SOSYAL MEDYA HABERCİLİĞİ

Fehmi KETENCİ 12 Eyl 2022

Fehmi KETENCİ
Tüm Yazıları
Bir süredir üzerinde durduğum, "sosyal medya dediğimiz", "ne verirsek alırlar" anlayışıyla internet takipçilerine dayatılan, adına teknoloji denilen yayınlar artık çığırından çıktı dersem hiç de abartmamış olurum.

     Bir süredir üzerinde durduğum, “sosyal medya dediğimiz”, “ne verirsek alırlar” anlayışıyla internet takipçilerine dayatılan, adına teknoloji denilen yayınlar artık çığırından çıktı dersem hiç de abartmamış olurum. Teknolojının yarattığı olanakları kötü kullanmak ve takipçilerini bu kötü uygulamaları kullanmaya mecbur bırakmak, artık iyice sorumsuzluk sınırını aşmış durumda. Bu yanlış ve hatalı uygulamaları kullanmaya mecbur etmek ise ayıbın da çok ötesinde. Sosyal medya yayınlananlarında “ne verirsek izlerler” anlayışının iyice sıfırı tüketmeye başladığı rahatlıkla görülebilecek durumda. Şikayetler ve bu “kötü yayınları izlemek zorunda miyim” diyenler hızla artıyor. Özellikle gençler, teknoloji yayınlarında farklı platformlar oluşturmaya ve oralardaki platformlarda toplanmaya başladılar çoktan. 

     Hep söylediğim, iletişim teknolojisini çok hoyratça kullandığımız ve teknolojiyı yönetenlerin, özellikle iletişim araçlarını kullanma süreçlerinde bilerek yarattığı olumsuzlukların var olduğu ortamlara yönlendirilmemiz, iletişimi sağlayan araçların, amacı dışında, kullanılması, sürekli olumsuzluk üreten bir uygulama biçimine esir edildiği çok net ortada. İnternet mecralarını kullananlar artık bir dayatma ortamına sürüklendilerinin farkındalar. İnandırıcılığını iyice yitiren sosyal medyada yayınlanan haberler, sadece vakit geçirmek veya zaman doldurmak için takip edilmektedir. Bunu dile getirenler hızla çoğalıyor.

   Özellikle, adına akıllı telefonlar denilen cep telefonu kullanıcılarının, yoğunlukta  oldukları internet yayıncılığı , sosyal medya kullanma alışkanlıklarından giderek hızla uzaklaşmaya ve kendilerine farklı mecralar aramaya yöneldiklerini görebiliyoruz. 

     Gençler arasında yaptığım araştırmalarda, bana ilettikleri şikayetlerinde yoğunluk bunlarda. Teknolojinin ne kadar kötü ve amacının dışında kullanıldığının farkındalar.

     Haber takibi için kullanılan internette yapılan haberleri takip edebilmek iyice zorlaştı. Son zamanların en kötü uygulaması ise haberin girişinden sonra “haberin devamını okuyabilmek için “görsele/fotoğrafa tıklayın” ikazı sonrasında tekrar tekrar reklamlara zorunlu yönlendirilme saçmalığı büyük saygısızlık. Bu uygulama sorumsuzca bir yayın kandırmacası. Seçim özel liklerinin ortadan kaldırıldığı tamamen “dayatma”ya yönelik bir haber kurgularının uygulandığı bir dönemin israrlı baskısının sürdürüldüğü, saçmasapan habercilik sarmalının içine sürüklendirilmekteyiz. İnterne ti, sosyal medyayı kullanan haber takipçi lerinin en çok şikayetçi oldıkları olumsuzluklardan, internet yayınlarındaki haberlerinyayın akışlarının kötü kurgulanması, kötü uygulanmala rıdır. Haberlerin başına, sonuna, arasına, hatta hatta paragraf aralarını geçtik cümleler arasına yerleştirilen spot, slayt veya kısa video reklamların plansız, yasakları hiçe sayan, takipçileri umursamayan, saygı sıırını iyice aşar şekilde kullanılması, başta gençler olmak üzere tüm internet kullanıcılarını bıktırmış durumda. 

     Burada yazdığım bu cümleleri bir kaç haftadır neredeyse aynen tekraren yazıyorum. Ve bıkmadan da yazmaya devam edeceğim. Bu yanlışları yapanların, bu “dayatma” ortamını yaratanların, özellikle ulusal gazete ve televizyonların internet sayfalarının olması daha da üzücü ve endişe verici. 

     Bu konuda şunu yazmıştım; 

     “İnternet haberciliğini belirleyen yasalar yeterli ve caydırıcı olmadığı için, sorumluluk ve takipçilere, saygıdan yoksunların yarattığı bu yöntemdeki habercilik,  neredeyse kapanın elinde kalmış durumda. İnternet haberciliğinde bu dayatma yöntem, iyice yaygınlaştı. Yayınlanan haberlerin başı, sonu belli olmadığı gibi, çoğunlukla inandırıcılık tan da çok uzaktalar. Yazım kurallarının çok uzağında olan haberleri, aralara yerleştirilen reklamlarların yarattığı zorunlu kesintilerle baştan sona kadar okuyabilmek iyice imkansızlaştırılmış. Haberi takip edemiyorsunuz. Haber içindeki tekrarlar, yazım hataları, bozuk cümleler, özensiz Türkçe kullanımı, haber yazma tekniğinin çok uzağında, takibi olabildiğ ince zorlaştıran bir kurguda. Buna son zamanlarda yerleştirilen kısa aralıklı reklamların yarattığı karmaşayı da eklersek, iş artık okura saygı sınırını çoktan yok etmiş, tam bir “takip dayatması”na dönümüş durumda.

     İnternet, sosyal medya iletişim araçlarının en çok kullanılanı cep telefonlarından haber takip edenlerin bu konudaki şikayetleri dinecek gibi değil. Buna, “internet mecrasında haber yayıncılığı” diyorsanız, bilin ki; çok yakın zamanda yazdıklarınızı takip edecek, o dayatma mahkumlarını bile bulamayacaksınız. 

     Ayıptır. Buna habercilik ve gazetecilik demeyin.

     İnterneti, sosyal medyayı kullanan reklamverenlerin bundan ne kadar memnun veya rahatsız oldukları konusunda da geniş bir araştırma yapıyorum. Bu araştırmadan çıkacak sonuçları oldukça merak ediyorum.