KUDÜS İSLAM DÜNYASININ KIRMIZI ÇİZGİSİDİR

Neşe BERBER 09 Ara 2017

Neşe BERBER
Tüm Yazıları
​Bir asra yakındır işgal altında ve her türlü hukuksuzluğa sahne olan İslam dünyasının ilk kıblesi Kudüs'ün, Siyonist idare ve yardakçıları tarafından başkent ilan edilmesini asla kabul etmiyoruz ve etmeyeceğiz. Uluslararası hukuka tamamen aykırı olarak alınan bu kararın, telafisi imkânsız sonuçlar doğuracağı açıktır. 1900'lü yılların başından bu yana giderek katmerleşen bu işgal hareketi, sadece Ortadoğu'yu değil, tüm dünya barışını tehdit etmekte iken, atılan bu son adım açıkça ateşle oynamaktır.

İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (İDSB) 2005 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla kurulmuş olan, bugün itibariyle 63 ülkeden 330 üyesiyle İslam coğrafyasında STK’lar arası sürdürülebilir ilişkilerin tesisi istikametinde çalışmalarına devam eden bir STK çatı teşkilatıdır. Amerika Birleşik devletlerinin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak ilan etmesinden sonra yaşanan infialin ardından gözler İslam dünyasına çevrildi.  İslam Dünyası STK’lar Birliği bu anlamda önemli bir yer tutan çatı kuruluş olarak tüm dünyadan STK’ları bir araya getirerek,  tüm İslam dünyasına dokunmaya devam ediyorlar. İslam dünyası sivil toplum kuruluşları arasında sürdürülebilir gelişim, birlik, beraberlik ve koordinasyonu temin etmek; tüm dünyada adalet, barış ve istikrar ortamının gerçekleşmesine katkıda bulunmak; bireylerin ve toplumların temel hak ve özgürlüklerini korumak; İslam kültür ve değerlerinin tanıtılmasına yönelik faaliyetlerde bulunmak üzere yola çıkmış. İslam Dünyası STK’lar Birliği Genel Sekreteri Ali Kurt, “Bu hedefleri inşallah hep beraber el birliğiyle gerçekleştireceğiz” diyor. Kurt, bu sıcak gündemde Kudüs’ü ve bugün başlayan fuarın amacını ve İslam Dünyası STK’lar Birliği’ni YeniBirlik’e anlattı.

İslam Dünyası STK’lar Birliği kuruluşu nasıl oluştu? 

İslam dünyasındaki sivil toplum kuruluşları arasında sürdürülebilir bir koordinasyonu nasıl temin edebiliriz başlıklı ‘değişen dünyada yeni bir vizyon arayışı’ konulu bir konferans yaptık. Bu konferansa yaklaşık 40’a yakın ülkeden 400’e yakın sivil toplum kuruluşu katıldı. Bu toplantının arkasından böyle bir birliğin kurulmasına karar verildi. 

Nasıl projeler yapıyorsunuz? Üyeleriniz kimler?

Kadın ve aileden gençliğe, insanı yardımdan hukuk alanına, akademik çalışma projelerine imza attık. Bugün itibari ile MÜSİAD, ASKON, AFAD, Kızılay, İHH, Yeryüzü Doktorları, Deniz Feneri  bizim üye kuruluşlarımız arasındadır. 

Uluslararası antlaşmaların aile yapısı üzerindeki olumsuz etkilerini telafi etmeye yönelik yaptığımız çalışmalarımız var. 40’tan fazla ülkede 52 yüksek istişare kurulumuz var. İslam İşbirliği Teşkilatı, Müslüman Alimler Birliği ile birlikte yürüttüğümüz bir çalışma bu.  

Birleşmiş Milletler’e götüreceğiniz bir yeni projeniz var.. Nedir içeriği?

Biz bir aile sözleşmesi hazırladık. Biz kendi değer yargılarımız ekseninde kadına nasıl bakıyoruz, erkeğe nasıl bakıyoruz. Ordaki ilişkiyi nasıl değerlendiriyoruz, ailemizin temel referansları neler… Bununla ilgili bir referans metin hazırladık. Bunu İslam İşbirliği Teşkilatı aracılığı ile Birleşmiş Milletler ile paylaşacağız. 

Yılda iki kez gençlik buluşmaları düzenliyoruz. Birini Türkiye’de, birini üye ülkelerden birinde yapıyoruz. Önümüzdekini Pakistan’da yapacağız. Daha önce Malezya ve Türkiye’de yaptık. 

İnsani yardım çalışmalarında paydaşlarınız kimler?

İnsani yardım ekseninde ise, sivil toplum kuruluşları ile diğer kuruluşlarımızı bir araya getirdiğimiz bir platformumuz var. Başbakanlık AFAD, Kızılay, Diyanet Vakfı, Memur-Sen, Hak-İş’in de içinde olduğu önemli bir platform. Geçtiğimiz günlerde Arakan ile ilgili 37 kuruluşun içinde olduğu Başbakanlık AFAD’ta bir toplantı gerçekleştirdik. 

Biz ya refleksif davranmaya devam edeceğiz ya da proaktif tavırlar belirleyeceğiz. Birileri bizim canımızı acıtıyor. Birileri geliyor İslam coğrafyasına zarar veriyor. Biz o zaman tedbir almaya başlıyoruz. Biz yaşanan tüm olumsuz olaylarda Türkiye olarak kardeşlerimize yardım ediyoruz. Türkiye en cömert ülke oldu. En büyük bağış yapan ülkedir. Milli hasılaya baktığımızda tüm dünyada en cömert ülkeyiz. Avrupa’nın ve Amerika’nın çok önünde lideriz. 

Tüm dünya Müslümanları için aslında çalışıyorsunuz, hangi ülkeler var aranızda?

Osmanlı’dan beri baktığımızda bizim kadim bir medeniyetimiz var, biz insanlara kardeşimiz gözüyle bakıyoruz ve sıkıntılarını çözmek açısından yanlarında oluyoruz. İslam Dünyası STK’lar Birliği bir çatı kuruluş olması ile birlikte  İslam coğrafyasında son derece önemli kuruluşları bünyesinde barındıran bir yapı kuruluştur. Biz Asya Pasifik’ten yani Endonezya, Malezya, Filipinler, Kamboçya, Avustralya, Hindistan, Pakistan, Afganistan, Sri Lanka, Bangladeş, iran, Irak, Suriye, Ürdün, Lübnan, Ortadoğu ülkelerine Kuveyt, Suudi Arabistan, Yemen, Kuzey Afrika, Sahra altı ve Güney Afrika’ya kadar uzanan bir yelpaze içinde Avrupa ve Amerika’da dahil olmak üzere bir çok STK’yı içinde barındıran bir çatı kuruluş olarak çalışıyoruz. Peygamberimiz bize tek bir ümmet, tek bir millet gözüyle baktı. ‘Siz tek bir ümmetsiniz’, Kuran-ı Kerim’de bütün müminler kardeştir der. Biz bu kardeşlik içinde insanlığa barış ve adalet adına nasıl mesajlar verebiliriz diye düşünüyoruz ve projeler hazırlıyoruz. 

“AMERİKA’NIN KUDÜS KARARINI REDDEDİYORUZ”

Bir asra yakındır işgal altında ve her türlü hukuksuzluğa sahne olan İslam dünyasının ilk kıblesi Kudüs’ün Siyonist idare ve yardakçıları tarafından başkent ilan edilmesini asla kabul etmiyoruz ve etmeyeceğiz. Uluslararası hukuka tamamen aykırı olarak alınan bu kararın, telafisi imkânsız sonuçlar doğuracağı açıktır.

1900’lü yılların başından bu yana giderek katmerleşen bu işgal hareketi, sadece Ortadoğu’yu değil, tüm dünya barışını tehdit etmekte iken, atılan bu son adım açıkça ateşle oynamaktır. Haksızlığı önleyebilecek durumda olan mahfillerin haksızlığa çanak tutmasını ve uluslararası toplumun süregelen sessizliğini ve çifte standardını reddediyoruz. Filistin, Kudüs ve Mescid-i Aksa bizimdir ve ebede kadar da öyle kalacaktır.

Hz Ömer’lerin, Selahattin Eyyubi’lerin, Yazvuz Sultan Selim ve Abdülhamit Han’ların tükendiğini ve bu zulmün payidar olacağını sananlar er veya geç ne kadar yanıldıklarını anlayacaklardır. Mescid-i Aksa, bizim nazarımızda Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi’den farklı değildir. Kudüs, bize sadece Efendimiz Asm’ın değil, Hz İbrahim’in, Hz Davut’un, Hz Süleyman’ın, Hz İsa’nın emanetidir. Kudüs, bize İshak As’ın, Yakup As’ın, Yusuf As’ın ve Zekeriya As ve nice peygamberlerin emanetidir ve bu ümmet omuzuna yüklenen bu peygamber emanetine sahip çıkacak kudrettedir.

Biz biliriz ki Kudüs, cevelangah-ı Musa, mehd-i İsa ve sahne-i Mirac-ı Muhammed asm’dır. Bizler “Hakkını aramayan bizden değildir” diyen bir peygamberin ümmetiyiz. İslam dünyası, kırmızı çizgisinin çiğnendiği bu oldu-bitti karşısında asla sessiz kalmayacaktır. Bütün uyarılara rağmen gelinen bu noktada, etkili tüm karar alma mekanizmalarını bir an evvel bu haksızlığa ve işgal politikasına açıkça karşı çıkmaya ve gereken her türlü tedbiri almaya davet ediyoruz. Uluslararası toplum, dünya barışını çekinmeden tehdit eden şımarık İsrail işgal devletinin ve onun her zulmünde pazarlıksız arkasında duran ABD’nin bu provokatif kararını reddetmeli ve yok sayarak dik durmalıdır.

“Uluslararası önemli organizasyonlara imza attık”

İslam dünyasında eğitimden aileye, insani yardımdan insan haklarına, gençlikten ekonomiye tüm alanlarda sivil toplum kuruluşları arasında sürdürülebilir gelişim, birlik ve koordinasyonu temin etmeyi, her alanda ve her ölçekte dayanışmayı hedefleyen İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği, geçen on yıl içerisinde dünyanın çok farklı ülkelerinde elli kadar önemli uluslararası organizasyona imza attı. 

Bu istikamette hazırlıklarını yaptığımız İDSB üyesi kuruluşlarımızın katılacağı, Türkiye’den TİKA, AFAD Kızılay gibi devlet kurumlarının ve dünyadan da belli başlı STK’ların davet edileceği bir STK fuarı düzenlemekteyiz. Bu vesileyle İDSB’nin Türkiye’den ve diğer ülkelerden üç yüzü aşkın hem kendi üyeleri, hem de yurtiçinde ve dünyada STK’lar ile ortak çalışmaları olan devlet kuruluşları arasında bir tanışma, sinerji ve etkileşim oluşturmayı hedefliyoruz. Üye kuruluşlarımız fuar boyunca kendi faaliyetlerini tanıtabilecek ve bilgi birikimlerini, tecrübelerini diğer ülkelerdeki kardeş STK’lar ile paylaşabilecek ve benzer amaçlı diğer STK’ların faaliyetlerinden de birinci elden bilgi sahibi olabileceklerdir.

“2. Uluslararası STK Fuarı’nı gerçekleştiriyoruz”

İslam Dünyası STK’ları Birliği (İDSB) ve Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı (TGTV) olarak 09-10 Aralık 2017 tarihinde İBB Yenikapı Gösteri Merkezi’nde “2. Uluslararası STK Fuarı”nı düzenliyoruz

9-10 Aralık 2017 Cumartesi-Pazar iki gün sürecek, İstanbul Yenikapı Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilecek STK Fuarına katılmak isteyen kuruluşlar bu amaçla kurumlarını ve yaptıkları faaliyetleri tanıtan Türkçe, Arapça ve İngilizce olarak hazırlanmış broşür, kitapçık vs. dokümanların yanında, görsel ve işitsel araçlardan oluşan medyalarını diğer katılımcılar ve fuar ziyaretçileriyle paylaşma imkânı yakalayabilecekler, fuar boyunca stantlarda Türkçe, Arapça ve İngilizce bilen elemanlarını da bulunduracaklardır.

Açılışına Sayın Cumhurbaşkanımızın da hususen davet ettik. İslam dünyasının hemen her tarafından 63 ülkeden 312 üyemize ve paydaşlarımıza yönelik bu fuarın, STK’lar ve paydaş kuruluşlar arasında sürdürülebilir bir iş birliğine ciddi katkı sağlayacağına inanıyoruz. Fuarda önemli sivil toplum kuruluşlarımızın yanı sıra, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Başbakanlık AFAD, Kızılay, Diyanet Vakfı, YTB, Yunus Emre Enstitüsü, Maarif Vakfı, AA gibi hariciyemizin önemli aktörleri de yer alacaklar.

İslam İşbirliği Teşkilatı, Körfez ülkeleri insani yardım kuruluşları gibi uluslararası paydaşlarımızın da katılacağı fuar vesileyle 65 farklı ülkeden, yaklaşık 300 seçkin kuruluş arasında bir tanışma, sinerji ve etkileşim oluşturmayı ve nitelikli bir iş birliğini hedefliyoruz.

Diğer yandan değişik ülke, bölge ve sektörel konularda düzenlenecek çalıştaylarla da bilgi birikimlerini, kurumsal tecrübelerini diğer ülkelerdeki kardeş STK’lar ile paylaşabilecek ve benzer amaçlı diğer STK’ların faaliyetlerinden de birinci elden bilgi sahibi olabilecekler. Yine önemli bir etkinlik olarak sahasında uzman kişilerin sunumuyla coğrafyamızın Arakan, Keşmir, Doğu Türkistan, Suriye, Irak, Yemen, Mısır, Afrika ve Balkanlar gibi bölgelerindeki gelişmelerin değerlendirileceği panellerde, ayrıca mikro-finans, insani yardım, sivil toplumda kaynak geliştirme, Türkiye eğitim bursları gibi sivil toplumu ilgilendiren değişik konular ele alınacak. Halka açık olarak ikincisi düzenlenen bu etkinliğin İslam dünyasının hemen her tarafından sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla STK’lar arasında sürdürülebilir bir iş birliğine ciddi katkı sağlamasını hedefliyoruz