PKK'NIN SONU…

Faruk AKTAŞ 22 Haz 2021

Faruk AKTAŞ
Tüm Yazıları
Başlık fazla iddialı gibi görünse de tüm veriler PKK'nın yok oluş sürecine girdiğini gösteriyor.

Başlık fazla iddialı gibi görünse de tüm veriler PKK’nın yok oluş sürecine girdiğini gösteriyor.

Bu anlamda İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “Kandil’den imdat çağrıları yapılıyor” şeklindeki sözleri siyasi bir söylemden çok durum tespitine dayanıyor.

Geçtiğimiz Nisan ayında Eren-10 Besta Operasyonu’ndaki bir çatışmada yaralı olarak yakalanan ve geçtiğimiz günlerde bir video kaydı yayınlanan Özgür Gabar kod adlı terörist Fırat Şişman’ın, “Örgüt kitle desteğini tamamen yitirdi, ciddi anlamda eylem yapamaz hale geldi” şeklindeki ifadeleri de bu durumu teyit ediyor.

Fırat Şişman henüz çocuk yaşta kandırılarak zorla dağa çıkarılmış, yaklaşık 25 yıl örgütün farklı kademelerinde yer almış, Murat Karayılan’ın en güvendiği isimlerden biri pozisyonuna yükselmiş, kırmızı kategoride aranan bir terörist.

Şişman’ın sözlerini itirafçı olan bir teröristin devlete yaranma girişimi olarak değerlendirmek yanlış.

Söz konusu ifadeler, İçişleri Bakanı Soylu’nun açıklamalarını teyit eden bir durum tespitini yansıtması açısından önemli.

Esasen PKK’nın kitle desteğini yitirmesi ve eylem yapamaz duruma gelmesi yeni bir durum da değil.

Kendileri açısından hüsranla sonuçlanan 2014-2015’teki hendek-çukur eylemlerinden bu yana ciddi anlamda kitle desteğini yitirmeye başlamış, yine son iki yıldan bu yana Kuzey Irak’ta yürütülmekte olan Pençe operasyonlarıyla da ciddi yaralar almış ve eylem yapamaz hale gelmişlerdi.

Ancak kitle desteğini yitirmelerine ve söz konusu operasyonlarda ağır zayiat vermelerine rağmen, Fırat Şişman’ın da teyit ettiği gibi kuklası oldukları dış güçlerin desteğini arkalarında hissettikleri için varlıklarını sürdürme konusunda umutlarını koruyorlardı.

Buna karşın son dönemde özellikle Almanya ve Fransa’nın PKK faaliyetlerine yönelik getirdikleri sınırlandırmaların yanı sıra, NATO Zirvesi ile birlikte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı görüşme sonrasında Washington’un Ankara ile ilişkileri düzeltme yoluna gidebileceğine dair işaretler PKK’nın bu umutlarının da kırılmasına yol açtı.

Kandil’deki elebaşların PKK’nın Avrupa’daki sorumlularından acilen Berlin, Paris ve Washington’da hükümetler üzerinde etkin olan kurum ve kuruluşlar nezdinde yoğun girişimlerde bulunmalarını istemeleri terör örgütünün, sözünü ettiğimiz şekilde ciddi bir siyasi açmaz içine girdiğini gösteriyor.

Pençe operasyonlarıyla Kuzey Irak’ta sıkışan PKK’nın, Türkiye’nin yürütmekte olduğu doğru ve güçlü diplomasiyle küresel koruyucularının desteklerinden de yavaş yavaş mahrum kalmaya başlaması, İçişleri Bakanı Soylu’nun sözünü ettiği “imdat” çığlıklarının yükselmesine yol açıyor.

İşte bu çığlık, bazının başlığına konu olan sonunun gelmesinin işaretleri.

PKK’nın, varlığını devam ettirmek için son dönemde en çok yoğunlaştığı alanlardan biri Kuzey Irak’taki dengeler.

Ancak daha önce birçok kez dile getirdiğimiz gibi Kuzey Irak’taki siyasi atmosfer de, sahadaki durum gibi PKK’nın aleyhine dönmüş durumda.

IKBY Başkanı Neçirvan Barzani ve Başbakan Mesrur Barzani, PKK’nın bölgelerinden çıkarılması konusunda ve bu çerçevede Türkiye ile ortak hareket etme konusunda güçlü mesajlar veriyor.

Barzanilerin yönetimindeki KDP’nin yanı sıra, yakın zamana kadar PKK ile yakın ilişkiler içinde olan Bölgesel Hükümet’in ikinci büyük partisi KYB’den de benzer sesler yükseliyor.

PKK’nın 40 yıla yakın süredir konuşlandığı Kuzey Irak’taki siyasi atmosfer de ilk kez bu denli onlar açısından olumsuz bir çizgiye doğru ilerliyor.

Dolayısıyla sahada Pençe operasyonlarıyla sıkıştırılan, Ankara’nın yerinde diplomatik hamleleriyle dış desteği zayıflatılmaya başlayan ve konuşlandığı Kuzey Irak’ta da gerek yerel hükümeti oluşturan siyasi unsurlar gerekse de bölge halkının “Artık yeter, sizi istemiyoruz, topraklarımızı terk edin!” yönündeki baskılar terör örgütünün sonuna işaret ediyor.

Kuşkusuz PKK’nın Kuzey Irak’taki varlığının sonlandırılması terör örgütünün tümüyle yok edildiği ya da edileceği anlamına gelmez.

Örgütün Suriye uzantısı PYD/YPG’nin yanı sıra ülke içindeki siyasi temsilcisi HDP’nin de sorun olarak ortada durduğunu söylemek gerek ancak bunlar terör örgütünün kolları.

Asıl gövde Kuzey Irak’ta.

Gövde yok edildikten sonra kolların işlevsizleştirilmesi çok zor olmayacak.