Hiçbir başarı tesadüf değildir diye başlayıp her kupanın büyük emek eseri olduğunu İsveç’te medyaya anlatan İmparatorumuz Fatih Terim, UEFA Kupası’nın önemine dikkat çekerken Manchester United’in Şampiyonlar Ligi şampiyonluk kupası olduğunu ama müzesinde UEFA Kupası’nın bulunmadığına vurgu yaptı. Bu aslında elma ile armutlar toplamak gibi yanlış bir hesap. Matematikçiler iyi bilir ki, benzer şeyler toplanır ya da çıkarılır, diğerleri aynen kalır. Büyük hesaplar yapan ve emek gösteren Fatih Terim hocamızın ülkemize kazandırdığı UEFA Kupası’nın yaşattığı büyük sevinç hala belleklerde yerini muhafaza ediyor. Kolay bir şey değildi ve bunu da bize Fatih Terim hocamız yaşattı.

Ne var ki, Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu bizim yaşamadığımız ve uzun yıllar da yaşayacak gibi olmadığımız bir hedeftir ve bunu başaranlardan biri de müzesinde UEFA Kupası bulunmayan Manchester United…

Şimdi kalkıp biri buna karşılık dese ki, “Galatasaray’ın müzesinde UEFA Kupası var ama İkinci Lig şampiyonluğu kupası yok” bunu nasıl anormal bir soru ve art niyet göstergesi olarak karşılarsak Manchester’lilerin de UEFA Kupası yokluğunu benzer şekilde değerlendirmelerinin önüne geçemeyiz.

Bereket bu tür bir gelişmenin önünü kapamak için İmparatorumuz sözünü güzel bağlamış: “En büyüğü tabii ki Şampiyonlar Ligi, sonra UEFA Kupası ve liglerde kazanılanlar gelir…”

Her kupanın emek istediğine önemle vurgu yapan Fatih hocamız bazılarına da golünü atmaktan geri durmamış. İmparator “Müzesinde  teneke kupa olmayanlar bunu anlayamaz” diyerek kendisine ve dolayısıyla Galatasaray’a laf attığını sananlara ders gibi mesajını vermiş…

Her ne kadar elma ile armutu toplar gibi görünse de Fatih Terim hocamız doğruları anlatmaktan ve gerçekleri haykırmaktan geri durmadığını takdir etmek gerek…

Arda Turan size ne yaptı ki

düşmanca yazılar gördük? 

Ülkemizin yetiştirdiği en büyük futbolculardan biri olan Arda Turan’ın Barcelano’dan ayrılacağı ve Çin’e transfer olacağı yönündeki haberlere baktığımızda bir düşmanlık görüyoruz. Normal yazının içinde ne düşmanlık var diye soran meraklılar olabilir. Onlara derim ki, Arda  hangimize nasıl bir kazık attı ki, ona düşmanlık besliyoruz. Arda Turan içimizden biri. Yüzüne bakınca hep pozitif enerji var. Onun genç takımdan A takıma çıktığında Hollanda’daki kampta biz vardık. O sırada ne kadar sıcaksa aynı benzer olumlu bakış yine Arda Turan’ımızda var. Barcelona’ya giderken nasıl gurur duyduysak oradan ayrılışının hüznünü de yaşayacağız. İnşallah her yerde her zaman Arda Turan’dan iyi haberler, güzel mesajlar görürüz.

Onunla milli takım çok farklı ve güzel. Sadece Arda değil, Çin’de yıldızını parlatmaya devam eden Burak Yılmaz’dan hep güzel haberler ve başarılarıyla dolu görüntüler alıyoruz. Arda Turan da oraya giderse bir yerden kovulmuş değil başka bir yere transfer olmuş gibi karşılarsak ne kaybederiz.

İntikam alır gibi başlıklar ve düşmanca yazılar kime ne kazandırıyor? 

Aykut Kocaman büyük fırtınalar estirecek ! 

Fenerbahçe’yi yeni futbol sezonunda çalıştırmasına artık kesin gözüyle bakılan Aykut Kocaman hocamızın gündeminde olanlar kısım kısım da olsa medyada yer göstermeye başladı. Kocaman’ın verimsiz bularak göndereceği isimler daha şimdiden büyük fırtınalar kopacağının habercisi gibi görünüyorlar. Van Persie’den Lens’e, Wiel’den Fernandao’ya pek çok ünlü eski transferler ve bir parlayıp bir yok olan Emenike gibi kalbur üstü isimler uygun fiyat verenlere satılacak. Bunların yerine gelecek transferlerle Fenerbahçe taraftarına daha farklı bir şekilde görünmek istiyor. Perez’ler, Valbuena gibi yıldızlar hep bu anlayışın ürünü.

Aykut Kocaman büyük planlarıyla yeni sezona bomba gibi girmek istiyor. O isterse yapar ve başarır. İyi bir futbolcu ve vazgeçilmez golcü idi ondan kötü bir şey beklemiyoruz ve beklenmemelidir de…

Ümit Özat’a yakışan sözleri ayakta alkışlamak gerekir!

Futbol Federasyonu’nun yabancı futbolcuların Noel için ülkelerine ve ailelerinin yanına gitme isteklerine  hep olumlu bakıp buna göre takvim ayarlamaya çalışmasını hatırlatan Gençlerbirliği Teknik Direktörü Ümit Özat tarihe geçecek sözleriyle ayakta alkışlanmayı hak etti.

“Ramazan başlıyor. Oyuncuya oruç tutma diyebilir misiniz? Yabancıyı bayramında gönderiyorsun” diyerek mesajını en net şekilde veren Ümit Özat hocamız çözümü de aynı açıklamasının içinde net şekilde dile getiriyor. Federasyon hem bu sözlere kulak vermeli hem de Özat gibi toplumu iyi anlayan teknik adamlara bünyesinde yer vermelidir. Kazanan herkes olur.