KENDİNE DUR DE!

Funda ÖZKALYONCU
Tüm Yazıları
KENDİNE DUR demezsen, şerefsizler durmaz.

20 yaşında gencecik kız televizyon programında anlatıyor.

Kız basma entarisini giymiş, numaralı gözlüklerini takmış, gelmiş programda anlatıyor.

Arkadaşları ile sahilde oturuyormuş, birileri laf atmış, taciz etmiş, kaçırmaya kalkmışlar.

O sırada bir delikanlı gelmiş taciz eden grubu kovalamış kızları kurtarmış. 

Bu kurtarıcı genç ile bizim kız arasında kahramanlık hikayesinden doğan bir yakınlık başlamış.

Başlamışlar yazışmaya.

Kısa bir süre sonra genç buluşalım demiş ve sana çok büyük sürprizim var demiş.

Niyeyse gece 12’de buluşmuşlar.

Çocuğun arabası ile ormanlık ıssız bir alana gitmişler.

Çocuk kıza arkadan uzan şu bilmem neyi al demiş, kız uzanınca arkadan saldırmış, tecavüz etmiş ve kızın anlatamayacağı daha neler yapmış neler.

Kıza hazırladığı sürpriz "tecavüz sürprizi" imiş.

Kız affetmiş.

Sonrası kız hep darp etmiş, hem tecavüz etmiş.. 

Kız niyeyse hem çok korkmuş, niyeyse çok aşık olmuş.

Kızın annesi de arkadaşı gibiymiş, başına ne gelirse annesine anlatmış, annesi de bilirmiş.

Annesi kızına "DUR" diyeceğine, olan kavgaya, savaşa ortak olmuş.

Bu arada kız hamile kalmış, bebeğini çok istiyormuş, kıyamazmış ona.

Çocuk aldıralım diye ısrar etmiş.

Kız 17 yaşında ama, niyeyse doğurmak çok istemiş.

Kız hep dayak yemiş, bıçaklanmış.

Ama ilişkiye devam etmiş.

Sevmiş çünkü.

3 yıl boyunca kızı dövmüş, tehditle parasını almış, tecavüz etmiş.

Olaya aileler, analar babalar, kardeşler karışmış.

Evlerini basmışlar.

Herkes birbirini bıçaklamış.

Defalarca şikayet etmişler birbirlerini.

Kıza baktığın zaman nasıl masum, hani ilk gün işe başlayan, telefona bakan sekreter kızlar vardır ya, tedirgin ve korkak halde.

Tam o görünüşte, o anlatımda bir kız.

Kızın anlattıklarına yaşadıklarına insanın inanası gelmiyor. 

Genel olarak hayata bir bakın.

İnsanların başına gelenlere bir bakın.

Hayatın içinde; başına gelen kötü olaylara kendine DUR  diyerek durdurabilirsin.

Yani kendini durdurmazsan olayları durduramazsın. 

Herkes kaldığı yerden hikayenin içinde yaşayarak, vazgeçmeyerek debeleniyor duruyor.

İnanmak imkansız.

İnanmak ne kadar zor.

Hiç kimse kendine “Bİ DUR BAKALIM” demiyor.

Şimdi bu olaya baktığımız zaman sana sürpriz yapacağım diyerek gece yarısı canını acıtan tecavüz eden adama aşık olunur mu?

Bu ilişki içinde korku ile ya da başka nedenle 3 sene kalınır m?

Bu çocuğu çok istiyordum diyerek doğurmak istiyordum denilir mi?

Böyle bir adamın çocuğu kucağa alınır mı?

Sonrası bu adamdan kurtulmak imkânsız olmaz mı?

Hem dayak yiyip hem tecavüze uğrayarak, bıçaklanarak, para verilir mi?

Demem o ki.

Bu anlatılan hikayelere bakınca, yarısı yalan yarısı doğru olsa bile, hiç kimse başına gelen anlattığı durumlara “DUR” diyemiyor.

“KENDİNE Bİ DUR” diyemeyen, başkasına DUR diyebilir mi? 

Kim bilir hayatı böyle mi anlıyorlar?

Tecavüze uğramak.

Dayak yemek.

Hamile kalmak.

Evinin basılması.

Bıçaklanmak.

Para vermek.

Tehdit almak.

Bunların hepsi, hayatın akışına aykırı, olmaz.

Bunların hepsi şerefsizliktir.

Bunların hepsi kanuna aykırı durumlardır, asla izin verme.

KENDİNE DUR demezsen, şerefsizler  durmaz.

Konu sensin.

Son şunu söyleyeyim.

Sevginiz batsın.

Aşkınız batsın. 

Kahramanınız batsın.

Yalanınız batsın.

Siz kendimize dur demedikçe bu şerefsizler, daha çok meydanı boş bulur.

Kendinize gelin.

Sen dur ki, durmayanlara kanun karşısında ders ver.

Yoksa.

Anlatıp durursun.

İşte tam da böyle! 1 karış leğende debelenip durursunuz.

Fundanın aklındakiler…

… Dilan Çiçek Deniz 

Son dönemin iyi oyuncularından, dünya güzeli genç bir kadın.

Yurt dışında bir film festivaline gidiyor. 

Ayak üzeri röportaj yapıyorlar, Dilan İngilizce cevap veriyor.  

Ne arkası, ne önü belli olmayan röportajın, görünürde gereksiz kahkahası dışında, kendince gayet güzel cevap veriyor.

Sosyal medya, sabah TV programları kızın İngilizcesini masaya yatırıp dalga geçiyorlar.

Âdeta linç görüyor.

Ne utanmaz insanlar var, sanırsın hepsi İngiliz dadılarla büyüdü. 

Sanırsın hepsi Robert Kolej'de okudu 

Sanırsın hepsi Amerika’da Stanford'da, MIT'de okudu, iki de master çekti.

İki kelime Türkçe konuşamayan insanlar, kızın İngilizcesini konuşuyor. 

Ne kadar kötü insanlar var.

Birini ısırmak için köpek dişleri uzamış, bekleyen insanlar var.

Dikkat edin.

Lince ortak olan insanlar, daha beteri lincin içinde kalırsınız.

Bu hep böyledir. 

Funda'nın aklındakiler…

... Gazetelerin magazin sayfaları bir ünlü boşandığı zaman çok mutlu oluyorlar.

Aslında boşanma haberi sorulur sorulmaz nefes nefese aman bir an önce boşansınlar diye haber yapıp duruyorlar.

Bensu Soral ve Hakan Baş çiftinin boşanma haberi çıktığında, çifte bu haberin doğruluğunu soruyorlar. 

Onlarda efendi gibi cevap veriyorlar.

"Hassas bir süreçten geçiyoruz", “biraz zamana ve sizlerin de hassasiyetinize ihtiyacımız var” dediler. 

Gazete kocaman başlık atmış, "HASSAS SÜREÇ BİTTİ BOŞANIYORLAR". 

Ne anlıyoruz bundan.

Onların ağzından çıkan kelimeyi kullanarak aslında, çok mutlu olmuşlar.  

Oh be! Hassas süreci atlamadılar, bizden hassasiyet mi bekliyorsunuz.

Çok beklersiniz dediler 

Oh be boşanıyorlar diyorlar. 

Benim anladığım bu.