FUTBOLUMUZ NEREYE!

Fehmi KETENCİ 19 Ara 2020

Fehmi KETENCİ
Tüm Yazıları
Geçen hafta yaşanan olaylı Paris gecesini "naklen yayın" gibi sayfama aktarmıştım.

      Geçen hafta yaşanan olaylı Paris gecesini “naklen yayın” gibi sayfama aktarmıştım. Naklen yayın gibi diyorum; yazıyı yazmaya başladıktan bir süre sonra, Paris’te, PSG Başakşehir karşılaşması başlamıştı. Akıllarda kalan o karşılaşma, uzun süre durdu, Başakşehir sahaya çıkmama konusundaki diretmesinden vazgeçmeyince, erteleme kararı çıkmış karşılaşma ertesi güne ertelenmişti.

      Geceyi dakikası dakikasına yazmış, erteleme ve ertesi gün aynı saatte kaldığı yerden devam kararı sonrasında yazıyı tamamlamış ve ertesi sabah yayınlanmak üzere gazeteye göndermiştim. Tabii ki, ertelenen ve bir gece sonra oynanan karşılaşma sonucunu yazamamıştım. Bugün bu yazımda o karşlaşmanın sonucunu da ileteyim dedim. Ertelenen karşılaşma, Başakşehir’in 5-1 gibi ağır mağlubiyeti ile sona erdi. Ben de o geceye ait bilgilerimi tamamladım. Öyle bir geceden sonraki ikinci karşılaşmadan bir şey beklenemezdi ama, toplum üzerinde bıraktığı olumsuz ve psikolojik zedelenmenin bir sonraki karşılaşmaya yansıdığını da unutmayalım. Ancak, erteleme kararı sonrasının nasıl yansıyacağına çok net bir yorum yapamıyor durumdayız bunu da asla göz ardı etmeyelim.

     Biz kendi ligimize, Galatasaray’ın pas geçerek liderlik rüyalarını gördüğü geçen haftadaki durumumuza bir göz atalım.

     Galatasaray’ın pas geçtiği haftada bir süredir Süper Lig’in zirvesinde, liderlik koltuğuna yerleşmiş ve bazılarına tepeden bakmaya devam eden, genç teknik direktörü Çağdaş Atan’ın yönetimindeki Alanyaspor, kendi sahasında Beşiktaş’ı 2-1’lik bir skorla geçerek haftayı kayıpsız kapadı ve zirve yarışında ne kadar kararlı olduğunu gösterdi. Bu arada; Fenerbahçe galibiyeti sonrasındaki ikinci karşılaşmasından da galip ayrılan, peş peşe iki galiyetle fiyaka yapan, Sergen Yalçın’ın Beşiktaş’ının bu fiyakasını bozan ise, eski yardımcısı Çağdaş Atan’ın yönetimindeki Alanyaspor oldu. Alanyaspor bu galibiyetiyle Galatasaray’ın pas geçtiği haftada maç yapmadan liderlik rüyalarını da kararttı.

      Hafta sürprizler haftasıydı. Son haftalarda ne yaptığı pek anlaşılamayan, biraz abartılmış Fenerbahçe, unutamayacağı bir ders alarak, Erol Bulut’un pembe hayallerini kararttı. Deplasmanlarda oldukça başarılı olan Fenerbahçe, kendi evinde Hamza hocanın yönetimindeki Malatyaspor’dan 3-0 gibi ağır bir yenilgi aldı. Çarşmbanın gelişi perşembeden belliydi. Söylenenlere göre elinde iyi bir kadrosu olan Erol Hoca bolluktan şaşırmış olacak ki, kadro kurmada olur olmaz işler yapmaya başladı. Her hafta değişik kadro takımda asla yeri olmaması gereken bir iki kişiyi ilk onbir oyuncusu olarak sahaya süren, yaptığı hataları göremeyen ve başarısızlıklara doğru koşar adım giden davranışlara çözüm bulamayan Erol hoca bu moral bozucu gidişatın tek sorumlusudur.

      Ne oynadığı anlaşılamayan, sürekli çalımla adam geçme, topu, oyunu sıkıştırmaktan başka birşey yapamayan, oyuna hiç katkısı olmayan Pelkas, karşılaşmaların son dakikalarına kadar oyunda kalıyorsa, stoper sorununa hala çözüm bulunamadıysa, hata rekoru kıran Lemos oynayabiliyorsa, tek ayakta kalabilen Serdar Aziz gönderilmekten son anda kurtulabilmişse, geçen yılın golcülerinden Cisse, mahalle futbolu onamaya devam ediyorse ve tüm umutların Caner ve Gökhan’ın yapacağı ortalara bırakılmışsa, bu Fenerbahçe’den ellibeş yılık Fenerbahçeli olarak tüm umutlarımı tükettiğimi söyleyebilirim.. Görünen o ki, bu sonuçları daha çok görebileceğiz.. Erol Bulut ne yapmak ister ben anlayamadım, anlayan varsa beri gelsin.

      Sürprizler haftasından bir başka yansıma da, geçtiğimiz yılın şampiyonu Başakşehir’in sahasında Gaziantep’e 2-1 yenilmesidir. Paris’te yaşananlardan etkilendiler diyelim, ama bu kadar da olmamalı. Sen, yenisi gelene kadar süper ligin hala şampiyonusun.

      Hadi, ayaklarına, kramponlarına kuvvet Alanyaspor, yürü, git, kim tutar seni.

      Farkında mısınız, haftadan haftaya berbat yönetimlerini südüren hakemlerden hiç söz edemedik.. Onlar hep aynı. Sahada hakemler var ama, kararlar uzak diyarlardaki “VAR” hakemlerinden geliyor. Yönetenler ve onları atayanlar, yaşanan bu durumda “üç maymun”u oynuyorlar; görmüyorlar, duymuyorlar ve konuşmuyorlar..