BBP kurucu Genel Başkanı rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümünün 11. yılında Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı, Yazıcıoğlu ile 5 kişinin ölümüne ilişkin soruşturma kapsamında aralarında eski Adana Jandarma Bölge Komutanı Ali Lapanta'nın da bulunduğu 4 kişi hakkında "görevi kötüye kullanma" suçlamasıyla iddianame hazırladı.

Bu geçen sürede davanın avukatlarıyla birçok kez görüşen biri olarak gelinen nokta ile ilgili de bilgi aldım. 

Öğrendiklerime göre bazı sıkıntılar halen mevcut…

Şöyle ki; Yazıcıoğlu’nun vefatı ile ilgili davada şüpheliler 4 kişiden ibaret değil ve bu dosyada temel bir hata yapıldığı söyleniyor. CMK’da açık olan hükme göre 8’den 10’a kadar olan maddelere göre bir suç varsa bir yargılama olur. Ortada bir tek eylem olmasına rağmen Yazıcıoğlu davasında bir yargılama yapılmıyor. Göksun’da GPS cihazlarının sökülmesi ile ilgili hırsızlıktan dava açılmış ama eylem ana amaç olan Muhsin Yazıcıoğlu’na yönelik suikastın delillerini ortadan kaldırmak, yok etmek. Bu vahim bir hukuk hatası olarak görülüyor. Sahte bilgi notu göndererek arama kurtarmayı akamete uğratan kimseye dava açılmamış. Sonradan o açığı kapatmak üzere bilgi notu gönderen polis memuruna yönelik olarak Maraş’ta görevi kötüye kullanmaktan dava açılmış. Bir de Yargıtay’da yüksek dereceli memurlar ile ilgili (9 kişi) yürütülen ve karar aşamasında olan bir dava var. Bu davanın açılmasına sebep de olaydan hemen sonra “Madem hava koşulları uygun değildi, bu helikopter neden uçuruldu?” Uçurulduysa neden yardım sağlanmadı? Üstelik bu bir VIP uçuştu. Bu konuyla ilgili Devlet Hava Meydanları ile ilgili şikayette bulunulmuş. Ayrıca “Koordinatlar neden erken tespit edilip sahaya bildirilmedi?” Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün usulsüz bir kaza kırım ekibi oluşturduğu, oluşturulan ekibin usulüne uygun davranmadığı gerekçesiyle Bilgi Teknolojileri Kurumu da şikayet edilmiş. 

Askerler ile de ilgili mesela Ali Lapanta… O zaman Adana Bölge Jandarma Alay Komutanı geliyor ve kendisine en muhtemel yer olarak enkazın bulunduğu koordinat gösteriliyorolmasına rağmen bir gün sonra saat 9’da 15 metre batıda aramalara komuta ediyor. Burada enkaz mahallinin korunduğu, ulaşılmasının engellendiği ile ilgili de şikayetleryapılmış. Muhsin Yazıcıoğlu suikastı ile ilgili yürütülen ana soruşturma dosyasında ise henüz dava açılmamış. Görevi kötüye kullanma suçlarıyla ilgili de 12 yıllık zaman aşımı var. Bu  12 yıllık zaman aşımı ise dolmak üzere. 

Öte yandan Davut Uçum ve Aydın Özsıcak Marmaris iddianamesinde yer alıp mahkum olan kişiler. Bunlar aynı zamanda GPS cihazının sökülmesi ile ilgili daha önce de cezaevinde kalan kişiler. Göksun dosyasının sanıkları. 

Gelinen nokta bu şekilde…

Talep ise ana dosya açılmalı, bütün bu dosyalar ana dosya ile birleştirilmeli ve tek yargılama yapılmalı.

Aksi halde hukuk ihlali olacağından söz ediliyor. Çünkü bu suçlar birbirinden ilgisiz gibi gösteriliyor. İddialar da itibarsız hale getiriliyor.  

Muhsin Yazıcıoğlu'nun vefatının üzerinden daha birkaç gün sonra teröristbaşı Fethullah Gülen, "Aldanırsanız böyle kurban gidersiniz. Bir Perşembe akşam vefat edersiniz, bir Cuma günü cenazenize ulaşırlar" ifadelerini kullanmıştı.

Yazıcıoğlu’nun yaşamasını istemeyen ve ölümü için emir verenlerin en azından ulaşılabilen alçak piyonları gerekli cezayı almaz ise açılan derin yara hiçbirimizde ömür boyu kapanmayacaktır.