CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz gün Twitch platformu üzerinden Z kuşağı gençlerle canlı yayında buluştu.

Kemal Bey’in, “Emin olun seçildiğimde beni hakaret etmemek kaydıyla her türlü eleştiriyi özgürce yapacaklar” cümlesi çok tartışıldı. Acaba Kemal Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanlığına aday olduğunu mu açıklamıştı?

Öyle olmadı. Konuşmasının devamında Kılıçdaroğlu, “CHP’nin şu anda bir adayı yok” dese de belli ki gönlünden adaylık geçiyor. Ya da seçimlere kadar iddiasız bir genel başkan olarak anılmak istemediğinden mi bu tarz bir algı çalışmasına başvuruyor?

Kılıçdaroğlu’nun bu açıklamasına tepkiler de gecikmedi. “Biz Kaç Kişiyiz” hareketinin lideri Tuncay Özkan, “İnşallah böyle bir karar verir. Ben çok mutlu olurum. Cumhurbaşkanlığına aday olursa yüzde yüz kazanır. Ben buna her şey üzerine iddiaya girerim.” açıklamasında bulundu. Anlaşılan “Biz Kaç Kişiyiz” hareketinde istediği sayıya ulaşamayan Tuncay Bey, Kılıçdaroğlu’nun kazanacağından emin. Kaç kişiyle iddiaya girmeye varsınız?

Öyle ki, muhalif ya da iktidara yakın anket şirketleri olsun Kılıçdaroğlu ile Erdoğan arasında gerçekleşecek bir cumhurbaşkanlığı yarışında kimse Kemal Bey’e şans vermiyor. Kılıçdaroğlu’na nazaran Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş’ın, Erdoğan’a karşı şansı daha yüksek. Ben demiyorum, anket şirketleri diyor.

Peki bir süredir gündemi meşgul eden bu psikolojik algının sebebi ne? Bana kalırsa, Erdoğan’a sayısız kez yenilen Kılıçdaroğlu hem tabana özgüven mesajı veriyor hem de adaylığını kamuoyu nezdinde tartışmaya açıyor. Aday olur mu derseniz, buna pek ihtimal vermiyorum.

Daha önce de yazdığım gibi aklının bir köşesinde hala Abdullah Gül isminin olduğunu düşünüyorum. HDP’nin de oyunu almayı amaçlayan Kemal Bey’in asıl planı muhafazakâr kesimin oylarını almak. Bunun kendi adaylığıyla mümkün olamayacağını o da biliyor, her ne kadar partisinin “ulusalcılığını seyreltse” de halkın gözünde CHP’den çıkan biri yarışa 1-0 yenik başlıyor.

Bugüne kadar ki seçim yenilgileri de ortada, belki matematik konusunda uzmanlaşan Tuncay Bey’in elinde buna dair kesin bir sayı vardır.

Bakanlık önerim

Eski CHP Milletvekili Dursun Çiçek’in bir televizyon kanalında, “Cumhurbaşkanlığı seçiminde Millet İttifakı’nın kazanması için ikinci turda HDP’ye PKK ile bağlantısı olmayan bir iki bakanlık vaat edilebilir” açıklaması kamuoyunda büyük tepki topladı.

Nasıl toplamasın?

Terörle arasına mesafe koyamayan bir partiyi meşru görmek zaten mümkün değil de acaba hangi bakanlıkları HDP için düşünüyorlar?

Milli Savunma, İçişleri gibi bakanlıklar olmaz, o kadar da “abartmazlar”, herkes Kültür ve Turizm Bakanlığı diyor ama benim önerim başka.

Firari Can Dündar dağa gittiğinde PKK’nın “yere izmarit dahi atmadığını” yazmıştı. PKK’yı “sevimli” göstermek adına yapılan bu çalışmaların ardından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı HDP’ye ayırabilirler.

Hem çok “ekolojikler”, hem de o güzelim şehirlerde estirdikleri hendek terörü buna yeter.