GİTSİN ARTIK!

Fehmi KETENCİ 04 May 2022

Fehmi KETENCİ
Tüm Yazıları
Neyin hayallerini kurmalıyız, o konuda tam bir kararsızlık içindeyiz.

      Neyin hayallerini kurmalıyız, o konuda tam bir kararsızlık içindeyiz. Kafamız iyice karışık. Hızla, koşar adım giden fiyat artışları ertesi gün hangi fiyatlarla karşılaşacağımızı bilemez bir durumdayken, neyin planını yapıp yaşamımıza yön verebileceğiz. Ne yapacağımızı bilemez durumdayız. Her ne kadar umut dolu açıklamalar, iyiye gidiş olarak görünen raporlara yansıyanlara göre oldukça iyiye gidişten söz ediliyor olsa da, etrafımıza baktığımızda gördüğümüz ve kulağımıza gelen Omicron vakaları kafa karışıklığımızı giderecek gibi değil. Benim çok yakınımda görebildiğim en az beş-altı kovid vakası var. Genel görüntü; Omicron’un olabildiğince hafif bir seyir izlediği şeklinde. Ama yine de, vakaların varlığı, kafamızda yerleşik olan “acabaları” tümüyle silebilmiş tam olarak aklımızdan çıkarabilmiş değiliz.

      Bir süredir kendimizi iyice daralmış olarak hissettiğimiz yaşam şartlarıyla uğraşmaktan, aklımız pek de başımızda değil. Duruma baksanıza, o kadar çok dertle uğraşıyoruz ki, neyi nasıl yapabileceğimiz konusunda günübirlik planlar dışında hiçbir şey yapamıyoruz, Hala yarınımız ne olacak bilemiyoruz. Bilinmezlerle dolu bir yaşamda savaşmak pek de kolay değil.

      Neredeyse üç yıldır yaşamımıza ipotek koyan koronavirüsün sırtımıza yüklediği olumsuzlukların etkisinden hala tam olarak kurtulabilmiş değiliz. Salgının azalmış gibi görünmesi, pandemi sürecinde üzerimize çöreklenmiş olan virüs korkusundan, bu iyiye gidişin yarattığı psikolojik rahatlamayla biraz olsun uzaklaşıyor gibi olmamızdır.

      Mayıs başında, gerek vaka, gerekse can kayıpları sayılarındaki azalmayı yansıtan uzman görüşleri salgın korkusunun üzerimizdeki baskısının iyice azalmasına neden oluyor. Şimdilik görünen o ki, Sağlık Bakanlığı’nın son açıklamalarından anlaşılacağı gibi salgın etkilerinin yarattığı yoğun baskıdan kurtulabilme yolunda hızla yol alıyoruz. Uzmanların yaptıkları yorumlar, Omicron’un var olan etkisinin iyice azalmaya başladığı ve Mayıs ortalarına doğru var olan kısıtlamaların iyice kaldırılacağı gibi görünüyor. İşler bireysel önlemlerin uygulanmasına bırakılacak gibi.

      Koronavirüs konusunda genel, olarak söylenenler; çok yakın zamanda hatta on-onbeş gün içinde Omicron’un çok fazla sorun yaratan olmaktan çıkacağı ve normal seyreden grip vaka salgınlarında yaşananlara dönüşeceği şeklinde. Genel şikayetler ve vaka başvurularında grip benzeri semptomlar normal seyrini aşıp süre olarak uzayıp iyileşme olmayınca test için harekete geçildiği şeklinde. Özellikle birkaç gün devam eden burun akıntısı, baş ağrısı, aşırı yorgunluk adale ve eklem ağrıları gibi semptomları olanların mutlaka test yaptırmaları gerektiği ısrarla söylenenlerden..

      Etrafımızda gördüğümüz ve duyduğumuz grip benzeri vakaların testlere yönlendirilenlerinden genelde pozitif sonuçlar ortaya çıkıyor. Sonra yapılacak ilk iş, altı gün bir hafta kendini karantinaya almak ve test sonucu negatife dönüşünceye kadar karantinada kalmak, çok gerekmedikçe, yakın temasa girmemek alınacak  en ivedi ve gerekli önlemlerden. Sağlık Bakanı dahil, konu uzmanlarının açıklamaları yakın zamanda kısıtlamalarda azaltmaların olacağı ve özellikle maske takma konusunda birçok alandaki önlemlerin gevşetileceği şeklinde.

     Salgın konusunun “yetti artık” dedirtecek kadar hayatı zorlaştırdığını söyleyebiliriz. Omicron gidiyorsa gitsin artık. Salgın olarak hayatı zorlaştırmasının yanı sıra, yaşam şartları üzerine yansıtığı tüm olumsuzluklarıyla da dayanılabilir olmaktan çıktı.

      İyice kontrol dışı bir seyir izleyen, günübirlik hale dönüşen temel tüketim maddeleri zamlarının mutfağa yansımalarının hissedildiği bu ortamda, salgın endişesinin varlığı artık dayanılır gibi değil. Omicron’un etkisini kaybetme yolunda olduğu bilgiler ve raporlara yansıyan veriler fazla hayalci olmadan oldukça etkili bir rahatlama sağlayacaktır.

      İstanbul’da fotoğrafların yansıttığı yaşam kesitlerinde, maske ve sosyal mesafenin korunması konusunda biraz gevşediğimizden söz edebiliriz. Iyice kalabalıklaşan kafelerdeki, restaurantlardaki, yoğun caddelerdeki kontrolsüz yaşamın abartılarak normale döndüğünü görebiliyoruz.

      Ne olursa olsun, herşey iyice normale dönmüş değil. Bizler yine de geleneksel önlemlerimizden asla vazgeçmemeliyiz. Katedeceğimiz daha çok yol var.