Vakıf Katılım web

HDP'DE 23 HAZİRAN AYRIŞMASI

Faruk AKTAŞ 24 May 2019

Faruk AKTAŞ
Tüm Yazıları
YSK'nın İstanbul'daki seçimlerin yenilenmesi yönündeki kararının ardından İmralı Cezaevi'nde avukatlarıyla görüşen Abdullah Öcalan'ın verdiği mesajlar, şimdi bu partide derin tartışma yaratmış görünüyor.

 “CHP’ye oy vereceğim için kendime ihanet etmiş gibi hissediyorum. Rahatsız oluyorum ama partimin kararı, oyumu CHP’ye vereceğim.”

Bu sözler 31 Mart’taki yerel seçimler öncesi İstanbul Esenyurt’ta BBC Türkçe’ye konuşan bir HDP’liye ait.

Başında beyaz tülbenti, yüzünde yarım asırlık acıların çizgilerini taşıyan kadın, “Ben bu sene ihanetçi oldum. Gönül rahatlığıyla veremeyeceğim, gidip gözümü kapatıp vereceğim" diyordu.

İnşaat sektöründe çalışan 50’li yaşlarda bir başka HDP’li ise parti kararıyla ilgili tutumunu “Bağrımıza taş basıp CHP'ye vereceğiz” diye dile getiriyordu.

Metropollerdeki HDP seçmeninin önemli kısmı öyle yaptı. Bağırlarına taş basıp CHP’ye oy verdi.

Bu sayede CHP bazı büyükşehirleri AK Parti’den aldı, İstanbul’da AK Parti ile başa baş gelecek bir oy elde etti.

YSK’nın İstanbul’daki seçimlerin yenilenmesi yönündeki kararının ardından İmralı Cezaevi’nde avukatlarıyla görüşen Abdullah Öcalan’ın verdiği mesajlar, şimdi bu partide derin tartışma yaratmış görünüyor.

Kimi kesimler, Öcalan’ın açıklamalarının HDP tabanının AK Parti’ye yönlendirilmesi amacı taşıdığı şeklinde değerlendirdi.

O açıklamalardan bu yönde bariz bir sonuç çıkmasa bile en azından PKK ve HDP’nin son dönemki yaklaşımlarına yönelik sert bir eleştiri olduğu açık.

Öcalan o açıklamalarında çözüm sürecindeki pozisyonunu koruduğunu dile getiriyordu.

Çözüm sürecini sabote eden PKK’nın lider kadrolarından Bese Şahin ve Duran Kalkan gibi “şahin” isimler Öcalan’ın açıklamalarının tabanlarında bir tartışma yaratmasının önünü almak için HDP’ye 23 Haziran’da İstanbul’da yenilenecek seçimlerde yeniden CHP’ye oy verilmesini salık verdiler.

Buna karşın PKK’nın önde gelen isimlerinden HDP’nin eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’ın kardeşi Nurettin Demirtaş, “CHP Kürt oylarını çantada keklik görmemelidir” şeklinde bir açıklama yaptı.

CHP’yi pazarlık masasına çekme amacı da taşıyan açıklama bu kesimlerde “CHP’ye oy verilsin mi verilmesin mi” tartışmasının başladığını gösterdi.

Bunun ardından HDP Diyarbakır Milletvekili İmam Taşçıer, Erbil merkezli Rudaw televizyonuna yaptığı açıklamada, Öcalan’ın mesajları üzerinden, “Kürtler, İstanbul'da AK Parti'ye oy verebilir" dedi.

Ancak HDP eş başkanları ayrı ayrı yaptıkları açıklamalarda PKK’nın şahin kanadıyla aynı pozisyonda olduklarını beyan ederek, CHP’den yana tavır koydu.

Buna karşın gelen bilgiler parti içinde bu yönde derin bir tartışmanın sürdüğü yönünde.

Çözüm sürecinin bitirilmesinden rahatsız olan kesim, Öcalan’ın açıklamalarının verdiği güçle, CHP’ye yönelik itirazlarını sert bir şekilde dile getirirken, çözüm süreci sabote eden ekip ise hem bu tartışmanın önünü almaya hem de seçimlerde yeniden İmamoğlu’na destek verilmesini sağlamaya çalışıyor.

CHP’nin gözü de HDP’deki bu tartışmaya çevrilmiş durumda.

Öcalan’ın açıklamalarından ve parti içindeki bu tartışmadan rahatsızlık ve kaygı duyan CHP, etkili isimlerden Selahattin Demirtaş’tan yeni bir destek açıklaması beklentisi içinde.

CHP’nin İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, 31 Mart’taki seçimler öncesi “Demirtaş’ın HDP’lilerin CHP’ye oy verme çağrısını” oldukça değerli ve anlamlı bulduklarını söylemişti.

Erbil merkezli bir başka televizyon kanalı K24’e konuşan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ve CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, Demirtaş’tan bu yönde bir açıklama beklediklerini açıkça dillendirdi. Tekin, “Demirtaş’tan destek bekliyor musunuz?’ sorusuna “Kesinlikle bekliyoruz” cevabını vermiş.

Muhtemelen o destek bugün yarın gelir.

PKK ve HDP’de çözüm sürecini bitiren aktörler belli ki 23 Haziran’da var güçleriyle CHP’nin arkasında duracak.

Buna karşın PKK ve HDP’de çözüm sürenin sona erdirilmesinden rahatsızlık duyan ciddi bir kesim var.

Özellikle HDP tabanının çok önemli kesimi böyle.

Bu kesimler şimdi Öcalan’ın açıklamalarıyla güç kazanmaya başlıyor gibi görünüyor.

Bakalım 23 Haziran’da bu kesimler yine gözlerini kapatıp bağırlarına taş basarak CHP’ye mi oy verecek, yoksa, “büyük umut bağladığımız süreci siz, bugün oy vermemizi istediklerinizle birlikte sabote ettiniz, artık sizi dinlemeyeceğiz mi?” diyecek.