Veya harekatın ilk günlerinde bir uçağın inanılmaz derecede alçak uçuşla havaya uçurduğu bir tünel cephaneliği. Bu ve bunun gibi belki yüzlerce görüntü hafızamızda. 

Zeytin Dalı harekatında dikkatinizi çekti mi bilmem? Ama görülüyor ki Türk Silahlı Kuvvetleri bir yandan cephede çatışırken diğer yandan da halkla ilişkiler-propaganda çalışmalarını başarı ile sürdürüyor.

Daha önce çok da alışık olmadığımız bir durum. Yakın tarihli Fırat Kalkanı operasyonunda bile görmedik. Sürekli bir bilgi akışı, sürekli bir görsel malzeme tedariği var. Daha önce de oluyordu tabii. Ancak bu düzeyde değildi.

Her gün çatışmaların seyri ile ilgili bir açıklama mutlaka yapılıyor. Etkisiz hale getirilen teröristler veya ele geçirilen alan ile ilgili. Bir şey açıklandığında ekine bu sözleri kanıtlayıcı bir video veya fotoğraf da ekleniyor. Böylece söylenen sözün etkisi arttırılıyor. Gerçekten üzerinde çalışılmış, planlanmış bir tavır olmalı bu durum. Afrin girişinde yok edilen konvoy görüntülerinin Youtube tarafından yayından kaldırılması ardından yaşananlara bir bakın. DEAŞ'ın kafa keserken çekilen görüntülerini bile dert etmeyen Youtube neden yanan kamyon görüntülerini sansürledi dersiniz? Genelkurmayın bu görüntülerin durdurulmasının ardından kendi sitesinde yaptığı yayın ile bu sansürün kırılması tam da dediğim şeyleri doğrular nitelikte.

Çünkü günümüzde ön cephe olduğu kadar arka cephe de önemli. Ve cephe gerisindeki bu savaşta hiç de konvansiyonel yöntemler kullanılmıyor. Sürekli yalan bilgi ve çarpıtılmış görüntüler yayınlanıyor.

Terör örgütü yandaşları interneti kullanarak cephede savaşanların arkasındaki halk desteğini yok etmeye çalışıyorlar. Bunlarla mücadele etmenin en etkili yolu ise karşı bilgileri vermek. Doğru görüntüler ve doğru açıklamalar ile.

Evet maalesef bazen şehit haberleri geliyor. Böylesi durumlarda da bilgi akışı kesilmiyor. Gerçek neyse söyleniyor. "Acaba" sorusuna yer bırakılmıyor. Ama bu haberlerin veriliş şekli ve çabukluğu bile yapılan diğer açıklamaların doğruluğunu teyit ediyor. Böyle olunca da yapılan iki cepheli savaşta cephe gerisi inancını ve desteğini pekiştiriyor.

Zeytin Dalı her ne kadar Suriye'nin kuzey doğusunda kısıtlı bir alanda gerçekleşiyormuş gibi görünse de aslında dünya çapında bir operasyon. Ve yaşanan her gelişme "Önemli" ülkelerin idari koridorlarında yankılanıyor. Hal böyle olunca da bilgi akışının ne derece önemli olduğu da ortaya çıkıyor.