Şehirleri gezerken ağırlıklı olarak sosyolojik yansımaları önemsiyorum... Spor, sanat, ekonomi, siyaset, kültürel faaliyetler, kurumlar, projeler, hizmetler sosyolojiye ne kadar dokunuyor ve nerede eksik kalıyor tek tek dinliyorum verileri...

Evet her tabloyu “sosyolojik motiflerle” işlemeyi seviyorum.
Pandemi ile tüm dünya deli gibi kovaladığı kapitalizmi bir kenara bırakıp “sosyolojinin nabzını” doğru yakalamayı önemsemeye başladı... Böylelikle aslolan ve maalesef zamanla unutulan “insana” hızla yönelmeye başladı hükümetler...
Bu kadar insana değinmişken cümlelerimi son süreçte öne çıkan iki kurumsal yapıya bağlamak istiyorum. Tapu ve Kadastro-Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlükleri yenilenen konsept ve işleyiş mantığı ile vatandaşlardan tam not aldı... Nüfus ve vatandaşlık işleri müdürlüklerinin yeni yüzüyle başlayalım mı cümlelere? Genel Müdür Şefik Aygöl’ün pozitif enerjisini yansıttığı illerdeki nüfus müdürlükleri tebessümle, yeni mekanlarıyla, insan hayatını kolaylaştıran işleyişleriyle “işte bu” dedirtti kısa sürede... Buradan örneği Rize üzerinden vermek istiyorum. Geçtiğimiz ay İçişleri Bakanlığı'nın Yeni Nüfus Müdürlüğü Konsepti çalışması kapsamında yenilenen Rize İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü hizmete başladı. Türkiye genelinde günde 200 bin kişi, nüfus müdürlüklerinden hizmet alıyorken halka daha hızlı ve kaliteli hizmet sunmak gerekiyordu bunun içinde müdürlükler Rize gibi hızla yeni bir çehreye kavuşmalıydı... Bu gereksinim mucize dönüşümleri beraberinde getirdi...

81 il, 922 ilçe, 51 Merkez ilçe olmak üzere toplam 1081 hizmet noktasında 11 personelin hizmet verdiği Nüfus ve Vatandaşlık İşleri‘ne Genel Müdür olarak atanan Şefik Aygöl “Bismillah” diyerek göreve başlamıştı ve şimdi görüyoruz ki yürekten sarf edilen o “Bismillah” sayısız bereketli işe vesile oldu...

Pik yapan bir diğer kurumda Tapu ve Kadastro Müdürlükleri oldu. Modern vizyona kavuşan tapu müdürlükleri eskiden hatırladığımız eziyet mekanları olmaktan sıyrılıp vatandaşın hızlı ve sorunsuz hizmet almasına vesile oldu... Tapu Müdürlüğüne örneği de Diyarbakır’dan vermek istiyorum... Son derece modern ve ferah bir yapıda hizmet veren il binası her ilçesine ayırdığı geniş bölümler ve randevulu işleyişi ile yığılmaları fazlasıyla önlemiş... Geçtiğimiz hafta bizzat gidip yerinde izledim, gördüm ve hatta Kayapınar Tapu Müdürlüğü’ne misafir oldum. Öğle arasında sohbet ettiğim personelin enerjisi muhteşemdi, vatandaş işleyişten memnundu, yığılma yoktu, her aşamada teknolojik nimetler öne çıkıyordu... Kayapınar dedim çünkü hem nüfusuyla hem de Diyarbakır’da mülk alım satım sirkülasyonu en fazla olan ilçedir Kayapınar. Üçyüz bine yaklaşan nüfusuyla çoğu ilden daha kalabalık ve daha fazla kurumsal yükü bulunan Kayapınar’ın tapu müdürlüğünde sorun yoksa diğerlerinde hiç yoktur... Yüzümde beliren trajikomik tebessümlerle geçmişin kurumlarını anımsıyorum bazen! O nasıl bir işleyişti Yarabbi düşman başına! Bugün git yarın geller, anlamsızca masadan masaya dolaştırılan evraklar, ojem kurusun bekle diyen memurlar, iş yapmak için dosya arasında banknot arayanlar, günlerce ve hatta haftalarca devam eden kördüğümler... Ne günler görmüşüz kurumların “işlemeyişine” dair.. .Unutmadık!
O yılları ve son yılları kıyaslayınca kurumlarımız “insan odaklı hizmette” bir değil  üç beş çağı birden atlamış gibi duruyor... Ve bu çağ atlamanın en değerli göstergesi de vatandaş memnuniyetidir... Vatandaşa “oohhh be” dedirten nice pozitif dönüşümlere...