​GÜNDEMİ KİTAP OLAN ŞEHİR

Mahmut BIYIKLI 11 May 2017

Mahmut BIYIKLI
Tüm Yazıları
Anadolu Kitap Fuarı için aldığımız davet üzerine üç günümüzü Malatya'da geçirdik.

Anadolu Kitap Fuarı için aldığımız davet üzerine üç günümüzü Malatya’da geçirdik. Dolu dolu geçen üç gün boyunca şehir ve fuar hakkında izlenimlerde bulunma fırsatımız oldu. Valilik ve Belediye’nin koordineli çalışması ve Kültür AŞ’nin organize tecrübesiyle büyüyen fuar, şehrin artık vazgeçilmezlerinden biri olmuş. Bu yıl 6’ncısı gerçekleştirilen fuara yüzlerce yazar ve yayınevinin iştiraki, şehre bayram havası katmış. Bütün caddelere yazarların fotoğrafları asılması, Milli Eğitim’in desteği ile fuara katılan yazarları, gönüllü öğretmenlerin karşılaması ve ağırlaması iyi düşünülmüş. 

Kahramanlar Fuarda

Kitap Fuarı’nın 15 Temmuz kahramanlarının anısına düzenlenmesi, fuara manevi bir hava sunmuş. Açılış bu manada farklı duyguların yaşanmasına vesile oldu. Şehidimiz Erol Olçok’un eşi Nihal Olçok’un sarsıcı konuşması protokoldeki herkesin gözlerini yaşarttı. İç dünyasındaki acıları kelimelerine yansıtan Olçok, “O akşam kim olsaydı sokağa çıkacaktı. Bana hep ‘dur demedin mi?’ diye soruyorlar. Biz kapıyı açtık. Kelimeler kifayetsiz. Keşke yüreğimin dili olsa da konuşsa. Allah bizi bu millete, bu ümmete mahcup etmedi.” diye konuştu. Olçok’un yakıcı konuşmasından sonra gerek Bakan Bülent Tüfenkci gerekse Onur Konuğu Mehmet Doğan duygulanarak konuşmakta zorlandılar. 

Belediye bir incelik yaparak fuarın açılışına 15 Temmuz şehitlerinin yakınlarını ve 15 Temmuz gazilerini de davet etmiş. Safiye Bayat, Sabri Ünal gibi gazilerimiz Şehit Mustafa Cambaz’ın oğlu Alpaslan ve değerli eşi başta olmak üzere yüze yakın isim Malatya’daydı. Malatya halkı ve protokolü, 15 Temmuz kahramanlarını bağrına bastı. İlgi üst düzeydeydi. Yine Belediye’nin 15 Temmuz kahramanlarının anısına hazırlanan 15 Temmuz Direniş ve Diriliş isimli kitabını katılımcılara hediye etmesi de iyi düşünülmüş bir çalışma olarak dikkatlerden kaçmadı…

Ulu Camide Bitimsiz Huzur

Bünyamin Yılmaz, Abdulhamit Güler ve Cihan Aktaş ile birlikte Malatyalı Yazar Emine Batar’ın arabasına binerek şehri keşfe çıktık. Emine Hanım başarılı bir öykü yazarı. Kendisinden Malatya’ya dair önemli bilgiler edindik. Anadolu’daki hemen hemen her yazarın gönlünde yatan Aziz İstanbul sevdasının onda da yer ettiğini görmüş olduk. Neyse ki Bünyamin Yılmaz kendisini Malatya’da kalmaya ikna etti. Çünkü Anadolu şehirlerinin de kültür insanlarına ihtiyacı var. Bu manada her şehirde bulunan kıymetli kalem erbabı, yaşadığı şehre çok şey katabilir. 

Emine Batar bizi Ulu Camii’ye götürürken, “Hasan Aycın Malatya’ya her uğradığında mutlaka buraya uğrar.” dedi. Caminin manevi havası bizi hemen sardı. Girdiğiniz anda huzurun sizi kuşattığı camiler vardır. Ulu Camii de onlardan biri. Çini ve mozaiklerin yanı sıra ahşap işçiliği de camiye ayrı bir güzellik katmış. Cihan Aktaş’ın uçağa yetişecek olmasından dolayı hızlı bir şekilde Silahtar Mustafa Kervansarayı’na geçsek de Gönlüm Ulu Camii’de kaldı. Başka bir sefere Malatya’ya gelip beş vakti bu camide geçirmeye niyet ettim. Kervansaray’da tarihî atmosferin etkisiyle geçmişe ve bugüne dair sohbet etme imkânımız oldu. Ecdadın hepimize emanet ettiği o mimari ufku neden kaybettiğimiz üzerinde durduk.

Derin sohbet

Akşam kendimizi otelde doğal bir şekilde oluşan sohbet ziyafetinin ortasında bulduk. Yazar İhsan Süreya Sırma Hoca’nın etrafına toplanarak kendisinden Abdulhamid Han’ın liderlik sırlarını dinledik. İhsan Hoca tam bir Abdulhamid hayranı. Mecliste bulunanların Abdulhamid’e getirdikleri eleştirilere, naif lisanı ile tek tek cevap verdi. Ayrıca kendi hatıralarından yola çıkarak şunları anlattı: “II. Abdülhamid’i çok seven Çin Müslümanları, Çin’de Pekin Hamidiye Üniversitesi’ni kurdular. Ben de bu olayı öğrenip daha akademik hayatımın başındayken bir Türkoloji kongresinde tebliğ olarak sundum. Ama Osmanlı’ya ve hele de II. Abdülhamid’e düşman olan o zamanın akademisyenleri, bana sataştılar, rahat bırakmadılar ve akademik unvanımı almamı yıllarca geciktirdiler’’

Onur Konuğu 

Fuarın Onur Konuğu Ömrünü yazıya ve yazarlara adamış TYB Şeref Başkanı Mehmet Doğan idi. Bu isabetli seçimden dolayı Malatya’yı tebrik ediyoruz. Mehmet Doğan Bey için yapılan iki programda da oturumu yönetmek görevi bize düştü. Söyleşinin birincisi fuar alanında kurulan 15 Temmuz Çadırı’nda gerçekleşti. Doğan ile yazarlık serüveni üzerine konuştuk. Üzerinde derin izler bırakan Hareket dergisi ve Hocası Nurettin Topçu’ya dair hatıraları dinledik. İkinci program ise büyük bir otelde gerçekleştirildi. Büyükşehir Belediyesi’nin Mehmet Doğan onuruna verdiği yemekte yazarlar ve sanatçılar Mehmet Doğan’ın kültür dünyamıza yaptığı katkıları anlattılar. Bütün konuşmalarda Doğan’ın ilk kitabı Batılılaşma İhaneti’ne atıfta bulunulması, bu eserin toplumda büyük tesirler bıraktığının da delili oldu. Bu ülkede batılılaşma projesini başarısızlığa uğratan Necip Fazıl, Nurettin Topçu gibi öncü isimlerle birlikte Mehmet Doğan’ın da büyük rol üstlendiğini müşahede etmiş olduk.Yine bu faaliyet vesilesiyle bir kez daha gördük ki değerlerimize haytayken sahip çıkmamız ve onlara vefamızı, saygımızı göstermemiz gerekiyor.  Etkinlik bu yönüyle Malatya kültür tarihine geçecek kalitede ve güzellikteydi.

Malatya’da üç gün boyunca hep güzellikler gördük. Kültür AŞ Müdürü Sabri Akın’ın ve ekibinin gayretine; Malatyalı yazar, güzel insan Adil Akkoyunlu’nun samimiyetine; Dr. Mehmet Aslan’ın cömertliğine; Fidan Kitabevi’nin harika tasarımına; imza gününde okuyucu bekleyen, adı duyulmamış yazarların heyecanına; Malatyalı okurların kitaplara aşkla sarılmalarına şahitlik ettik. Bizleri yalnız bırakmayan kültür sevdalısı Erol Afşin, Osman Çakan, Yusuf Bilal Aydeniz kardeşlerimize teşekkür ederek Malatya’ya veda ettik.