CERABLUS SADECE CERABLUS DEĞİL...

Avni ÖZGÜREL 02 Eyl 2016

Avni ÖZGÜREL
Tüm Yazıları
Yüksek sesle dillendirsek de dillendirmesek de hepimiz farkındayız artık. Gün gibi aşikar bir gerçek önümüzde duruyor: Türkiye ABD'yle dolaylı bir savaşın içinde. Joe Biden'in, John Kerry'nin açıklamalarında hiçbir doğruluk ya da samimiyet yok..

Yüksek sesle dillendirsek de dillendirmesek de hepimiz farkındayız artık. Gün gibi aşikar bir gerçek önümüzde duruyor: Türkiye ABD’yle dolaylı bir savaşın içinde. Joe Biden’in, John Kerry’nin açıklamalarında hiçbir doğruluk ya da samimiyet yok.. Darbe girişimiyle ilgili ezile büzüle iletilen kınama beyanlarının, gecikmiş taziyelerden dolayı özür dilemelerin v.s. hakikatte tek bir anlamı var:   ‘Timsah göz yaşları..’ Türkiye’yi  Esed’in işini üç ayda bitireceğiz.. diye Suriye girdabına sokan, ne kadar ruh hastası cani varsa toplayıp silahlandırarak  Suriye’ye yönlendirdikten sonra dünyaya Ankara’yı işaret edip ‘Türkiye DAEŞ’e yardım ediyor..’ çığlıkları atan bir ‘sözde müttefik’ var karşımızda…

Darbenin arkasında ABD’nin olduğunu biliyoruz. Fetullah Gülen’in bu işin ‘üstlenicisi’ yani taşeronu olduğunu da.. Bitmedi; darbenin hedefinin ne iktidar, ne Suriye siyaseti ne şu ne bu; tek hedefinin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan olduğunu biliyoruz.. Ve bunun sebebini de… Washington’un kontrol edemediği siyasetçiye hayat hakkı tanımama eğiliminde olduğunu bilecek kadar yaşadık, tecrübe sahibiyiz…

Adnan Menderes ABD’den yüz çevirip SSCB’yi ziyaret edeceğini açıkladıktan üç hafta sonra devrildi; Süleyman Demirel ABD’nin talep ettiği haşhaş ekim yasağını getirmediği için 12 Mart Muhtırasıyla devrildi; Bülent Ecevit Kıbrıs harekatından sonra uygulanan silah ambargosu yüzünden TSK’nin harekat kabiliyetini kaybetmesi üzerine Kanada’daki bir toplantıda dışişleri görevlimiz aracılığıyla tehdit edilince ‘Gerekirse duvarın öte tarafına geçeriz..’ dediği için İzmir/Çiğli’de kurşunlara hedef oldu; Turgut Özal ‘Türkiye, Orta Doğu ve Orta Asya’da gerektiğinde siyasi birliktelikler, federasyonlar kurarak yeni yüzyıla uzanacak’ dedikten bir hafta sonra öldü…. Biliyoruz ki, 28 Şubat darbesinin arkasında da Necmeddin Erbakan’ın milli ve müstakil duruşunun Irak harekatı için hazırlanan ABD’ye ayak bağı olacağı değerlendirildiği için uyumlu bir Ankara oluşturma hesabı vardı. 27 Nisan’da e-Muhtıranın gerisinde, Ergenekon/ Balyoz projesinin arkasında, 7 Şubat MİT krizinde ve nihayet 17/25 Aralık saldırısında Washington eliyle, parmağıyla değil bütün gövdesiyle vardı.

ABD’ye akıl verecek halim yok.. Ama Amerika’nın akillerinden eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey herhalde kendi ülkesinin siyasetini bizden daha iyi değerlendirir ve uyarıları muhtemeldir ki önemsenir. Şöyle diyor Jeffrey:  "Başkan Yardımcısı Joe Biden, Ankara'da Türkiye'ye net bir şekilde Kürtlerin Fırat nehrinin doğusunda kalacakları ve batısındaki toprakları ele geçirmeye çalışmayacakları sözünü verdi. Benim 35 yıllık tecrübem, eğer Türklere verdiğiniz söze sadık kalmazsanız çok çabuk pişman olursunuz.." Ümit ederim ki biz James Jeffrey’i yanıltmayız… Doğru anlaşılsın diye söyleyeyim.. Ümit ederim ki Amerika’yı sözünü tutmadığına pişman ederiz..