Vakıf Katılım web

​SONBAHARA GİRERKEN VÜCUDUNUZ NE KADAR DİRENÇLİ?

DYT. Damla ARSLAN
Tüm Yazıları
Yazın gelmesiyle rahatlayan beyinimiz gibi vücudumuzu da biraz serbest bıraktık.

Yazın gelmesiyle rahatlayan beyinimiz gibi vücudumuzu da biraz serbest bıraktık. Kışın stresini atmak için tatile çıkıldı tabi açık büfeler eğlenceler derken dışarıda beslenme oranı, alkol tüketimi, şekerli besinlerin tüketimi arttı. Gevşeyen motivasyonumuz gibi vücudumuz da biraz gevşedi. Artık sıcaklıklar düşmeye başladı ve yaz sona erdi. Peki vücudunuz sonbahara ne kadar hazır? Sabah ürperdiğimiz öğlen terlediğimiz ve akşam üşüdüğümüz mevsim olan sonbahara girdik. Değişen hava şartları vücudunuzdaki bağışıklık sistemini olumsuz etkileyebilir ve direncinizin düşmesine neden olabilir. Sonbaharda hastalıklara yakalanmamak, kış için bağışıklık sisteminizi güçlendirmek ve yazın alınan kiloları vermenin yollarını merak ediyorsanız sizin için yazdığım10 püf noktaya bir göz atın.

1. Vücudunun kalkanını Omega-3 ile oluştur!

Sonbahara girmemizle birlikte balık sezonu da açıldı. Başlıca kaynağı balık olan Omega-3 vücudun bağışıklık sistemi için en önemli yağ asididir. Beyin gelişimine destek olur ve damar koruyucu, kan yağlarını düzenleyici, antiinflamatuar ( iltihap azaltıcı) özelliği gibi önemli görevleri vardır. Vücuttaki inflamasyonu azaltarak bağışıklık sisteminizi güçlendirir. Ayrıca omega-3 asitleri, daha fazla yağ yakmak için tiroid hücreleriyle de savaşır. Böylece metabolizmayı hızlandırır ve kilo verimini kolaylaştırır. Haftada 2-3 kez balık tüketin özellikle somon, levrek gibi büyük ve yağlı balıkları tercih edin. Bitkisel kaynağı olarak chia tohumu, keten tohumu, ceviz, semizotu, ıspanak, brokoli gibi yeşil yapraklı sebzelerde de bulunmaktadır.

2. Antioksidan C vitamini ile güçlenin

Antioksidan C vitamini(askorbik asit) serbest radikallere karşı savaşarak doku ve hücre tahribatını önler ve sizi kanserden korur. Hücrelerin bağışıklık sistemini güçlendirir. Sonbahara girerken yavaşlayan metabolizmanın etkisiyle düşen bağışıklık sisteminin toparlanmasına yardımcı olur. Ancak C vitamini suda eriyen bir vitamin olduğu için vücutta depolanmaz ve günlük alınması gerekir. En zengin kaynakları portakal, mandalina, nar, greyfurt, kivinin yanı sıra ahududu, böğürtlen, yaban mersini, çilek, kızılcık gibi kırmızı-mor meyvelerde ve biber, maydanoz, dereotu gibi yeşil yapraklı sebzelerde bol miktarda bulunmaktadır.

3. Günde 2-2.5 litre su için

Uyuyan metabolizmayı uyandırmanın en iyi yolu düzenli su içmektir. Herkesin günlük alması geren su miktarı kilosuna göre değişir. Yazın terlemeyle artan su tüketimi kışa girerken düşebilir. Suyun vücudumuz için hayati görevleri vardır. Besinlerin emilimi, sindirimi, taşınması ve atılmasında rol oynar. Metabolizma hızını arttırmada ise size oldukça yardım edecektir. Aman dikkat sıcaklığın azalmasıyla su içiminizi azaltmayın.

4. Günde 3 ana 3 ara öğün tüketin

Porsiyon kontrolü için ara öğün şart. 3 saatten fazla aç kalındığında kan şekerinizde dalgalanmalar yaşanır. Ara öğünler kan şekerini dengede tutmak, tatlı krizlerinden uzak durmak, metabolizma hızınızı arttırmak ve kolay kilo vermek için size yardımcı olacaktır.

5. Bağışıklık için probiyotiklere önem verin

Probiyotik, vücutta İntestinal (sindirim) sisteminde bulunarak mikrobiyal dengeyi düzenleyen canlı mikroorganizmalardır (maya veya bakteri). Bağışıklık sistemimiz bağırsaklarımızdaki bakteri çeşidinin zenginleşmesiyle güçlenir. Mevsim değişikliğinden etkilenen intestinal sistem, immün sistemi kullanıma hazırlayan bakteriler olmazsa immün sistem normal fonksiyonunda çalışamaz. Bağırsak florasındaki denge bozulur. Metabolizma yavaşlar ve bağışıklık sistemi zayıflar. Yoğurt, kefir, turşu, peynir gibi fermante edilmiş besinlerin tüketimini arttırınız.

6.Tam tahıllı ürünlerden vazgeçmeyin, posa alımını artırın

Beyaz undan yapılan yiyecekler yerine tam tahıllı ürünler tercih etmeniz mide-bağırsak sisteminizin çalışmasına yardım ederken kan kolesterolünüzün yükselmesine engel olur, kalp-damar hastalıklarından koruyarak size büyük avantajlar sağlar. Hem tokluk süresini uzatır, hem de bağırsağınızdaki dost bakterileri besleyerek sindiriminize yardımcı olur. Kepekli veya tam undan yapılan ekmekler, rafine edilmemiş pirinç, kepekli makarna gibi kepekli tahıllar tercih edilmelidir.

7.Sağlıkla atıştırın

Çiğ badem, çiğ fındık, ceviz, çiğ fıstık gibi besinler; magnezyum, protein, vitamin E ve lif gibi esansiyel besin ögelerinden oldukça zengindirler. Omega3, omega-6, omega-9 yağ asitlerinden zengin olan bu besinler sindirimi kolaylaştırır, damar tıkanıklığını önler kan akışını hızlandırır böylece LDL kolesterolü düşürür HDL kolesterolü arttırır. Bu zengin içerikleriyle özellikle karın yağlarını yakmak için oldukça etkilidir.

8.Günlük yeterli miktarda protein alın

Yeterli miktarda protein almanız kas inşa etmenize yardımcı olur, böylece metabolizma hızınızın yavaşlamasını engeller. Hayvansal kaynağı kırmızı et, tavuk/hindi, balık, yumurta ve bitkisel kaynağı kuru baklagillerden proteinin yanı sıra posanızı, süt ürünlerinden protein ve kalsiyumunuzu yeterli miktarda tükettiğinizden emin olun.

9.D vitamini bağışıklığı destekler

Sonbahara girerken güneşte yüzünü saklar hale geldi. Kışın düşen D vitamini düzeyi bağışıklığı olumsuz etkilemektedir. Vücutta kalsiyum ve fosfor metabolizmasında görev alan D vitaminin bazı kanser türlerine karşı koruyucu olduğu, diyabeti önlediği ve bağışıklık sistemini desteklediği bilinmektedir. Yazın bol bol güneşlenip kışın ise kaynakları olan somon, ringa, uskumru, sardalya, ton balığı gibi yağlı balıklar, yumurta ve süt tüketiminizi arttırabilirsiniz. Eğer düşük D vitaminine sahipseniz eczaneden D vitamini takviyesi alın.

10. Egzersiz yaparak kas kütlenizi artırın

Metabolik hız, kas kütlesi fazla olan kişilerde çok daha yüksektir, çünkü her kas hücresi günde yaklaşık altı kalori fazladan kullanıyor. Vücutta yağ dokusu arttıkça bazal metabolizma hızı düşer.

Kilo kontrolü sağlamak ve bağışıklığınızı güçlendirmek için günlük fiziksel aktivitenizi artırın.

Haftada toplam 150 dk egzersiz yapmanız yeterli olur ya da günde 30-45 dk tempolu yürüyüş yapınız.

Bütün bunlara dikkat ettiğinizde sağlam bir vücutla sonbahara giriyorken kışa daha dirençli bir vücuda sahip olacaksınız. Sonbaharda hastalanmak istemiyorum, yazın aldığım kilolaları vermek istiyorum hem de kışa enerjik girmek istiyorum diyorsanız bu 10 püf noktayı hayatınıza geçirmeniz yeterli olacaktır.