GÖRMEDİM, BİLMİYORUM, DUYMADIM!

Fehmi KETENCİ 15 May 2022

Fehmi KETENCİ
Tüm Yazıları
Arkasında birçok söylentiyi bırakarak son iki haftasına giren 2021-2022 Spor Toto Süper Ligi Ahmet Çalık Sezonu Şampiyonu belli oldu, Şampiyonluk kutlamaları Trabzon ve çevresinde, hatta hatta İstanbul'a da yansıtılarak çoşkulu bir şekilde başlatıldı ve tüm hızıyla devam ediyor.

      Arkasında birçok söylentiyi bırakarak son iki haftasına giren 2021-2022 Spor Toto Süper Ligi Ahmet Çalık Sezonu Şampiyonu belli oldu, Şampiyonluk kutlamaları Trabzon ve çevresinde, hatta hatta İstanbul’a da yansıtılarak çoşkulu bir şekilde başlatıldı ve tüm hızıyla devam ediyor. Bu arada, son iki haftası oynanacak maçlar sonrasında lig ikincisinin matematiksel olarak belli olmasın rağmen kesinleşmesi için oynanması gereken iki hafta dışında futbolumuzda harç bitti yapı paydos durumdayız. Bu arada Ziraat Türkiye Kupası yarı final karşılaşmaları da sona erdi. Şampiyon kutlamaları nedeniyle konsantrasyon zaafına düşen Trabzonspor’u yenerek Kupa dışına gönderen Kayserispor ile Sivasspor arasındaki final karşılaşması sonrasında, futbolumuzda bu sezon da hayırlısı ile sonlanacak ve az once söylediğimiz gibi ardında bir çok soru işareti bırakan ligimize nokta koyulacak.

      2021-2022 Süper Lig dönemimize bakıp yaşananları anımsamaya çalıştığımızda, birçok bilinmeyeniyle daha çok konuşulacaklarıyla akıllarda kalacak. Bir süre önce yapılanların bilinmeyenlerinin adeta altında kalarak, önce TTF’de ardından MHK’da yapılanlar sonrasında geçici görevi üstlenenlerin ortadaki enkazı kaldırmakta pek de başarılı olamadıklarını söyleyebiliriz.

      Hakem camiasında yaşanan tahribatın hakemler üzerine yansımaları, sezonun sona ermesi aşamasına ne kadar fazla güvensizlik aktardığı en çok konuşulanlardandır. Devam eden ve affedilip göreve döndürülen hakemlerdeki güvensizlik ortamı, son karşılaşmalarda kendini iyice hissettirmeye başlamıştı. Allahtan Lig sonuna üç hafta kala Şampiyon ve ligden düşen takımlar belli olduğu, ligin ateşi ve heyecanı neredeyse sönmüş olduğu için kalan maçlar bir formalite olmanın ötesine geçmiyor. Ama artık çok net belli olan bir şey var ki, geride bırakılan bu enkazı kaldırmak da pek kolay olmayacak. Önümüzdeki haftalarda yapılacak TFF seçimleri sonucunda seçilecek yeni yönetimlerle bu bozuk gidişat nasıl toparlayacak pek de net bilinemiyor. Umarım gelenler bu durumu kısa sürede düzeltir ve yeni döneme yeni bir yönetim sistemi ile giderilen sorunların olduğu bir ortamda başlanır.       

      Şampiyonluk yolundaki bu süreçte neler oldu, Söylentiler havuzunda oldukça birikenler, artık ayyuka çıkan, dillendirilen hakem sorunları, Trabzonspor’un Şampiyonluk yolunda kollanıp kollanılmadığı söylentileri, futbolumuzda “siyasetin gölgesindeydi” dedikoduları, hala kocaman soru işaretleri olarak ortada duruyor ve düzeltilme konusunda etkin bir çalışma yapılmadığı endişeleri henüz ortadan kaldırılamadığı çok net görülüyor.

      Başkan dahil, Trabzonspor yönetiminin ve taraftarlarının 2010-201 yılı şampiyonluğu konusunu hala ısıtıp ısıtıp ortaya atma hazımsızlığının etkisinde olduklarını rahatlıkla görebiliyoruz. Şampiyonluk karşılaşması gecesi, Fenerbahçe - Trabzonspor dostluğunu rencide eden ve yaralayan, amacını fazlasıyla aşan o pankartın trübünlere asılmasına izin verenler göz yumanlar ve hala suskun kalanlar, spor tarihine kötü ve izi asla silinmeyecek kalıcı bir notun düşülmesine neden oldular. Bu hiç ama hiç yakışmadı.

      Bu konuda, yıllar önce Rize karşılaşması sonrası Trabzon Havaalanı yolunda yaşadıkları takım otubüsünün kurşunlanması olayının faili meçhule, unutulmaya bırakılması gibi, son karşılaşmada tribünlere asılan, tarafları tahrik edici incitici bez pankart olayında da hiçbir şey yapılmadığı gibi yapılmayacağı,yine unutulmaya bırakıldığı düşünceleri iyice yayılmaya başladı bile. Bu iş nerelere varır bilinmez ama, yeni Spor Yasasıyla ne kadar örtüşecek bekleyelim göreceğiz. Asıl şaşırtıcı olan ise TFF’nin bu konuda suskun kalması, özellikle de Kulüpler Birliği Vakfı Başkanlığı gibi bir görev üstlenen Trabzonspor Başkanı’nı hiçbir şey yapmaması kafalardaki soru işaretlerini oldukça fazlalaştırmış, rahatsızlığı iyice körükleyen olmuştur..

      Hep yazdım, bir kez daha yazıyorum; Fenerbahçe ile Trabzonspor bu lig kaldıkça daha çok karşılaşacaklar, bu ortamı yaşatanlar bundan sonra nelere yolaçaklar yaşayarak göreceğiz.. Geçen hafta yazmıştım. Fenerbahçe ve Trabzonspor futbolumuzda şampiyonluklar kazanan, yıllardır sahadaki ezeli rekabetlerinın yanısıra ebedi dostlukları sürdürmeye çalışan, futbolumuzun olmazsa olmaz iki güzide takımıdır.

      Bu asla unutulmamalıdır.