Vakıf Katılım web

İNSANLAR ÇIPLAK!

Funda ÖZKALYONCU
Tüm Yazıları
Şimdi bizim insanlarımızın sosyal medyada çocuklarını ne kadar çok paylaştıklarını gördükçe şaşkınlık içinde kalıyorum.

Televizyonda, internet dünyası ile ilgili bir program izliyorum.

Uzmanlar konuşuyor.

Ne kadar sakıncaları var anlatıyorlar, inanamazsınız.

En önemlisi, internette ne yazarsan yaz, asla ama asla silinmiyormuş.

Yani sen silsen bile, orada kalıyor ve silinmiyormuş.

Uzman anlatıyor.

"Ana ve babaların çocuklarını güven ve denetim içinde büyütme zorunlulukları var".

Görev falan değil, yani eğitim ve öğrenim hakkını vermeniz kadar zorunlulukmuş.

Ebeveynin güven ve denetim zorunluluğu sorumluluğu.

Yani.

Onları güven içinde büyüteceksin ve denetim altında tutacaksın.

Şu anda Almanya'da bir dava görülüyor.

18 yaşını geçmiş bir çocuk, ana ve babasını kendi fotoğraflarını küçükken paylaştıkları için mahkemeye veriyor.

Benden izin almadınız diyor.

Dava halen devam ediyormuş.

Ben ileride, bu davaların bizim ülkede de görüleceğini düşünüyorum.

Şimdi bizim insanlarımızın sosyal medyada çocuklarını ne kadar çok paylaştıklarını gördükçe şaşkınlık içinde kalıyorum.

Çocuklarının her anını paylaşıyorlar.

Çocukları üzerinden para kazanıyorlar.

Sosyal medyada her anını paylaşan insanlar, tüm hayatlarını rahat rahat ortaya seriyorlar, buna inanmak imkansız gibi değil mi?

Düşünebiliyor musunuz, tanımadığınız onlarca yüzlerce, binlerce, hatta milyonlarca insan, sizin eviniz nerede, paylaştığınız bir fotoğrafın arka fonundan anlıyor.

Araba da çektiğiniz bir videodan arabanızın ne model olduğunu anlıyor.

Paylaştığınız kafe ve restoranlardan nerelere gittiğinizi an be an biliyor.

Konum yazmaya gerek yok.

Ne zaman, nereye, kimlerle seyahate gittiniz tanımadığınız herkes biliyor.

Kiminle ne zaman buluşuyorsun herkes biliyor.

Kiminle sık görüşüyorsun, kim kankan herkes biliyor.

Hatta küs olduğunuz insanları, zamanlaması ile anlıyor ve biliyorlar.

Bu kadar bilinir olmak, bu kadar açıkta olmak rahatsız edici değil mi?

Hiç tanımadığı insanlara, "kayınvalidem öldü" diye paylaşım yapıyor.

Ve insanlar hiç tanımadığı, bambaşka bir insanın ölüm haberine like atıyor.

Beğeniyor yani.

Artık kimsenin albümü de yok.

Bak bu annem, bu dayım diye anlatacağı kimsesi de yok.

Artık, kimse gittiği bir seyahatin heyecanını paylaşacağı, anlatacağı kimsesi de yok.

Aaaa, gördüm gittiğin yerleri diyor.

Aaaaa, gördüm yediğin yemekleri diyor.

Seyahatte ne giydin üstün başın ne, onu bile görüyor ve biliyor.

İlk gün sıcaktı, ikinci günü soğudu galiba mont giymişsin diyor.

Hiç kimselere anlatacağın hikayen yok ortada.

Hiç kimselere anlatacağın sırrın yok artık.

Her şey bu kadar ortadan iken.

İnsanlar bu kadar çırılçıplak iken.

İnsanların kendilerine söyleyecek yalanı bile kalmamış.

Orta yeri yalan yolunu kaplamış.

Funda'nın aklındakiler…

... Sapık adam 3 kızına cinsel tacizde bulunuyor.

Ve mahkemede davası görülüyor, aşağılık adam 31 yıl, 6 ay hapis cezası alıyor.

Kızlardan biri, sosyal medyada babasını ve aldığı cezayı ifşa ediyor.

Ve sonra kendisi için, gerekli önlemlerin alınmasını istiyor.

Bugün geldiğim noktada, yılardır şahit olduğum tüm davalara baktığımda, bu ülkede suçlular daima daha güçlü.

İnanılır gibi değil, düşünün baba diyemeyeceğimiz bu sapık adamların arkasında bile duranlar var.

Kalbi kasıklarında atan bu utanmaz, arlanmaz, arsız adamlardan ne baba olur, ne koca olur, ne evlat olur.

Topunun Allah belasını versin.

Funda'nın aklındakiler…

... Olay Küçükçekmece' de.

Para transfer ve fatura ödeme bürosu var ve burada çalışan bir kadın var.

Kadın bu işyerini, 1 yılda 11 milyon lira dolandırıyor.

Her gün 30, 40 bin lira tırnakçılık yaparak çalıyor.

Genel olarak dövizleri çalıyor, hırsızlığı kolunun içine sıkıştırarak yapıyor.

İş yeri sahibi açıklama yapıyor;

"Sirkülasyon o kadar çoktu ki, o kadar aşırı idi ki bu açığı anlamak kolay değildi.”

İnanılır gibi değil, değil mi?

Böyle bir işlerinde bu kadar büyük paranın girdi çıktı yapması.

İnanılır gibi değil değil mi?

Ve her gün, çalınan paranın 30, 40 bin liranın farkına varılamaması.

Bir yıl boyunca bu kadar büyük hırsızlık fark edilemiyor.

Bu ne sirkülasyon arkadaş.

Şimdi iş yeri sahibi, açığı kapatmak için, evini, arabasını satmış, hatta ve bankadan kredi kullanmış.

Benim de bildiğim bir şey var ki, hırsızlık bu kadar uzun süre ve kocaman paralar olunca mutlaka ortakları vardır.

Hırsızlık ortakları.

Onlara bir baksınlar.

Hemen yakınlara baksınlar.