Vakıf Katılım web

MERHABA HAYAT

Emel HOCA 16 Nis 2016

Emel HOCA
Tüm Yazıları
Hepinize sımsıcak bir merhaba

Hepinize sımsıcak bir merhaba.

İlk yazımda, yaşanmış bir hikayeyi paylaşmak istiyorum..

Hayata ‘merhaba’ demek ne olabilir?

Hiç düşündünüz mü, her gün yanınızdan geçip giden insanlara bir “merhaba’ demek gerçekten önemli midir?

İşte gerçek bir hikayeden kıssa hisse meselesi..

BASİT BİR SELAM

1930’ larda bir Polonya kasabası olan Prochnik'in saygın baş hahamı Samuel Shapira, kırlık bölgede insanı dinç tutan yürüyüşlere çıkmayı adet edinmişti. Sıcak, sevgi dolu ve merhametli kişiliğiyle tanınan haham yürürken karşılaştığı yahudi olsun, olmasın herkese selam vermeye dikkat ederdi. Günlük yürüyüşlerinde sürekli karşılaştığı insanlardan biri de, çiftliği kasabanın dışında olan Bay Mueller adında bir köylüydü. Haham Shapira, tarlasında harıl harıl çalışan çiftçinin yanından her sabah geçerdi. Haham başıyla selam verir ve güçlü bir sesle “ Günaydın Bay Mueller, ” derdi.

Haham sabah yürüyüşlerine başlama kararı alıp da Bay Mueller'i ilk kez bu şekilde selamladığında, çiftçi soğuk bir bakışla arkasını dönmüştü. Bu köyde, Yahudiler ve Yahudi olmayanlar arasındaki ilişkiler iyi değildi; dostluklarsa çok nadirdi. Fakat haham yılmadı. Günlerce Bay Mueller'i içten bir merhabayla selamladı. En sonunda çiftçi hahamın içtenliğine inanmış, onun selamlarına şapkasını eğip gülümseyerek cevap vermeye başlamıştı.

Bu olay yıllarca sürüp gitti. Her sabah haham Shapira,“ Gunaydın Bay Mueller! ” diye sesleniyor ve Bay Mueller şapkasını eğip , “ Gunaydın Bay Haham ! ” diyerek karşılık veriyordu, ta ki Naziler gelene kadar. Haham Shapira ve ailesi, köydeki diğer tüm Yahudilerle birlikte toplama kampına götürüldüler. Shapira sürekli, bir toplama kampından diğerine sürülüyordu. En sonunda, onun son durağı olacak olan Auschwitz'e getirildi.

Trende inip yere ayak bastığında, seçmelerin yapıldığı sıraya girmesi emredildi. Sıranın arkasında beklerken, uzakta kamp komutanının sopasıyla sağı solu işaret ettiğini gördü. Sola işaret ölüm anlamına geliyordu; sağ ise vakit kazandırıyor, hatta kurtuluş anlamına geliyordu. Kalbi hızla çarpıyordu. Sıra ilerledikce komutana daha da yaklaşıyordu. Sıra ona gelmekteydi. Karar ne olacaktı; sağ mı, sol mu? Keyfi kararıyla onu alevlere atacak olan seçmeden sorumlu adamın yanına varmasına bir kişi kalmıştı. Bu nasıl bir adamdı? Binlerce insanı bir günde kolayca ölüme gönderebilen bu adam nasıl biriydi?

Korkmasına rağmen sıra ona geldiğinde cesur bir şekilde komutanın yüzüne baktı.

O anda ikisinin de bakışları birbirine kenetlendi. Haham Shapira komutana doğru yaklaştı ve yavaşca “ Gunaydın Bay Mueller ! ” dedi. Bay Muellerin soğuk ve hiçbir hissin okunmadığı gözleri bir an için seğirdi. O da alçak sesle , “ Günaydın bay Haham! ” diye cevap verdi.

Daha sonra sopasıyla işaret edip, güç bela fark edilen bir baş selamıyla bağırdı: “ Sağa ” Yaşam'a… !(*)

Yorum:

Basit bir “merhaba’‘nın hayat kurtarabileceğini hiç düşünmemiş olabiliriz. Yanından her gün geçip gittiğimiz insanlara merhaba demek aklımıza bile gelmemiş olabilir. Bazı önemsiz, değersiz, sıradan gördüğümüz şeyler hiç tahmin edemeyeceğimiz etkiler yaratabilir. Belki Merhaba’nın anlamını bilmek, önemini anlamamıza yardım edebilir. "Merhaba" günlük hayatta en sık kullandığımız farsça kökenli kelimelerden biridir ve "Selam" kelimesinin anlamını karşılamaktadır. "Selam" kelimesinden çok daha güzel bir anlama sahiptir. "Merhaba" kelimesi farklı kaynaklara göre iki anlam taşır.

1. "Benden size zarar gelmez."

2. "Benden size zarar gelmez, sizden de bana zarar gelmeyeceğini umuyorum."

Hepimiz doğduğumuz andan itibaren temas ihtiyacı içindeyiz. Görülmeye ve fark edilmeye ihtiyacımız var. Üstelik olumlu ya da olumsuz olması çok fark etmiyor. Olumlu yönde temas alamıyorsak ya da görülmüyorsak, bu ihtiyaç nedeniyle hiç yoktansa olumsuz temasları almaya, fark edilmek için uç şeyler bile yapmaya razıyız. Bir çocuğun anne babasının ilgisini istediği gibi çekemediğinde şangur şungur bir şeyleri aşağıya indirip dikkati çektiğine ya da avazı çıktığı kadar bağırdığına şahit olmuşsunuzdur. Yeter ki temas olsun yeter ki görülsün. Hapishanede en büyük ceza hücre cezasıdır sizce neden? Bir insanın yaşayabileceği en zor duygu; onu yok saydığınızda ya da görmediğinizde yaşadığı duygudur. Ve sıcak bir merhaba hepimize bizi yaşamda tutan bir temas ve görüldüğümüzü hissettiren bir kaynak olabilir. Bugün deneyin ve görün. Toplu taşıma aracına binerken şoföre,  marketteki kasiyere, asansörü paylaştığınız kişilere, karşınıza çıkan herkese ama herkese sıcacık bir merhaba deyin. Yaşama merhaba demek içinde olan her şeye merhaba demektir. Gelin hep beraber HAYATA MERHABA diyelim.

(*) Yitta Halberstam / Judith Leventha, Küçük Mucizeler.