O gün düzenlenen basını bilgilendirme kahvaltısında anlatılanlar, beni birkaç yıl öncesine alıp götürmüştü... Ne çok yazdım, ne çok anlattım ben bile hatırlamıyorum...

Hiç unutmuyorum bir yazımda yer verdiğim yaşlı teyzenin cümleleri önce bana sonrasında da okurlarıma trajikomik tebessümler yaşatmıştı... Jandarmanın gerçekleştirdiği bir operasyonda ele geçirilen uyuşturucu maddelerin imha edilmesine tepki gösteren yaşlı teyze jandarmaya “bırakın götürmeyin onlarla beni hacca gönderecekler” diye bağırıyordu... İşte böyle normale indirgenmişti bölgede uyuşturucu madde yetiştirilmesi ve işlenmesi! Hac, düğün, eğitim, iş kurma, ev alma ve daha nicesiyle kısa yoldan sermaye elde etme kapısıydı... Hatta bir rivayete göre kenevir ekili alanlar kontrol edilemediği için tarım desteklemesi bile almıştı... Velhasılı kelam durum çok vahimdi çok...
Evet terörün ve terörü besleyen tüm dalların kararlılıkla budanmaya başladığı süreç, bölge için bir milattı... Kırsalda Jandarma, şehirde emniyet teşkilatları tarihe geçen operasyonlara imza atıyordu. Ki bu kararlı mücadele halâ devam ediyor. Hakkari Emniyeti hafta içi gerçekleştirdiği operasyon ile tam 566 kilogram eroin maddesi ele geçirdi... Bu tarihi başarı vesilesiyle evlatlarımız adına emeği geçen herkesin yüreğine sağlık diyorum...

Gelelim basın kahvaltısına. O gün gerçekleşen kahvaltı programında Diyarbakır İl Emniyet Müdürü Dr. Hüseyin Aşkın tüm başlıklarda Diyarbakır Emniyeti’nin dününe ve bugününe dair verileri basın-medya çalışanları ile paylaşırken bende yakın geçmiş-uzak geçmiş-mevcut zamana gidip gidip geliyordum binlerce şükür eşliğinde... Nereden nereye gelmiştik; terörle mücadele, uyuşturucu madde operasyon başarıları, güven, huzur adına...
Müdür Aşkın terör örgütüne okyanuslar misali finans sağlayan uyuşturucu madde ekimine ve ticaretine dair gelinen noktayı açıkladıktan sonra heyecanla; “evet arkadaşlar bugün itibariyle önemli bir projemizi hayata geçiriyoruz” diyerek NARKO ALAN DİYARBAKIR’ın ana hatlarını bizlerle paylaştı... Biz de anlamaya dair sorular yönelttik kendisine... Anladık mı? Tam olmasa da az biraz anladık. Tam olmasa da diyorum çünkü projenin işleyiş tarzını ve sonuçlarını görmeden anladım diyemem demem...
Evet ilerleyen süreçte gördükçe çok daha iyi anlayacağımız “Narko Alan Diyarbakır Projesi” bir nevi suçu yerinde önleme uygulaması... Benim NARKO ALAN DİYARBAKIR’dan şimdilik anladığım şu; uyuşturucu madde satışının yoğun olduğu noktalarda görev alan emniyet personelleri gece gündüz demeden denetimler yapacak... Alan kontrolü ve hakimiyeti ile hem madde satışı önlenmiş olacak hem de vatandaş kendini güvende hissedecek... Bu projede tam bin iki yüz personel görev alacak. Bence iyi düşünülmüş bir çalışma...

Diyarbakır İl Emniyet Müdürü Dr. Hüseyin Aşkın’ı bir önceki görev yeri olan şehrim İzmir’den takipteydim. Görev başarısı ve vatandaşa yönelik sosyal dokunuşlarıyla İzmir’de kısa zamanda sevilen bir isim oldu. Ayrıca Müdür Aşkın’ı takibime almamı sağlayan iki önemli başlık daha var; sosyoloji ve terör. Her iki başlıkta akademik kariyerine sığdırdığı değerli çalışmaları olmakla birlikte mesleki uygulamalarını sosyolojik yaklaşımlarla sentezlemeyi başarıyla yerine getiriyor… 2009 yılında “Polisin Hitap Tarzı” konulu çalışması en iyi proje seçildi. Ve 2019 yılında “Bölücü Terörle Mücadelede Algı Yönetimi” konulu tezini kaleme aldı... Bunlarla birlikte bu yönde çalışmalarına devam ediyor...

Kahvaltı esnasında “bireyin görevini yerine getirmesi bir gerekliliktir bununla birlikte kendisinden beklenen yerinde-yeterince sosyal dokunuşlar da toplumun bir ihtiyacıdır müdürüm” derken Müdür Hüseyin Aşkın’ın gözlerinden okuduğum şifreler “ilerleyen süreçte topluma dokunan önemli çalışmalar yolda” müjdesini verir gibiydi... Bu arada sosyal dokunuşlar hepimiz için bir moral ve motivasyon kaynağı. Misal haberci veya yazar bir başlığı ele alırken içindeki tüm faktörleri “yüreğine sindirmişse” konuyu öyle içten, öyle can alıcı, öyle kalıcı işler ki çok daha geniş kitleye ulaşır yankısı...

Evet NARKO ALAN DİYARBAKIR PROJESİ Diyarbakır’da önemli bir mihenk taşı niteliğinde olacak diye düşünüyorum. Bununla birlikte “Müdürüm, sokakları ziyaret ederken çeşitli hediyeler ve Beşiktaş Formaları ile çocuklara sürpriziniz olacakmış diye duydum. Kadim bir Beşiktaşlı olarak bir forma da bana var mı” demek istiyorum müsaadenizle...