Vakıf Katılım web

​DARBE GÜNÜ BÜYÜKADA'DAKİ İHANET TOPLANTISINA KİMLER KATILDI VE NELER KONUŞULDU?

Ekin GÜN 10 Şub 2017

Ekin GÜN
Tüm Yazıları
Referanduma yaklaşık iki ay kalmışken gündemin yeni anayasa ve cumhurbaşkanlığı sistemi olması gayet normal.

Referanduma yaklaşık iki ay kalmışken gündemin yeni anayasa ve cumhurbaşkanlığı sistemi olması gayet normal.

İki ayımızın eğer olağanüstü başka bir şey olmazsa bu gündemle geçeceğini söyleyebiliriz.

Bu sistemin Türkiye’ye getireceği faydalar bir kenarda dursun artık Türkiye’nin kendi kaderini kendisinin tayin edeceği bir sisteme geçecek olması yeni bir çağın başlangıcı olarak da yorumlanabilir.

Özellikle 15 Temmuz’da yaşadığımız alçak darbe girişimini unutturmak için yoğun faaliyet yürüten ‘hayır’ cephesini de aklımızdan çıkarmamak gerekiyor.

Çünkü 15 Temmuz’daki milletin şanlı destanıyla darbe girişiminin püskürtülmesi ve FETÖ’yle mücadele Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın da dediği gibi uzun soluklu bir süreç.

Onun için bugün darbeden sonra gündeme gelen ama şu sıralar unutulan bir konuyu gündeme taşıyacağım.

Bilindiği üzere 15 Temmuz darbe gününde Büyükada’da bir toplantı gerçekleşiyor.

Bu ihanet toplantısının gerçekleştiği yer Büyükada’daki Splendid Palace Otel…

Ve bu toplantıya yaklaşık olarak yarısı Türk yarısı da yabancı uyruklu olmak üzere 40 kişi katılıyor.

Darbe gününde gerçekleşmesi tesadüf olamayacak bu toplantıya Henri Barkey’in başkanlık ettiği daha önce de basında çıkmıştı.

Sadece Barkey değil, Barkey’le birlikte bu toplantıya 20 kadar yabancı uyruklu ajanın katıldığını da biliyoruz.

Lakin bu kişilerin kimler olduğuna geçmeden önce şunu ifade edelim…

Bu 20 ajanın darbe gününden 1-2 gün önce bu ihanet toplantısına katılmak üzere Türkiye’ye giriş yaptığı ve otele de 15 Temmuz’dan 1 gün önce yerleştiği iddia edilmekte.

Şöyle ki otel kayıtları otele girişten ancak 1 gün sonra tutuluyor ve girişler 15 Temmuz olarak gösteriliyor.

Çok enteresandır otelde hiçbir kamera olmadığı için giriş – çıkışların nasıl yapıldığını bilemiyoruz.

Otelde kameraların olmaması “tarihi bina olma” özelliğine dayandırılsa da bunun gerçekçi ve inandırıcı bir şey olmadığını haliyle söylemek mümkün.

Bu konunun peşine düşen biri var o da AK Parti Erzurum Milletvekili Orhan Deligöz.

Deligöz’le bu ihanet toplantısını konuşma fırsatı buldum.

Konuyla ilgili olarak savcılığa suç duyurusu yaptığını ve soruşturmaların devam ettiğini bizlerle paylaştı.

İlk başta ifade etmiş oldukları 13 ajan yerine daha sonradan aslında 20 ajan tespit ettiklerini de bize bildirdi.

Peki kim bu 20 yabancı uyruklu kişi? Hemen ifade edelim…

ABD uyruklu; Henri Jak Barkey, Ahmed Shebi Morsy, Ellen Laipson, Julia Romano, Marwa Daoudy, Scott Peterson, Cefi Romi.

Almanya uyruklu; Heinz Heriber Blass, Alexander Simon, Alexandra Simon Krüger.

İngiltere uyruklu; Ellie Geranmayeh, Peter Philips, Richard Philips.

Rusya uyruklu; Gilbeault Joseph.

Afganistan uyruklu; Massoud Karukhil.

İran uyruklu; Alireza Vaezzadeh.

İrlanda uyruklu; Samir Shakir Mahmood.

Ukrayna uyruklu; Julia Smyrnova, Roman Iagodka.

İspanya uyruklu; Jose Manzano.

Otele giriş yapan ve bu ihanet toplantısına katılanların isimleri bu şekilde.

Büyükada’ya nasıl gelindikleri bilinmiyor. Deligöz’ün iddiasına göre adaya giriş çıkışları deniz yoluyla yaptıkları iddiası da söz konusu.

Bu yabancı uyruklu kişilerden çoğu 17 Temmuz’da oteli terk ederken Almanya uyruklu Heinz Heriber Blass ve Rusya uyruklu Gilbeault Joseph otelden 18 Temmuz günü çıkış yapmış.

Bu da demek oluyor ki oteldeki bu ihanet toplantısı 15 Temmuz’dan sonra da devam ediyor.

Tabi toplantıya “İran’daki nükleer silahlarla ilgili” konu süsünün verildiğini de ifade edelim.

Orhan Deligöz, salı günü Uzay Haber’deki Milat yazarı Ufuk Coşkun’la birlikte hazırlayıp sunduğumuz Yeni Siyaset programına da telefon bağlantısıyla katıldı ve oradan bizimle şu bilgiyi de paylaştı:

“Toplantı İstanbul Kültür Üniversitesi’nin ve bir ABD düşünce kuruluşunun organizasyonuyla gerçekleşiyor.”

Bununla birlikte toplantıya katılan Türk uyruklu kişilerin bazıları da daha önce basına yansımıştı, lakin otelden en geç ayrılan (19 Temmuz) kişilerin A.S, D.K, İ.B olduğunu söyleyebiliriz.

Ülkede 15 Temmuz günü bir darbe girişimi olmuşken ve 246 insanımızı şehit vermişken böyle bir toplantıya katılan Türk uyruklu kişilerin hangi amaçla orada oldukları soru işareti.

Bazılarının iddia ettiklerine göre toplantı konusunun darbeyle alakası yoksa ülkede alçak bir darbe girişimi yaşanırken bu toplantıya katılmak ve hatta otelde günlerce konaklamak çok mu önemliydi diye de sormak hakkımız.

Yine Orhan Deligöz’ün ifade ettiklerinden yola çıkacak olursak devletin birimlerine bu toplantıyla ilgili herhangi bir bilgi verilmemiş, dolayısıyla gizli bir toplantı olduğu kesin.

Peki böylesine bir toplantı neden gizli tutuldu da hiçbir devlet birimine haber verilmedi?

Bu da cevabı aranan sorulardan biri.

Deligöz’ün başka bir iddiası da CIA ajanlarından olan Graham Fuller’in de bu toplantıya katıldığı yönünde.

Hatta Deligöz Yunanistan’a kaçan 8 FETÖ’cü askerin Fuller aracılığıyla kaçabilme ihtimali olduğunu da söylüyor.

Bilindiği gibi Yunanistan’la 1936 yılında suçluların iadesi yönünde bir anlaşma imzaladık ve Yunanistan hala bu terörist askerleri bize vermiyor…

Peki bu FETÖ’cü askerler Yunanistan’a nasıl güvenli bir iniş yaptı, kaçmalarına kim aracılık etti, yanlarında kimler vardı ve kimler tarafından korunuyor sorularını da gündeme getirmemiz lazım.

Ayrıca bu otele giriş çıkışlardan ziyade adaya giriş çıkışlar nasıl yapıldı, CHP’li Adalar Belediye Başkanı Atilla Aytaç’ın bu giriş çıkışlardan, bu yabancı uyruklu ajanların adaya nasıl ulaştıklarından ve bu ihanet toplantısından haberi var mı ya da toplantının içeriğinden daha önce haberdar oldu mu diye de soralım.

Ayrıca Deligöz’ün başka bir iddiası da darbe girişiminden üç ay önce otel içine kaçak yapıların yapıldığı yönünde.

Eğer böyle bir durum varsa otele “tarihi bina” olmasından ötürü kamera takılamazken bu kaçak yapılar nasıl yapıldı ya da yapıldı mı?

Bir diğer soru da sadece 15 Temmuz’da değil, 15 Temmuz’dan önce veya sonra bu otelde böyle “gizli toplantılar” tertiplendi mi?

Otele katılan bazı Türk uyruklu kişilerin görevlerinden açığa alındığını ve devletinde bu konu üzerinde hassas bir şekilde durduğunu not olarak düşelim.

15 Temmuz’da yaşadığımız sıradan bir darbe girişimi değildi, sıkça ifade edildiği gibi bir işgal girişimiydi.

Büyükada’daki bu ihanet toplantısının üzerinde durmakta bu nedenle fayda var.

Henri Barkey’in FETÖ teröristbaşına nasıl övgüler düzdüğünü biliyoruz, Graham Fuller’in CIA’nin Ortadoğu Şefi olarak nasıl kirli emellerin peşinden koştuğunu da biliyoruz ve tüm bunlarla birlikte otelde bulunan “Pensilvanya” yazılı çanta unutulmuş muydu yoksa arkalarında alçakça “darbeyi biz yaptık” imzası bırakmak için bilerek mi unuttular?

Bunu da soralım.

Ve son not… Barkey’le birlikte “14” numaralı odada konaklama yapan Ellen Laipson adlı kişi de 2009 – 2013 yılları arası Obama’nın eski istihbarat danışma kurulu üyelerinden.

15 Temmuz’daki FETÖ’cü alçak darbe girişiminin yönetim komutalarından biri bu ihanet toplantısı mıydı?

Bu soruları sormak ve bu soruların üzerinde durup konunun takipçisi olmak hakkımız.