FENERBAHÇE'DE NELER OLUYOR?

Fehmi KETENCİ 05 Kas 2021

Fehmi KETENCİ
Tüm Yazıları
Fenerbahçe'de neler oluyorla ilgili yazacağım çok şey var, ancak öncelikle futbolumuzda neler oluyorla ilgili kısa bir yorum yapalım.

      Fenerbahçe’de neler oluyorla ilgili yazacağım çok şey var, ancak öncelikle futbolumuzda neler oluyorla ilgili kısa bir yorum yapalım.

      Geçtiğimiz hafta son spor yazımı yayına gönderdiğimde;

      “Karadeniz derbisi oynanmış, Lig Lideri Trabzonspor; maç fazlasıyla en yakın rakibinin yedi puan önünde liderliğinin keyfini sürdürmekteydi. Cumartesi, pazar ve pazartesi günleri oynanacak karşılaşmalar sonrasında haftanın maçları sonuçlanacak. Lider değişmeyecek ama, zirvedeki yerini sağlamlaştırma konusundaki ısrarı devam edecek gibi görünüyordu” diye yazmıştım. Son karşılaşmasına çıkarken Lider Trabzonspor namağlup liderdi.

      “Bu arada, lig sonu sıralamasındaki değişimler de, giderek zorlu yer kapma mücadelesine dönüşecek, alt sıradakiler için kendini hissettiirecek, Lig sonu ateşi sıcaklığıyla yakmaya başlayacak.”

      “Daha çok erken gibi görünse de, zaman çabuk geçiyor, hesaplar daha şimdiden yapılmaya başlandı bile” diye yazımı tamalamıştım.

      Onbirinci hafta karşılaşmaları tamamlandı. Trabzonspor onbirinci haftayı, en yakın rakibi 23 puanlı Hatayspor’un 4 puan önünde, topladığı 27 puanla namağlup lider olarak tamamladı.

      Onbirinci haftada alınan sürpriz sonuçlar; Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin deplasmanda yenilmeleri, Süper Lig’de bu iki takımın son haftalardaki beklenmeyen performans duşüklüğü yaşadıklarının en net göstergesiydi. Buna karşın, son haftalarda toparlanarak üst sıralara doğru yükselen ve son karşılaşmasında galip kapatarak, namağlup liderliğini sürdüren Trabzonspor, Sportoto Süper Lig’deki son durumu yansıtıyor.   

     Onikinci haftaya girerken, Sportoto Süper Lig’deki puan durumu şöyle şekilendi;

     Birinci; Trabzonspor 27, ikinci; Hatayspor 23, üçüncü; Alanyaspor 21, Beşiktaş, Konyaspor ve Galatasaray 20’şer puanla 4, 5, ve 6. sırada, son üç hafta galibiyet yüzü göremeyen Fenerbahçe ise, istikrarsızlığını ısrarla sürdürerek taraftarının homurdanmasına (!) neden olan bir çizgide takılıp kaldı.

      Özellikle Fenerbahçe için, tam bir “kaosa gidiş” görüntüsü var gibi. Bu “kaos”un görüntüleri son haftalarde giderek kendini hissettirmeye başladı bile. Şimdilik münferit gibi görünen, son haftalarda tribünlerden yükselen “istifa” sesleri, taraftarın rahatsızlığını görmek istemeyenler ve ciddiye almayanlar için bir “ikaz” olmanın ilerisine taşınacak gibi.

      Fenerbahçe iyi oynamıyor. Teknik drektör Vitor Pereira kadro istikrarını sağlama konusundaki yanlışlarına devamda ısrarlı. Kadro kurarken oyuncu seçimlerindeki “laf dinlemez” yanlışları, taraftarın iyice gözüne batmaya başladı, Özellikle son transferlerinin isteneni verememlerine rağmen onların ısrarla sahaya sürülmesi, asıl ilk onbirde olması gerekenlerin yedek kulubesine hapsedilmeleri, karşılaşmada son bölümlerde kurtarıcı olarak sahaya sürülmeleri Pereira’nın keyfi uygulamaları olarak değerlendiriliyor ve bu konu taraftarda kızgınlığı iyice arttırmaya başladı. Bu arada, başta dünya yıldızı Mesut Özil’in, iyice formu düşmeye başlayan, belli ki bazı olaylardan etkilendiği gözlenen, Pelkas’ın kadroda tercih edilmemesi, ayrıca, kadronun en formda golcülerinde Valencia’nın çok yanlış kullanılması, Türkiye’nin en iyi orta saha oyuncularından olan Mert Hakan’ın neredeyse hiç kullanılmaması  Pereira’nın en dayanılmaz yanlışları. Taraftarın bir başka rahatsızlığı ise Başkan Ali Koç’un tüm bunlar karşısında sessiz kalması. Pereira’nın Mesut Özil’e olan anlaşılmaz tavrı, taraftarı iyice kızdırmaya başladı. Bu gidiş, yıllar önce Pereira’nın Van Basten’e olumsuz tavrı ile özdeşleştrilmeye başladı çoktan.

      Birileri aklını başına alması lazım. Taraftarın bu kez vereceği tepki, o zamanki gibi olmaz. Pereira’nın sabır taşıran, taraftarı ve hatta hatta Ali Koç’u hiçe syan bu vurdumduymazlığının sonu hiç de iyi görünmüyor.

      Bu hafta birçok şeye gebe gibi. Son üç haftada alınan üç mağlubiyet ve kaybedilen dokuz puan, liderlikten hızla yedinci sıraya inme ve lider Trabzonspor’un sekiz puan gerisine düşmenin affedilecek hiçbir yanı yok. UEFA’daki durum ise daha da berbat.

      Yaklaşık yedi yıldır şampiyonluğun hasret olan taraftarın bu duruma tepkisinin ne sonuçları getirebileceğini ben anlatacak kelimeler bulamadım.

      Bilemedim; Başkan Ali Koç ve Yönetim Kurulu bu durumu daha ne kadar dayanabilecek!