'nın, Ermenistan'ın Türkiye sınırı yakınındaki Gümrü'de yaklaşık üç bine yakın Rus askerinin görev aldığı bir askeri üssü bulunuyor. Arutyunyan, Rus RIA haber ajansına verdiği röportajda kısaca  "Ermenistan topraklarındaki Rus askeri üssünün genişletilmesi ve takviyesinin her zaman gündemde bulunduğunu ve Ermeni tarafının buna istekli olduğunu" ifade etti.

Yani kısaca biz boyunduruk altına girmek istiyoruz. Biz esarete varan hâkimiyet altında yaşamak istiyoruz, ifadesini çıkarmamız hiç de yanlış olmaz. Ermenistan muhalefetine baktığımızda ise, Azerbaycan ana toprakları ile Nahçıvan özerk bölgesi arasında kalan ve güneyde İran'a komşu olan Sünik bölgesine ikinci bir Rus askeri üssü açılmasını talep ediyor. Görünen o ki Ermenistan’ın basiretsiz yönetimi ve yöneticileri yetmemiş gibi muhalefette bu kararı desteklemektedir.

Tarihte birçok örneği bulunan başka ülkelerin himayesi altına girmek ve çevresine boyunduruk altına girdiği ülke üzerinden gözdağı vermek politikasını güden tüm toplumlar maalesef asimile oldu ve tarihin tozlu sayfalarına gömülü kaldılar. Ermenistan’ın da bu hataya düştüğü aldıkları kararlarda açıkça görülüyor.

Anlaşılan o ki Ermenistan tarihten ders alacağına hala '' ne oldu Paşinyan ! '' ifadesinin korkusu ve intikamı peşinde koşuyor. Umarız ki Ermenistan halkı yönetimin bu politikaları desteklemez ve hezimete giden yolda perişan olmaz. Türk ve Azeri toplumunun Ermeni toplumuna karşı olan muhabbeti ve sınır komşuluğu ilişkilerini unutmaz ve gereken tavrı alırlar. Aksi durumda tarihin tekrar olduğunu görecek ve üzüleceklerdir.

Yazımızın ikinci kısmında  ise azim ve aralıksız çalışmanın getirdiği başarılardan ve  tarihin tekrardan ibaret olduğundan  bahsedeceğiz. Bildiğiniz üzere Amerika’nın başta NASA ve ardından diğer dünya ülkelerinin de çeşitli kuruluşlar ve bilim insanları vasıtası ile destek verdiği Mars projesinde yeni bir adım atıldı.

NASA verilerine göre “1970’lerde Viking projeleriyle, Mars’tan alınan toprak örneklerinden mikrop ve benzeri canlıların izleri aranmıştı. 2000’li yılların başında ise Opportunity (Fırsat) ve Spirit (Şevk) adlı araçlar gezegen yüzeyinde geçmişte su bulunduğuna ilişkin kanıt buldular. Bu gelişmeleri 2012 yıllarına gelindiğinde ise gezegen yüzeyine inen Curiosity (Merak) canlı organizmaların yapı taşları olan karbon içeren organik moleküller de buldu. Günümüzde Perseverance (Azim) yaşam izlerini tespit etmek üzere tasarlanan aletleri kullanarak çeşitli incelemeler ve çalışmalar yapacak. Daha ileri bir tarihte Mars’a gönderilecek olan bir başka bir gemide bu günlerde toplanan ve kutulanmaya başlanacak olan kutulardaki örnekleri Mars yüzeyinden alarak, analizlerinin yapılması için Dünya’ya getirecek”.

Bütün bu çalışmalar NASA ile Avrupa Uzay Kurumu ESA’nın Mars Örnek Toplama görevi adıyla yaptığı iş birliği çerçevesinde gerçekleştiriliyor. Burada da insanoğlunun birlikte ortak akıl ve ortak fayda geliştirmek maksadıyla bir araya geldiğinde neler ve yapabileceğini görüyoruz.

Bir yandan Mars’a giden araştıran insanoğlu diğer yanda sırf komşusuna gözdağı vermek için bir başka gücün ayaklarının dibine sinen insanoğlu.

Ne diyelim, tarihin tekerrürü ortada. Yeter ki tarih iyi okunsun…