Vakıf Katılım web

İSTANBUL HAVALİMANI'NA DÖRDÜNCÜ PİST

Musa ALİOĞLU 11 Ara 2022

Musa ALİOĞLU
Tüm Yazıları
Atatürk Havalimanı'ndan en son yolcu uçuşları 6 Nisan 2018'de yapıldı. Sonra 6 Şubat 2022'de ise kargo uçuşları sona erdirildi. Pistin biri kırılarak üzerine şu an çok da işe yaramayan hastane yapıldığı için, devletin VIP uçakları ve bussines jetler uçuşlarını kalan bir pistten yapıyor.

 Askeri ve sivil havacılığımıza 100 yılı aşkın bir süre hizmet eden Atatürk Havalimanı’nın (AHL) resmi kapatılma gerekçesini ‘ihtiyaca cevap veremiyor olması’ diye biliyoruz. Gayri resmi kapatılma gerekçesinin ise yeni yapılacak havalimanının önünü açmak olduğunu söylemek yanlış olmaz. Atatürk Havalimanı’ndan en son yolcu uçuşları 6 Nisan 2018’de yapıldı. Sonra 6 Şubat 2022’de ise kargo uçuşları sona erdirildi. Pistin biri kırılarak üzerine şu an çok da işe yaramayan hastane yapıldığı için, devletin VIP uçakları ve bussines jetler uçuşlarını kalan bir pistten yapıyor. Geçmişe şöyle bir bakarsak, AHL’de bir günde gerçekleşen en fazla uçak trafiği 1500 uçağın iniş ve kalkış yapmasıyla 18 Eylül 2016 tarihinde gerçekleşti. Uçak trafiğinde rekorun kırıldığı o gün iç hatlarda 236 uçak kalkış ve 245 uçak da iniş yapmış, dış hatlarda ise 513 kalkış ve 506 da iniş gerçekleşmişti. 8 Ağustos 2018 de ise Kurban Bayramı tatiline çıkanlar Atatürk Havalimanı’nın yolcu sayısında rekor kırmasına yol açmıştı. Transit yolcular da dahil olmak üzere Atatürk Havalimanı’nda bir günde geçen yolcu sayısı 230 bine ulaşmıştı. Uçak ve yolcu trafiğinin artışına bakıp Atatürk Havalimanı’nda slot sıkıntısı var görüşü sıklıkla dile getirildi ve yeni bir havalimanı için sistematik olarak kamuoyu oluşturuldu. Bu hava etkisini gösterdi ve yeni bir havalimanı ihalesi için düğmeye basıldı, AHL’nin ipi çekildi. Yeni havalimanının tanıtım görsellerinde 6 pist yapılacak ve de 200 milyon yolcu ağırlanacak, slot sıkıntısı olmayacak deniliyordu. Sonra nedendir bilinmez bu rakam 150 milyon olarak revize edildi. İstanbul Havalimanı’nda şu anda üç pistin kullanılması ve zaman zaman yoğunluk yaşanmasının önümüzdeki yaz sezonunda slot sıkıntısı çekilmesine neden olabileceği ileri sürülüyor. Bugünkü haliyle dünyanın en büyük ve en yoğun havalimanlarından (Avrupa Havalimanları Birliği’nin Ekim verilerine göre 5 milyon 958 bin 678 yolcu ile lider konumda) biri olan İstanbul Havalimanı, dünyaca ünlü seyahat dergilerinden, havacılık- turizm kuruluşlardan birincilik ödülleri de alıyor. 2022 yılında Covid-19 salgınına rağmen günlük ortalama iniş kalkış sayısı bin 163 olan İstanbul Havalimanı’nda yeni (dördüncü) pistin devreye alınmamasını kim, nasıl izah eder doğrusu bilemem. İstanbul Havalimanı’nın aynı anda iniş ve kalkış yapılabilen üç bağımsız ve iki de yedek olmak üzere, toplam beş adet operasyonel pistiyle rahat hizmet verdiği söylense de, bin 163 günlük kalkış ve iniş ortalamasıyla dördüncü pistin de artık gerekli olduğu kesin bir gerçek. Şimdi gelinen noktada İGA yönetimi bize slot sıkıntısı olmadığını açıklarken, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün bazı ülkelerin havayolu şirketlerine yoğunluk gerekçesiyle uçuş izni vermediği şeklinde duyumlar alıyoruz. İstanbul Havalimanı’na halen 82’si yolcu, 15’i de kargo olmak üzere, toplam 97 şirketin sefer yaptığı ve bu şirketler arasında Türk Hava Yolları’nın kullanım payının da yüzde 76 olduğu bilgisini paylaşmalıyım. Bu rakama bakarak 2023’e 400’ü aşkın uçakla girecek olan ve uçak sayısını daha da arttırmak için planlar yapan THY’nin, havalimanının bugünkü fiziki şartları nedeniyle sorun yaşayabileceği kuvvetli bir ihtimal dahilinde olabilir. Tüm fazlar tamamlandığında dokuz adet piste sahip olacak olan İstanbul Havalimanı 250 yabancı havayoluna hizmet verme hedefi de gerçekleşir. Çünkü, ilk fazında 1.4 milyon metrekare ile dünyanın tek çatı altındaki en büyük

terminal binası burada bulunuyor. Aynı şekilde 18 bin araçlık kapalı otopark da Avrupa’daki benzerlerinin en büyüğü olma özelliğini taşıyor. Bu anlamda terminal yolcu salonları ve otopark sorununun olmayacağını söyleyebiliriz. Aynı şeyleri, iniş ve kalkışlar için pistler için de rahatlıkla söyleyebilmeliyiz. İstanbul Havalimanı bu kışı da rahatça atlatırsa rüştünü ispat etmiş olacaktır. Geçmişi tartışmalı olsa da bu dev tesis devletin ve halkın öz malıdır. Başarılarından gurur duyarak, dünyanın en büyüğü ve en iyisi olması dileğiyle. Mutlu yarınlar Türkiye’m…

 Dünya, THY’nin kanatları altında

Takvimler Temmuz 2022’yi gösterirken dünyaca tanınmış üç büyük kredi derecelendirme kuruluşundan biri olan Fitch, (Diğerleri, Standard & Poor’s) ve Moody’s) 1 milyar 380 milyon TL ödenmiş sermayesiyle Türkiye’nin dünya çapında tanınan ve değerli markası olan Türk Hava Yolları A.O’nın kredi notunu B+’dan B’ye indirip, görünümü de negatif olarak teyit etmiş, buna gerekçe olarak da Türkiye’nin yeni ekonomi politikasında kredi riskinin artmasını göstermişti. THY de, KAP’’a (Kamuyu Aydınlatma Platformu) yaptığı bilgilendirmede haklı olarak bu durumun Türkiye’nin ülke notundan kaynaklı bir durum olduğunu açıklamıştı. Aradan 5 ay gibi bir zaman geçmiş ve bu kez, Moody's Investors Service, THY’nin Temel Kredi Değerlendirmesi notunu Kasım ayı sonunda CCA1’den B3’e çıkarmıştı. Bunu, Şirketin operasyonel değerlerindeki ve nakit akışındaki güçlenmeye bağlamıştı. Bu açıklamadan sonra tesadüf olmayan bir başka gelişme dikkatlerden kaçmadı ve Borsa İstanbul’da işlem gören THY hisselerinde önemli bir artış görüldü. Bu artışla Türk Hava Yolları’nın piyasa değerinin 9.78 Milyar Euro’ya yükseldiği ve böylece 9.23 Milyar Euro değerindeki Alman şirketi Lufthansa’dan daha değerli bir duruma geldiği ortaya çıktı. Bütün havayolu şirketlerini ve havacılık sektöründeki tüm paydaşların Covid-19 pandemisinden etkilendiği bir gerçek. Burada önemli olan pandemi krizinden sonra hangi şirketin nasıl ve ne kadar kısa sürede toparlanarak çıkmasıydı ki, THY bunu başaran şirketlerden oldu. 2023’te 90’inci kuruluş yılını kutlayacak olan THY’den 20 yıl sonra 1953 yılında kurulan Almanların bayrak taşıyıcısı ve milli havayolu şirketi olan Deutsche Lufthansa AG, Avrupa'nın ikinci, dünyanın ise dokuzuncu büyük havayolu şirketi olma özelliğini taşırdı. Borsadaki değeri yeterli artmadığı için artık değil. Filosunda 360 uçak bulunan ve gurup bünyesinde Lufthansa, Eurowings, Sun Express (Yüzde 50), Australian, Brussels gibi havayollarını barındıran ve 100 bini aşkın personeli olan şirketin Covid-19 pandemisinden etkilenerek zor duruma girdiğini ve krizden zor çıktığını biliyoruz. Krizden çıktıktan sonra Lufthansa’nın hisselerinin artması THY gibi dinamik ve hızlı bir şirketin gerisinde kalmasını önleyemedi. THY’nin Avrupa’da ilk beşe girmesi, 2022’te ise dünyada ilk on arasında

olması da, Alman şirketini geride bırakması da bir tesadüf olmasa gerek. Tüm bunlar hak edilmiş başarıdır. Bu gerçeği bize rakamlar doğruluyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında kurulan ve 90’inci yılını kutlamaya hazırlanan göz bebeğimiz, dünya markamız (Turkish Airlines) Türk Hava Yolları’nın öyküsünü, göreve geldikten sonra çok farklı bir vizyonla ve başarılı bir yönetim anlayışıyla ve ona ayak uydurabilen başarılı ekibiyle ortaya koyan Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat sosyal medyada haklı bir gururla şöyle dile getiriyor. “20 Mayıs 1933’te kurulduğumuzda iki adet Junkers F-13, iki adet Curtiss Kingbird ve bir adet Tupolev ANT-9 tipi uçaktan oluşan 5 uçaklık gayet mütevazı bir filoya sahiptik. Toplam koltuk kapasitemiz de 28 idi. Çalışan sayısı ise 7 pilot, 1 telsizci, 8 makinist ve 8 memur olmak üzere toplamda 24 idi. Bugünse 391 uçaktan oluşan filosuyla kanatlarını 5 kıtadaki 129 ülkede 342 noktaya açmış büyük Türk Hava Yolları ailesi, 72 bin çalışanı ve milyonlarca yolcusuyla, 10 yılı aşkın bir zamandır dünyanın en çok ülkesine uçan havayolu olma başarımızı sürdürüyoruz. (….) 28 yolcu kapasitesiyle başlayan yolculuğumuzun geldiğimiz noktasında 1 milyarıncı yolcumuzu kutlamaya hazırlanıyoruz.” 90’ıncı yıla girerken çalışanlarını ve de misafirlerini mutlu etmek için büyük çaba sarf eden, dünyanın en büyük uçak üreticilerinin ve kiralayıcılarının (lessor) en önemli müşterisi olma özelliğini sürdüren ve yakın rakibini borsada ve uçak sayısında geride bırakan THY, diğer rakip şirketlerin de korkulu rüyası olmaya devam ediyor. Yolun açık olsun Türkiye’nin milli havayolu.