SAHTE KÜRKÜN YÜKSELİŞİ

Yonca ORTAN 27 Oca 2019

Yonca ORTAN
Tüm Yazıları
Hayvanseverlerin tepkisiyle hakiki kürklerin katliama neden olması, sahte kürkleri popüler hale getirdi. Çünkü sokak modasına da inen kürkler, rengarenk ve farklı kıyafet detaylarıyla dikkat çekmeye başladı.

Peki sahte kürkler neden bu kadar popüler oldu? Şüphesiz ki geçtiğimiz kış ve şimdiki dönemin modası olan kıyafetlerde işlenen kürk detayları, sahte kürkleri popüler hale getirdi.

Bu sezon hazır giyim mağazalarını dolaşırken dikkatinizi en çok hangi parça çekiyor? Büyük ihtimalle renkli, pofuduk, peluş (sahte) kürkler. Sade bir kombini ufak bir dokunuşla bambaşka bir havaya sokan kürk ceketler göz alıcı parçalar olduğu için influencerlar tarafından sık sık tercih ediliyor. Günümüzde ise birçok sahte kürkü gerçeklerinden ayırt etmek çok zor. Peki ilk bakışta gerçek olmadığı için etik ve doğru bir seçim gibi görünen sahte kürkleri aslında ne kadar tanıyoruz?

Sahte kürkler nasıl hayatımıza girdi?

Kürkün hayatımıza giriş tarihi ısınma fonksiyonuyla birlikte antik çağlara dayanıyor. Zaman ilerledikçe ısınma fonksiyonunun yanında üretimi zor ve maliyetli olduğu için aristokrasi ve lüks sınıfla bağdaşıp bir statü sembolü haline geliyor kürk. Sahte kürklere baktığımızda geçmişleri gerçek kürk kadar eski olmasa da suni malzemelerin bulunuşuyla birlikte hayatımıza 20. yüzyılda girdiler diyebiliriz.

Günümüzde kürk bir statü sembolü olmaktan çoktan çıktı fakat neredeyse 1950’lere kadar kürk bir arzu nesnesi olarak görülüyordu. Sahte kürkler ilk başlarda gerçeğini satın alamayanlar için hesaplı bir alternatif olarak sunuluyordu. Sahte kürkler şimdiki gibi etik bir seçenek değil, kürkü pahalı bulanlar için daha ulaşılabilir bir alternatif olarak geçiyordu. Tüm dünyada çevre bilinci, hayvan hakları ve etik gibi konuların 60’lı yıllarda hippiler ve aktivizmle çıkışıyla kürkün de etik boyutu sorgulanmaya başladı. 60’lar ve 70’lerde hem tüketimin artmaya başlaması hem de toplumun bilinçlenmesiyle sahte kürkler replika imajından çıkıp bir ideoloji, etik bir seçenek haline gelmeye başlamıştı. 80’ler ve 90’lar da ise dünyanın en etkili hayvan hakları örgütü PETA’nın projeleriyle birlikte kürk kullanımı eski imajından bambaşka bir boyuta taşındı. Özellikle 90’larda dönemin modelleri ‘I’d rather go naked than wear fur’ yani kürk giyeceğime çıplak gezerim sloganıyla birçok dergiye poz verdi. Tüm bu baskılar ve bilinçlendirici projelerle birlikte kürkün verdiği ‘lüks’ imajı seven ama hayvan hakları konusundaki bilinçli tüketiciler de markalarda gerçeğe çok benzeyen ama gerçek olmayan kürk talep etmeye başladılar.

Günümüzde ise sahte kürk PETA‘nın tüketicileri bilinçlendirme kampanyaları ve markalara uyguladığı baskı sayesinde her zamankinden daha popüler. 20. yüzyılda olduğu gibi sahte kürk giymek gerçek kürkü satın alamamayı değil, kişinin hayvan hakları konusunda bilinçli bir tüketici olduğunu gösteriyor. 2017’de en son Gucci ve Michael Kors gibi markaların kürk kullanmayı bırakacağını öğrenmiştik. Moda dünyasında Armani, Ralph Lauren, Bottega Veneta gibi markalar da halihazırda kürk kullanmayanlar arasında. Tüm bunlarla birlikte Stella McCartney’in izinden gidip deri ve kürk kullanımını tamamen kaldırarak tasarım yapan niş markalar da gittikçe çoğalıyor.

Moda basını da son yıllarda tüketicileri gerçek yerine yapay kürk kullanmaya teşvik edici çalışmalar yapmakta. Bunlardan en güncelleri arasında 2017 Ağustos sayısında Fransız Vogue’unun Gisele Bündchen’li kapağı var. Neredeyse derginin tamamını sahte kürk konusuna ayıran Emmanuelle Alt moda dünyasında bir kere daha kürke bakış açısının ne kadar değiştiğini gösteriyor.

İşin etik kısmı bir yana sahte kürklerin bu kadar popüler olması aslında moda dünyasındaki hızı özetletiyor. Sahte kürkün bu kadar popüler olmasında fiyatlandırmasının da etkisi çok büyük. Gerçek olanlarıyla karşılaştırıldığında sahte kürklerin fiyatları çok daha uygun. Birçok tüketici de her sezon farklı renklerdeki sahte kürklerden almayı gerçek kürk satın almaya veya yün bir kaban almaya göre daha pratik buluyor. Yani aslında sahte kürkler günümüzün satın al- bir sezon kullan at çarkına uyan parçalar.

Sahte kürk her ne kadar hayvan haklarını ihlal etmese de onun da bazı bedelleri var. Sahte kürk, gerçek kürk kullanmak istemeyenler tarafından etik ve hayvan dostu olarak tanıtılsa da beraberinde birçok bedel getiriyor.  Bunların başında da sürdürülebilirlik geliyor. Sahte kürklerin büyük çoğunluğu akrilikten oluşuyor. Çoğu hazır giyimcinin üretimi ucuz diye tercih ettiği akrilik doğada geri dönüştürülmesi en zor liflerden. Hatta PETA gibi organizasyonlar da sahte kürke en az gerçek kürke olduğu kadar karşılar.

‘Her Kürk Montun Çevreye ve Hayvanlara Zararlıdır Uyarı Etiketiyle Satılması Gerekli’- Rob Banks

PETA’nın yöneticilerinden aktivist Rob Banks’e göre ‘Her kürk montun çevreye ve hayvanlara zararlıdır uyarı etiketiyle satılması gerekli’. Sahte kürk yapılırken ortaya çıkan kimyasallar, harcanan enerji ve geri dönüşümdeki zorlukları bir yana birçok hazır giyim markasında bu rengarenk kürklerin hangi şartlarda üretildiğini de sorgulamak gerekiyor. Tüm bunları göz önüne aldığımızda ise aklımızda şu soru beliriyor ‘Sahte kürkler de ne kadar etik?

Kürkten vazgeçemeyenler için bir kaç alternatif var. 

Bunlardan ilki ikinci el/vintage gerçek kürklere yönelmek veya ne şartlarda üretildiğine emin olduğumuz, hızlı moda firmalarından bağımsız tasarım sahte kürk markalarına yönelmek. Sahte kürklerin popülaritesi gittikçe artarken hazır giyim markalarının yanı sıra sadece sahte kürk üzerine tasarım yapan markalara da rastlıyoruz. Bunlardan dikkatimizi çekenler arasında Jakke var.  Londra çıkışlı çiçeği burnunda marka Jakke rengarenk ve desenli sahte kürk ceket ve kabanlarıyla farklı alternatifler isteyenlere tercihler sunuyor.

Diğer bir marka da Monx. Bir Türk markası olan 2016 yılında kurulan Monx, sahte kürkün günlük hayatta her alanda kullanılması amacıyla kurulmuş. Tasarımlarına baktığımızda kabanlardan, bomber ceketlere kadar her parçada yapay kürke rastlıyoruz. Türkiye’deki sahte kürk üzerine uzmanlaşan ilk marka olması da işin artısı.

Sahte kürk denilince Shrimps’ten bahsetmemek olmaz. London College of Fashion’dan mezun Hanna Weiland tarafından 2012 yılında kurulan Shrimps kürk ceketler ve aksesuarlar üzerine tasarımlar yapan niş bir marka. Sahte kürk denilince fiyatları uygun olur tezini çürüten markalardan biri de Shrimps. Markanın amacı sahte kürklerin ‘lüks’ sayılabileceğini göstermek. Kürkten vazgeçemiyorsanız ve her sezon giy-at anlayışına karşıysanız, dolabınıza Shrimps’ten yıllarca kullanılacak bir sahte kürk ekleyebilirsiniz.

Kaynak: modakariyeri.com, kadingibi.com