Vakıf Katılım web

HALK İLE BİRLİKTE YÖNETİYORUZ

Neşe BERBER 21 May 2018

Neşe BERBER
Tüm Yazıları
Yanılmaz: "Elazığ kolay ve kaliteli yaşanan şehir" olsun dedik. Derdini anlatamayanların problemlerini çözersek, derdini anlatanın sorunlarını hayli hayli çözeriz. Belediye ile ilgili problem görürseniz hemen beni arayın, ben gelirim diyorum. Halk ile birlikte çözüyoruz problemleri. Böylelikle halk sahipleniyor 'benim fikrim' diyor. Önemli her konuyu halkın onayına sunuyorum. Elazığ, belediye odasından yönetilmiyor.. Halk ile birlikte yönetiyoruz.

Mesleği mühendis olan ve emekli olduktan sonra inşaat sektöründe çalışmaya başlayan başkan Yanılmaz, dünyadaki kadın sahabelerinin isminin yazılı olduğu tek cami olan, Ankara’da Ahmet Hamdi Akseki camisini yapmış. ‘Camiler erkek egemen yerlerdir ya’ diyor başkan ‘İşte biz bu camide bunu kırdık.’ Kadınların estetik algısı erkeklerden daha iyidir. Bu yüzden, caminin iç mimari ekibinin başında kadın mimar ve çoğunluğu kadın olan ekip çalıştırmış. Cumhurbaşkanımız o dönemde başbakanken camiyi ziyaretinde, ilk sözü şu olmuş. ‘Sadelikteki ihtişam ancak böyle olur’… Kadınlara pozitif ayrımcılık yaptığını gözlemlediğim Elazığ Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz ile Elazığ’da zaman geçirmek, onu daha yakından tanımak ve röportaj yapma fırsatı yakaladık. Başkan Yanılmaz ile merak edilen ve konuşulmayan her şeyi tüm samimiyeti ile YeniBirlik’e anlattı.

Ankara’dayken, Elazığ’da belediye başkanlığı nasıl gelişti?

Ankara Büyükşehir Belediyesi EGO Genel Müdürlüğü’nde sırasıyla Doğalgaz Daire Başkanı, Genel Müdür Yardımcısı ve Genel Müdür olarak görev yaptım. Ankara’nın her sokağını bilirim.. Ankara’da doğalgazın yaygınlaşmasında büyük emeğimiz vardır. 2014’te nasip oldu Elazığ’a geldik ve seçildik. Görevi devir aldığımda belediye kurumsallığını kaybetmişti. 70 milyon dolar borcu vardı. Personel altı ay maaş alamamıştı. Belediyenin esnafa borcu vardı.

Bu kadar borçlu bir belediyeye başkanlık gözünüzü korkutmadı mı?

Hayır… Ben problemi severim. Ankara’da doğalgaz daire başkanı olduğum dönemlerde zor bir görev olduğunu biliyordum. Ama zora talip olmak ve zoru başarmak güzeldir. Elazığ belediye başkanı olarak zoru başarmak için çalışmaya başladık.

Belediye başkanı olarak ne yaptınız?

“Elazığ kolay ve kaliteli yaşanan şehir”

Hemen göreve başladık ve önce esnafa olan borcumuzu ödedik. Belediyenin kurumsal yapısını kurduk ve bu kurumsallık bir disiplin getirdi. Borçları ödemeye başladık. Ardından Elazığ’a yatırımlara başladık. Bizim hiçbir yatırımımızın bitme süresi bir yılı geçmedi. Üç yılda üç alt geçit ve üst geçit yaptık. Genelde karayolları yapar bu projeleri ama biz beklemedik, belediye olarak her yıla bir geçit yaptık.

“‘SOSYAL ALAN’ DA REKOR KIRAN BELEDİYE OLDUK”

Yine üç yılda bir üç tane dev park projesi yaptık. Kültür park, 180 bin metre kare, Şehit Polis Fethi Sekin Mesire Alanı 160 bin metrekare ve yeni yaptığımız CİP Barajı Mesire Alanı yaklaşık 1milyon 540 bin metre kare büyüklüğünde projeler yapmış olduk. Altı şeritli yol yapan ilk belediye olduk. 30 km sıfırdan 6 şeritli yollar yaptık. Doğu-Batı ekseninde olan şehri, Güney-Kuzey eksenine çektik genişlettik. Yeni yaşam alanları oluşturduk. “Elazığ kolay ve kaliteli yaşanan şehir” olsun dedik.

“DİLİ OLMAYANLARIN DERDİNİ ÇÖZMEYE ÖNCELİK VERDİK”

Elazığ’da üç şeye dikkat ettik. Sokak hayvanlarına sahip çıktık. Yeşile önem verdik, ağaç bizim için çok önemlidir. Cenazelere önem verdik. Bu üçünün de dili yok. Derdini anlatamayanların problemlerini çözersek, derdini anlatanın sorunlarını zaten çözeriz. Bu yüzden hayvan hastanesini kurduk, çöpten enerji üretim tesisini kurduk “Metan Gazından Elektrik Enerjisi Elde Edilmesi Projesi” ve Elazığ’ı yeşil ağaçlarla donatıyoruz..

Elazığ’da gördüğünüz en büyük problem neydi?

Ulaşım en büyük problemdi.. Diğeri ekonomi.. Şehir çok güzel bir şehir ama içine kapanık bir şehirdi. Elazığ’ı dünyaya açmamız gerekiyordu. Kurumsal kimlik oluşturarak personeli yani insan kaynaklarını iyi yönetmeyi hedefledik. Temizlik işlerini sürgün yeri olarak görüyorlardı. Ben göreve gelene kadar ilk işim, o birimin maaşlarına yüzde otuz zam yapmak oldu. Çok ulvi bir iş yaptıklarını söyledim zor bir görev dolayısıyla maaşları da fazla olmalıydı. Sonra herkes o birime geçmek istedi. Çalışan mutlu oldu.

“SORUMLUSU BİZİZ”

Belediyede sistem oturunca insanların belediyeye olan güvenleri arttı. Böylece projelerimizi gerçekleştirirken daha düşük fiyatlara almaya başladık. Bu da yatırımlarımızı daha fazla yapmamızı sağladı. 
Bu şehirde bir aile çocuğuna yedirecek ekmek bulamadım diyorsa bunun sorumlusu biziz. Haberim yoktu diyemeyiz, bunlar mazeret olamaz. Eğer bu şehri yönetiyorsam gereken her şeyi yapmalıyım. Hayır çarşısını da bunun için kurduk. Ailelere kart veriyoruz gelip isteği gibi alışverişini yapıyorlar. Mahallelere gittiğimde ihtiyacı olanları bize bildirin diyorum.  

“EVLERİ BİRER İMALATHANE HALİNE GETİRMEYİ HEDEFLEDİK”

Elazığ’ı sosyal hizmetler ile öne çıkardık. Kadınların mutfak ekonomisine katkı sunmalarını sağlıyoruz. El emeği göz nuru çarşısını açtık, kadınlar yaptıkları ürünleri orada satıyorlar. Kadınlarımız tüccar oldu. Artık işi öğrendiler çok iyi yapıyorlar. Halı dokuyorsa bir kızımız evinde ona tezgahını ipliğini alıp veriyoruz halı bitince de onu satın alıyoruz. Anne üniversitesini kurduk. Mutfak ekonomisinden, aile içi iletişime kadar her türlü eğitimi veriyoruz. Madde bağımlısı çocukları ailelerine kazandırıyoruz. Engelliler ile akraba gibi olduk. Onlarla özel bağlar kurduk. Evlere gidip otururuz konuşuruz. Özel ilgi kurduk onlarla.

“Halka soruyoruz”

Ben gezerek denetlemeyi seviyorum. Yürürken de kahveler, evlere girerim. Hemşehrilerimle bir arada olmaktan mutlu oluyorum. Abi, kardeş gibi konuşuruz onlarla. Belediye ile ilgili bir problem görürseniz hemen beni arayın, ben gelirim diyorum ve gidiyorum halk ile birlikte çözüyoruz problemleri. Böylelikle halk sahipleniyor, benim fikrim diyor. Önemli her konuyu halkın onayına sunuyorum. Belediye binasındaki odadan Elazığ yönetilmiyor.. Halk ile birlikte yönetiyoruz. Onları dinleyip onlar ne isterse onu yapıyorum.

Elazığ seçime hazır mı?

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yerel seçimlerden önce yapılması gerektiğine inanıyordum zaten. Şimdi görüyorum ki herkes memnun. Sanayici ve iş adamları ile birlikteydim, bu sabah erken seçimin belirsizliği ortadan kaldırdığını söylediler. 24 Haziran çok iyi oldu. Elazığ olarak biz seçime zaten hazırdık. 2014’te verdiğimiz bütün sözleri fazlasıyla yerine getirdik. Bütün yatırımlarımızı yapmışız. Personel memnun, vatandaş memnun biz hazırız. 16 Nisanda yüzde 72 oy almıştık şimdi yüzde 75 üzerine çıkacağız inşallah.. Hedefimiz bu. Cumhurbaşkanlığı sistemine daha büyük oy gelecektir Elazığ’dan..

Cumhurbaşkanlığı Sisteminin belediyelere katkısı nasıl olacak?

Bu değişimin ve dönüşümün belediye olarak bize çok büyük faydası var. Pratik karar almak çok çok önemli.. ‘Gecikmiş adalet adalet değildir’ hani deriz ya.. ‘Gecikmiş hizmet hizmet değildir’, biz bunu söylüyoruz. Vatandaşın evinde suyu akmıyorsa bekle diyemezsiniz. Siz o gece o suyu akıtmak için mücadele etmelisiniz.. Hizmetin hızlı olması için karar merciinin de hızlı olması lazım. Öncelikle Ankara bazlı bir takım çalışmalarda sorunlar yaşıyoruz. Ama inanıyorum ki, Cumhurbaşkanlığı Sisteminde bu sorunları aşacağız. Hem vatandaş, hem belediyeler hem de hükümet açısından olumlu bir sistem olacak.

Önümüzdeki dönem belediye başkanlığına aday mısınız?

Biz işimize devam ediyoruz. Belediye başkanıyım onu en iyi yapmanın mücadelesini veriyorum. Şu anda belediye başkanlığına devam ediyorum. Önümüzdeki dönem eğer Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın takdiri olursa vatandaşımızın da oyları ile bir dönem daha yapmak istiyorum.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yolunuz nasıl kesişti?

Ben siyasete Milli Selamet Partisi’nin Elazığ Gençlik kollarında 13 yaşında başladım. Sonra Milli Türk Talebe Birliği, Akıncılar, Milli Gençlik Vakfı’nda bir çok görevlerim oldu. Tayyip bey Refah Partisi İstanbul İl Başkanıyken bende Bakırköy Teknik elemanlar başkanıydım. Ben EGO’da Doğalgaz Genel Müdür Yardımcısıyken, Tayyip bey İstanbul’da Büyükşehir Belediye Başkanıydı. Diyaloğumuz hep devam etti…

O dönemlere ait Cumhurbaşkanı Erdoğan ile unutamadığınız bir anınız var mı?

İstanbul’un il başkanı o dönemler için çok çok önemliydi. Bir de il başkanının kendisi karizmatik biriyse ve disiplinli biriyse daha da önemli hale geliyor. Tayyip bey o dönemde de liderdi.. İstanbul ilde belirli aralıklarla görüşmeler olurdu. O dönemde de disiplini ve duruşu ile vermiş olduğu kararlar ile iradeyi ortaya koymakla gelecek vaat ediyordu..

 “Bir başka anımda şöyle…17 Ağustos 1999”

17 Ağustos 1999 depreminde hiç unutmam o zaman EGO genel müdür yardımcısıyım. Adapazarı’nda bir yerdeyiz.. Dediler ki, Tayyip bey geliyor. O dönemde mahkeme kararı ile görevden alınmış, hapisten yeni çıkmış.. Normalde baktığınızda belediye başkanı değil, yani resmi bir görevi yok, insanın canı sıkılır üstelik görevden alınmış bana ne de diyebilir… O tam tersi hiç bıkmadan devam ediyor.. Tayyip bey geldi, oturdu, gördüğü aksilikleri gidermek için görevlendirme yapmaya başladı. Liderlik böyle bir şey işte.. Adım adım bu noktaya geldi, bir Recep Tayyip Erdoğan kolay yetişmiyor…