Ancak dün gördük ki kazın ayağı hiç de öyle değil.

Maça gelirsek.

Düşme hattından bir türlü çıkamayan ve son 5 maçtır kazanamayan Gençlerbirliği karşısında geçtiğimiz haftalardaki gücünden, arzusundan uzak, silik bir Galatasaray izledik.

Tek yapacağı kontra ataktan gol bulmak olan rakibi karşısında güç gösterememeleri, oyunu bozacak oyunu oynayamamaları enteresandı.

Tüm oyuncuları afyon yutmuş gibiydi ve bu oyunla da takılmaları kaçınılmaz oldu.

Ez cümle.

Galatasaray başkentte altın değerinde 3 puan ile birlikte liderliği de bıraktı dün.

Şimdi bu büyük kaybın telafisi için gelecek hafta mutlak kazanmaları gereken bir Medipol Başakşehir maçı oynayacaklar ki; işte o maçın sonucu ligin şampiyonunu konuşmak için daha somut bir ölçü olacak.

Gençlerbirliği için ise kalan haftalarda oynayacağı her maç final.

Dün Galatasaray virajını çok iyi döndüler.

Kazanmayı çok istediler ve son dakikalara kadar bu istekle mücadele ederek istediklerini aldılar.

Puan sıralamasında üzerlerinde yer alan Osmanlıspor ve Bursaspor’un kaybettiği haftada aldıkları bu galibiyet onlar için büyük bir moral oldu.

Bu moralle haftaya Kayserispor deplasmanına daha özgüvenle çıkacaklardır.