KAHVENİN HATIRI KAÇ GÜN?

Aslı SERTDEMİR 10 Şub 2018

Aslı SERTDEMİR
Tüm Yazıları
''Hiçbir insanı kaybedecek kadar zengin değilim.''

Geçmiş zaman da beraber çalıştığım bir yapımcı, aldığı bir kararını sorguladığımda bana söylemişti. İlk söylediği zaman ne kadar büyük bir kelam ettiğini anlamamıştım. Hayatımda süre gelen olaylar ve akabinde gelişenler, bu cümleyi bana her defasında hatırlattı.

Bir insanı tanımak, kendini tanıtmak zor. Biraz da yorucu ve zaman alan bir süreç. O insanla geçirdiğiniz süre uzadıkça olay daha da derinleşiyor. Özellikle biz kadınlar, birini tanıma aşamasında iken daha derinlemesine daha tetikte hareket ederiz. Bu zaman dilimi uzun soluklu, test ve soru işaretleriyle dolu. Peki beraberce geçirilen onca zaman ve testten sonra, birini bir kalem de silmek doğru mu? Yokmuş, hiç tanımamış gibi yapabilmek. Beraber geçirilen o süreçte insanlar birbirlerine ciddi emek harcıyorlar aslında. Üstelik birininki diğerininkinden fazla da değil. Zaman aynı, gidilen yollar aynı. Öyle ise neden bu kadar kolay insanlar birbirlerini silebiliyorlar. Affedilmeyecek hatalardan bahsetmiyorum elbette. Üstelik o büyük dediğimiz dünya bu kadar küçücükken. Birbirimizi görüp bir yerde karşılaşma ihtimali bu kadar yüksekken. Hatta ve hatta o kişinin bir gün işimizin düşüp yardımını isteyeceğimiz biri olma ihtimali bile varken.

Eskiler “bir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardır” sözünü boşuna söylememi. Bir de o kahveler fincan fincan içilip de mahrem konuların bile bir mahremiyeti kalmadıysa. İşte o kişiyi silmek zor olmalı. Kırılıp küsebiliriz. Silmek ciddi bir eylem. Kırk kez düşünüp bir kez yapılmalı.

3 bin 750 TL’lik barış

Türkiye’nin kendi branşların da iki dev ismi Bülent Ersoy ve Ajda Pekkan. Bülent Ersoy 2013'te bir iftarda kendisine selam vermeyen Ajda Pekkan için "hödük ve ucube" demişti, bu sözler yüzünden de mahkemelik olmuştu. Bülent Ersoy 3 bin 750 TL para cezasına çarptırılmıştı.

Birbiri ile konuşmayan bu ikili uzunca bir süreden sonra barışmış. Bülent Ersoy geçenlerde ağır bir grip geçirmişti. 12 gün hastanede yattan Bülent Ersoy’u, Ajda Pekkan’da bu süreçte yakından takip etmiş. Bülent Ersoy'a bir demet çiçek gönderip geçmiş olsun dileğinde bulunmuş. Bülent Ersoy’da kısa süre önce "Ajda benim düşmanım değil. Başına bir şey gelse, ilk ben koşarım" demiş, zeytin dalı uzatmış.

Biri diğerine neden selam vermez? Diğeri de verilmeyen selam için neden bu kadar ağır kelimeler sarf eder? Bu konu neden bu kadar uzar? Bana göre ikisi de polemik yaratmak için konu arayacak şahsiyetler değil. İkisi de bilinçsiz ve bunu düşünmeyecek kadar akılları havada kişiler de değil. İşin en kötüsü bu ikilinin birbirleriyle karşılaşmama, birbirlerini görmeme ihtimalleri o kadar az ki. Birbirlerinin yolları eminim birçok yerde kesişmiş ve kesişecektir de. Bu konu bize ve onları örnek alan birçok genç meslektaşlarına yanlış örnekti.

Neyse ki konu geç de olsa gerektiği gibi tatlıya bağlanmış. Bir buket çiçek, bir tatlı cümle ile.

Barış çubuğu onda

Seda Sayan yıllar önce Lerzan Mutlu ile küstü, şimdi barıştı. Ardından yakın tarih de Seren Serengil ile küstü, barıştı. Arkasından Demet Akalın’la küstü, barıştı. Kendisini izleyeler bilir. Arasının limoni olduğu düşündüğümüz ve çok uzun zamandır yan yana gelmediği kimler varsa bir araya geldi son günlerde. Bir araya gelmediği ne kadar eşi dostu varsa, beraber fotoğraf verdi. Programında da ağırladı.

Benim bildiğim en son Yeşim Salkım’la henüz barışmadı. Onunlada bu küslüğün uzun süreceğini düşünmüyorum. Seda Sayan’a sanki biri sihirli bir dokunuş yaptı. Barış elçisi seçti de bizim haberimiz yok. Sorunları sıcağı sıcağına çözme odaklı. Uzatmıyor ve konuşarak hallediyor. Yanlış anlaşılmalara olayları uzatarak mahal vermiyor. Çocuk gibi sosyal medyadan çıkarıp, tekrar eklemiyor. Bazı konular da ben dahil politik bulanlar da var. Politik olmalı mı? Hangimiz zaman zaman değiliz, yapmıyoruz. Ben 2018’in Seda Sayan’a barış ve huzur getirdiğini görüyorum. Bu kadar kavga ve gürültünün içinde böyle bir ablalığa herkesin ihtiyacı var.

İşin aslı astarı, klişe ama insan kazanmak zor kaybetmek çok kolay. Kolayı seçmek ilk tercih olmamalı. Zor sandığımız şeyi seçtiğimiz de ardından gelen huzura hepimizin ihtiyacı var.

Unutmadık! Dualarımız Mehmetçiklerimizle.