Vakıf Katılım web

İDLİB VE ÖTESİ

Güngör YAVUZASLAN
Tüm Yazıları
Türkiye Fırat Kalkanı operasyonuyla DEAŞ ve YPG ile değil, ABD ve Rusya'nın Suriye politikası ile savaştı ve mücadele halen devam ediyor.

Münbiç’ten Irak sınırına kadar bir alanda bulunan terör yapısı SDG(PKK-YPG) sözde yönetimi: "Türkiye ve ABD tarafından oluşturulacak Güvenli Bölge hattından ağır silahları çekmeyeceğiz ." dedi. Örgüt olası yeni dönemde kendilerinin meşru tanımlanmasını ve kabul görmesini talep ediyor. Suriye’de DSG olarak adlandırılan ve Kandil’den gelen PKK/KCK yapılanması kadroları tarafından kontrol edilen gayri meşru yapı Türkiye bizle görüşsün demekten çekinmiyor. İçeride Diyarbakır’da Atatürk posterli, halaylı verilen mesajlar 2023 sürecinde bizi mayınlı bir yolun beklediğini gösteriyor.

Bu yönden ABD’lilerin kendilerine diğer terör yapısı DEAŞ’la mücadele koalisyonu içinde söz verdiklerini tekrarlıyorlar. Tıpkı 2003 sonrası Irak’ın kuzeyinde yaşanan gelişmelerin ardından 2005’te yazılan yeni Irak anayasasında Irak kuzeyinde yeni bir yapı Kürt Bölgesi olarak ortaya çıktı. Süreçle Irak Kürt Bölgesel Yönetimi, Bağdat'ın 'Anayasaya aykırı ve yok hükmündedir' dediği sözde bağımsızlık  referandumu 2017 Eylülünde gerçekleştirdi. ABD şimdi benzer senaryoyu Suriye’nin kuzeyinde yürütüyor. ABD masaya bitmeyen takvimleri sürekli koyuyor. ABD, Türkiye sınırına kurduğu ve devamını da planladığı  bölgelere terör örgütüPKK/YPG'liler çoktan yerleştirdi. Her hafta en az bir kez Irak’tan Suriye’ye yeni silah sevkiyatı da yaptı. Türkiye ile ABD "Eğit-Donat", "Menbiç Mutabakatı", "Gözlem Noktaları" ‘’S-400, F 35’’oyalama süreçleriyle Suriye’de tankı, füzesi olan sayısı 35 bin ile 50 bin arası ifade edilen bir terör  ordusu kurdu. Sözde yönetim yine Suriye rejimi ile özerklik için görüşme yaptıklarını açıklıyor.

Türkiye Fırat Kalkanı operasyonuyla DEAŞ ve YPG ile değil, ABD ve Rusya’nın Suriye politikası ile savaştı ve mücadele halen devam ediyor. Mart 2011 Suriye’de özgülük isteği başlayan olaylarda 6 ay silah kullanılmadı. 15 Mart 2011 bir bakalım. Rejime karşı protestolar Suriye'nin büyük şehirleri gibi Dera’da da rejim karşıtı gösteriler düzenlendi. Peki, ilk kıvılcım nasıldı, Dera'da bir duvara rejim karşıtı grafiti yapan birkaç gencin, polisler tarafından derhal tutuklanması ile binlerce kişi Haseke, Dera, Deyrizor, Halep, Humus ve Hama'da sokaklara dökülerek rejim karşıtı protestoları başladı. Ve sonrasında altıncı ayda silahlar konuştu. Suriye'nin pek çok yerinde olaylar daha da büyüyerek ufak çaplı çatışmalar yerini savaşa bıraktı. Ülke dışından gelen savaşçılar, rejime destek için gelen Hizbullah, 2014 yılında sahneye DEAŞ çıktı. MİT tırlarının Adana’da durdurulması. 22 Şubat 2015'te operasyonla taşınan Süleyman Şah türbesi vakası. Kobani olayları, 2015 Eylül ayında Rusya’nın askeri güç olarak Suriye’ye gelmesi. Türkmen Dağı’nda yaşanan çatışmamalar. Türkiye’nin Rus jetini düşürmesi. Cenevre turları, Münih görüşmeleri. Gözümüzün önünde gerçek bir savaş var. Aylan bebek fotoğrafından Ümran bebek karesine binlerce insan karesi. 500 bin üzerinde  ölüm, 375 bini aşan  yaralı, 350 bin kayıp liste ve rakamlar sürekli artıyor ve  farklı veriliyor. Ve 26 Ağustos 2016 başlayan Fırat Kalkanı Harekatı(FK) ve 20 Ocak 2018'de Türk Silahlı Kuvvetleri ve Özgür Suriye Ordusu grupları tarafından Suriye'nin Halep ilinin Afrin ilçesi ile Azez ilçesine bağlı Tel Rıf'at kentine yönelik başlattığı Zeytin Dalı  Harekatı(ZD). Fırat Kalkanı harekatında TSK-ÖSO’nun Münbiç’e girmesini Sacur Çayında ABD unsurları engelledi. Rusya hem FK hem de ZD harekatında Arema ve Tel Rıfat hattında ilerleyişe izin vermedi.

 Bir gazeteci olarak birçok kez Irak ve  Suriye’de bulundum. Özellikle Halep bölgesini inceleme imkanım oldu. Başta Filistin meselesini en fazla hisseden ülke Suriye’dir. 2 milyon Filistinli mülteciye yıllarca  ve sahipliği yapıyor bu ülke. Ortadoğu ülkeleri 1991’de SSCB dağılması ile değişen dengelere ayak uyduramadılar. 25 yılda dünya değişti. Bu gecikmeden dolayı Batılı güçlerin proje operasyon bölgesi oldu. Suriye anlatırken yıllarca PKK’nın başı Apo’ya ev sahipliği yapmasını ve Bekaa kampını unutmamak lazım. Biz Ortadoğu’yla ne yazık ki savaşlarla ilgi göstermeye başladık. Birinci Körfez Savaşı ile Irak’ı keşfettik, Arap Baharı ile Suriye diğerleri. Hep Filistin meselesi ile çalıştık ev ödevimizi. Kudüs’e elbette özgürlük ya biz ne kadar çalışıyoruz FİLİSTİN davası için.

Ya da sihirli kelime “Orada Türkmenler Var” Türkiye’nin milli bir Ortadoğu siyaseti olamadı. Süreklilik gösteren bir Türkmen yaklaşımı olmadı. Aynı sorunu Türk Cumhuriyetleri politikasında da gördük. Suriye özelinde açık kapı siyaseti ile 3, 5 milyon insana ev sahipliği yapmamızla övünmenin yanında binlerce terör yapılanması içinde insanın sınırlarımıza geldiğini unutuverdik. Diriliş dizisi ve dombıra müziği eşliğinde mehtaran edasıyla Ortadoğu’da dolaşan biz Süleyman Şah torunlarına yaklaşımda gerçekçilikten çok uzağız. 15 Temmuz’u milat olarak alırsak içindeki irinleri ayıklayabilen yeni devlet yapısı Süleyman Şah Türbesini mukim yerine tekrar koyabilecek mi? Şunu da herkes bilsin artık bölgede İsrail’e kardeş yeni bir sözde Kürt devletinin Irak ayağından sonra Suriye ayağı tamamlanıyor. Evet bu bir oyun. Ve üst akıl ölen masum insanlara celladınla yaşa diyor. Vesselam orada yaşayanların adı Suriyeliden öte İNSAN.