DENTİN HASSASİYETİ

Dr.Gözde AYSEL 06 Mar 2022

Dr.Gözde AYSEL
Tüm Yazıları
Kliniğimize başvuran hastalarımızın büyük bir kısmında, hastada herhangi bir çürük olmamasına rağmen şiddetli bir hassasiyet şikayeti ile karşılaşırız.

Kliniğimize başvuran hastalarımızın büyük bir kısmında, hastada herhangi bir çürük olmamasına rağmen şiddetli bir hassasiyet şikayeti ile karşılaşırız. Dişin daha yumuşak olan iç kısmı yani dentinin açığa çıkmasıyla ilgili sıklıkla karşılaşılan bir rahatsızlıktır dentin hassasiyeti. Kısa, keskin ağrı ile karakterize durum olarak tanımlanır. Her yaştaki hastalarda, sıklıkla da köpek dişleri ve küçük azılarda görülür. Dentin hassasiyetinin tanısı doğru konulmalı ve tedavisine doğru bir teşhisle başlanmalıdır. Neden olan etkenlerin uzaklaştırılması ile dentin hassasiyeti yok olabilir.

Dentin hassasiyetinin nedenleri;

Dişin en dış sert dokusunun yani minenin fiziksel ya da kimyasal nedenlerle aşınması sonucu görülebilir. 
Düşük seviyedeki ağız hijyeni ve eksik fırçalama sonucu artan plak birikimine bağlı olabilir.
Sert fırçalama ile dişetinin kök yüzeyine doğru açılması ile kök yüzeylerinin açığa çıkması sonucu görülebilir.
Dişeti tedavilerine bağlı hassasiyet görülebilir.
Beslenme alışkanlıklarına bağlı olabilir veya kullanılan bazı ilaçlar hassasiyete neden olabilir.
Özellikle asidik beslenme ve gastrik reflü durumlarında oluşan aşınmaya bağlı olabilir.
Aşırı kuvvetler sonucu diş yüzeyinde çatlak oluşumuna bağlı oluşabilir.
Fizyolojik sebepler, mesela artan yaşla beraber diş eti çekilmesine bağlı dentin hassasiyeti görülebilir. 
Yeni yapılan diş tedavileri sonrası da diş hassasiyeti görülebilir, ancak bu zamanla geçen bir hassasiyettir.

Dentin hassasiyetinin teşhisi

Dentin hassasiyeti çok ciddi bir dental problem olmasa da hastaların çoğu için hoş olmayan ve rahatsız edici bir durumdur. Hastalar bu durumu sıkıcı, keskin, belirsiz, kesikli veya sürekli bir ağrı olarak tarif edebilirler. Semptomlar çoğu zaman çürük, endodontik problemler ve periodontal problemler ile karıştırılabilir. Aslında diğer dental defekt ve patolojilerden bağımsız bir durum olarak kabul edilseler de onlardan ayırt edilmeleri gereken bazı durumlar olabilir. Bu durumlar;

- Çatlak diş sendromu,

- Dolgu yapım aşamasındaki hataya hataya bağlı sızıntı oluşumu,

- Kırık restorasyonlar ve hatalı pin uygulamaları,

- Pulpanın çürüğe ve restoratif tedavilere yanıtı,

- Vital beyazlatma,

- Uygun olmayan konturlu restorasyonlar (okluzal travma)’dır.

Dentin hassasiyetinde tedavi yöntemleri

Dentin hassasiyetinin tedavisinde ilk aşama neden olan faktörleri belirlemek ve bu faktörleri ortadan kaldırmaktır. Hastanın ağız hijyeni konusunda bilgilendirilmesi en önemli basamaktır. Hastanın beslenme alışkanlığı düzeltilmeli, tükürük akışındaki yetersizlik giderilmeli, flor içeren sakız, gargara vb. kullandırılmalıdır. İkinci aşamada ise hassasiyet giderici ajan uygulamaları düşünülmelidir. Bu kapsamda dentin hassasiyeti tedavisinde pek çok sayıda tedavi seçeneği bulunmaktadır. Bu yöntemlerin temel amacı duyu sinirlerinin uyarana karşı cevabının değiştirilmesidir. Dentin hassasiyeti için önerilen tedaviler evde ve klinikte yapılan uygulamalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Hastalar kendi kullanacakları florürlü gargaralar, diş macunları ile evde hassasiyet sorunlarını bir miktar çözebilmektedirler. Hassasiyet çok şiddetli ise profesyonel olarak diş hekimlerinin klinik ortamında uyguladıkları hassasiyet giderici bir ajanın gerekliliği doğmaktadır. Bu amaçla tübül tıkayıcı ajanlar, dolgu malzemeleri, flor içeren materyaller vb. kullanılmaktadır.

Dentin aşırı hassasiyeti olduğunda diş hekiminize başvurmalısınız. Hekiminiz, varsa çürük tedavisi ile ya da, günlük ağız bakım alışkanlığınızda ve beslenme alışkanlıklarınızda bazı basit değişiklikler yaparak dentinin daha fazla açığa çıkmamasına, hassas dişleriniz için bakıma ve sızının hafifletilmesine yardımcı olacaktır. Bu hassasiyet önemli problemlerin göstergesi olabilir. Dikkate alınmazsa altta yatan sorun ilerleyip daha büyük sorunlara yol açabilir.