DERİNLEŞEN VE GENİŞLEYEN KRİZ: UKRAYNA

Prof. Dr. Fahri ERENEL
Tüm Yazıları
Rusya-Ukrayna gerginliğinin boyutu genişliyor ve derinleşiyor.

Rusya-Ukrayna gerginliğinin boyutu genişliyor ve derinleşiyor. Rusya karşıtı cephe genişledikçe olası bir savaşın kapsayacağı alanda otomatik olarak genişliyor. ABD’nin baskısı sonucu,söylem ve bazı askeri hareketlenmeler ile Rusya’ya gözdağı vermeye çalışan ve NATO şemsiyesine güvenen NATO üyesi ülkelerin sayısı arttıkça cephe genişliyor. Ve aynı zamanda derinleşiyor. ABD ve İngiltere, Rusya sınırlarında uzakta olmanın keyfiyle adeta savaş çığırtkanlığı yapmaya devam ediyor. Ediyorlar, ancak İngiltere ve ABD, Ukrayna’ya askeri güç gönderdiler mi bugüne kadar. Elbette hayır. İngiltere, ömrünü tamamlamak üzere olan silah sistemleri, ABD para ve askeri yardımlar ile Ukrayna’yı ateşe atmaya devam ediyor. Ukrayna Ordusunun yedek askerleri ile yaptığı tatbikat sırasında çekilmiş ve hemen her askerin elinde farklı bir tüfeğin olduğu görüntüler durumun vahametini göstermesi açısından önemlidir.

NATO, Ukrayna’ya asker göndermeyeceğini, ABD Başkanı ise Doğu Avrupa ülkelerine bir miktar asker göndereceğini açıkladı. Ancak, hiçbir ülke veya örgüt Ukrayna’ya asker göndereceğini açıklamadı. Sadece, beyanları ile Ukrayna’nın yanında olacağını açıklamakla yetiniyorlar. Olası bir Rusya saldırısına karşı NATO’nun Rusya ile sınır olan ülkelerine aman bizi etkilemesin diyerek bir miktar askeri güç göndermeye çalışıyorlar. Tam tersine ABD, İngiltere ve Avusturalya yani kısa adı AUKUS olan yeni ittifakın diplomatik temsilcilerini  geri çekmesi ile Ukrayna’yı yalnızlaştırma da bir aşama daha kaydettiklerini görüyoruz.

“ATEŞ SİZİ DE İÇİNE ALIR”

Ülkesinin adım adım savaşa itilmekte olduğunu gören Ukrayna Devlet Başkanı dün adeta isyan etti. Ve kendisini ateşe atmaya devam eden ülkelere çıkacak bir savaşın sadece Ukrayna ile sınırlı  kalmayacağını, batılı ülke liderlerinin savaş çığırtkanlığı ile Ukrayna ekonomisinin ciddi zarar görmeye başladığını, Rusya’ya yaptırım uygulanacak ise şimdiden uygulanmaya başlanmasını savaş başladıktan sonra bir anlamı olmayacağını açıkladı. Beni ateşe atarsanız bu ateş sizi de içine alır dedi.

Batılı ülkelerin çığıtkanlıkları Rusya’yı durudurmaya yetmeyecektir. Sanmasınlar ki Rusya kendilerine uzanamaz. Rusya, askeri teknoloji açısından en güçlü seviyesine ulaşmış durumdadır. Bu üstünlüğünü kullanmak ve göstermek isteyecek, silah satışlarında kaybettiği 2’nci sırayı geri alabilmesi için aynı zamanda bir fırsat olacaktır. Ayrıca, küresel güç mücadelesinde ciddi bir mesafe kaydedebilecektir. Bu hamlesi batıda çatlağı derinleştirecektir. Hırvatistan’ın Ukrayna-Rusya savaşına NATO’nun müdahale kararı alınması halinde asker göndermeyeceğini açıklaması çatlağın genişlemekte olduğunun göstergesidir.

Rusya, Ukrayna’nın çevresinde sürekli tatbikatlar ile baskıyı giderek arttırırken NATO bir tatbikat bile yapamamaktadır. Rusya, sadece karada tatbikatlar ile yetinmemekte, denizde de tatbikalarını sürdürmektedir. Hemen İzlanda’nın güneyinde  yaptığı tatbikat, İngiltere ve deniz gücü olan NATO ülkelerine yöneliktir.

RUSYA İÇİN BULUNMAZ NİMET

Diğer taraftan sert geçen kış ve savaş olasılığı petrol fiyatlarının en yüksek noktasına ulaşmasına neden olmuştur. Bu durum ekonomisi petrol ve doğal gaz ile beslenen Rusya için bulunmaz bir nimet olmuş, askeri harcamalarını karşılayacak kaynağı da yaratmış olmaktadır.

Aslında, durum Kırım’ın Rusya işgali öncesinde ki duruma benzemektedir. Kruşçev’in 1954 yılında, Rus hakimiyeti altına girişinin 300’üncü yıldönümünde Kırım’ı hediye olarak Ukrayna Sovyet Cumhuriyeti’ne vermesi sonucu o dönemde sorun yaratmayan bu konu, SSCB’nin çökmesi ile Rusya ve Ukrayna açısından önem kazanmıştır. Rusya ve özellikle Putin bu teslimi asla kabullenmemiş ve bir oldu bitti ile Kırımı işgal etmiştir. Rusya’nın Kırımı işgali öncesi, sırası ve sonrasında ABD ve batılı ülkelerin söylem ve eylemleri ne tesadüftir ki Ukrayna-Rusya gerginliği ile benzerdir.

BATININ RUSYA İLE SAVAŞI KALDIRAMAYACAĞI AŞİKAR

Ciddi ekonomik krizlerle boğuşan, enflasyon ve pandeminin etkisini yaşayan, giderek yaşlanan, çetin kış şartlarında Rus doğal gazına bağımlı olan batının Rusya ile bir savaşı kaldırmayacağı aşikardır. ABD bunu bilmektedir. Bu nedenle Rusya ile bir savaşı göze almayacaktır. Ve aralarında yapılmış olması muhtemel bir anlaşmaya göre Rusya’nın belirli bölgeleri işgal etmesine ses çıkarılmayacaktır. Biden, bu durumu açıkça beyan etmiştir. Karşılık verilmesi savaşın Avrupa’ya yayılmasına yol açabilecektir. Kara işgali olmasa bile Rusya hipersonik füzeleri ile Batı’nın stratejik hedeflerini vurarak ekonomik kırılganlığı daha da arttırabilecektir.

Bu tür bir olasılık en çok ABD’nin işine gelebilecek, Rusya korkusunu NATO’nun saflarını sıklaştırmasında bir araç olarak kullanabilecektir.