BİR İSTANBUL PANORAMASI

Berk MÜHÜRDAROĞLU
Tüm Yazıları
Hadi bakalım. Bu yazıda İstanbul Panoraması yapalım….

Her köşesiyle 7 tepe İstanbul

İstanbul’un devasa yaşam alanından ve yapılacak şeylerin bolluğundan, İstanbul gezilecek yerler yazımı Avrupa yakasında gezilecek yerler ve Anadolu Yakası’nda gezilecek yerler diye ikiye ayırma “mecburiyeti” hissettim. Hadi bakalım. Bu yazıda İstanbul Panoraması yapalım….

Avrupa Yakası Gezilecek Yerler

Avrupa yakası, Türkiye’nin kalbi olan İstanbul’un kalbi aslında. İş hayatı, eğlence hayatı, kültürel hayat İstanbul’un bu yakasında. Bunun yanında, saraylar, tarihi yapılar ve müzeler açısından da yelpazesi Türkiye’de diğer tüm şehir ve bölgelere nazaran geniş ve dolayısıyla İstanbul gezilecek yerler listesinin hatta Türkiye’de gezilip görülmesi gereken yerler listesinin başında.

Tüm bu sebeplerden dolayı belirtmeliyim ki, Avrupa yakasında keşmekeş, kalabalık, gürültü de had safhada. Sakin, sessiz, huzur dolu bir yolculuk planlıyorsanız bu yakada kaçacağınız yerler yok değil ancak Anadolu yakası bu hususta aradığınız adres. Haydi başlayalım.

1- İstanbul Tarihi Yarımada

İstanbul’da, yerli ve yabancı tüm turistlerin ilgi odağı, gezilecek yerlerin başında gelen, adı üzerinde her karışında tarih barındıran ve gurme gezisi planlıyorsanız da öncelik vermeniz gereken yerlerin başında gelen “Golden Horn” – Haliç veya Tarihi Yarımada.

İSTANBUL TARİHİ YARIMADA

Eminönü

Sirkeci

Beyazıt

Laleli

Aksaray

Topkapı Sarayı

Ayasofya

Yerebatan Sarnıcı

Balat

Kumkapı

Samatya

Kısaca tahayyül edersek, Topkapı Sarayı, Yerebatan Sarnıcı, Sultanahmet, Ayasofya ve Arkeoloji Müzesi İstanbul’da mutlaka ama mutlaka gezilmesi, görülmesi gereken yerler arasında. Eğer vaktiniz kısıtlıysa en azından burada Topkapı Sarayı’nı ziyaret edebilirsiniz.

Daha sonra Eminönü’nde kısa bir Kapalıçarşı ziyareti yapabilir ve balık ekmek yiyebilirsiniz. Buradaki süslü teknelerden balık-ekmek alıp yemek turist tuzağı veya sıradan bir aktivite olarak görülebilir. Birincisi turist tuzağı olacak kadar pahalı değil ikincisi zaten yazımızın ana-fikri “İstanbul klişeleri”.

Akabinde Balat‘ı ziyaret edebilir ve çoğu insanın yaptığı gibi hunharca fotoğraf çekebilirsiniz. Balat, İstanbul’da gezilecek yerler arasında son yıllarda çok popüler bir yer haline geldi. Ancak yine de gidip görmeye, vakit geçirmeye değer. Meryem Ana Rum Ortodoks Kilisesi’ni mutlaka görün. Bunun yanında yerel halkı, balkondan balkona çekilen iplere asılan çamaşırları, esnafı ve 3. nesil kahvecileri görmeden dönmeyin. Uyarı: Son yıllarda, birçok bölgede olduğu gibi, sokaklarda oldukça fazla Suriyeli çocuk mevcut. Sizden durmaksızın 1 lira isteyeceklerdir.

Başka bir seçenekten söz edelim. Süleymaniye’de meşhur kuru fasülyecilerde kuru fasülye-pilav yiyip burada bulunan terastaki kafelerde, müthiş İstanbul Manzarası karşısında, Türk kahvenizi yudumlayabilirsiniz. Daha sonra Kapalı Çarşıya yürüyerek inebilir buradaki kısa bir turdan sonra Samatya‘yı ziyaret edebilirsiniz.

Samatya’ya “İkinci Bahar” dizisinden aşinalığımız var. Samatya’da vakit geçirecekseniz, Samatya Meydanı’nı, tarihi evleri, sokakları ve Aya Nikola Kilisesi’ni görün. Balık Müzesi de Samatya’da gezilecek yerler arasında. Daha sonra, bulunduğunuz yere oldukça yakın olan Kumkapı’ya gidip rakı-balık yapabilirsiniz. Kumkapı’nın eğlencesi, fasılları, çalgı-çengisi meşhurdur.

Gülhane Parkı, tarihi yarımadada, İstanbul’da gezilecek yerler arasında. Parkta dolanmak, hatta zaman varsa, Arkeoloji Müzesi’ne uğramak daha sonra banklarda oturmak kuşları izlemek ve en sonunda Gülhane Parkı’nın sonundaki müthiş İstanbul Manzarasını incelemek paha biçilemez.

Galata Köprüsü’nü yürüyerek geçmek, balıkçıların, köprünün, boğazın fotoğrafını çekmek tarihi yarımadada yapılması gerekenler arasında.

Son olarak, Haliç’i gören, Topkapı Sarayı’na kadar uzanan manzarası Pierre Loti Tepesi… Fransız ressam 1876 senesinde İstanbul’da kaldığı zamanlarda, Eyüp Mezarlığı’nın da bulunduğu bu tepeye sık sık geldiği için tepeye ve kahveye bu isim verilmiş. Ayrıca Eyüp’ten “Piyer Loti”ye teleferikle de çıkabilirsiniz.

2. İstiklal Caddesi – Galata

İstiklal Caddesi -hala- İstanbul’da gezilecek yerlerin en başlarında yer alıyor. Hala diyorum çünkü bildiğiniz gibi İstiklal Caddesi.

İstiklal Caddesi’nin estetik yapısı-binaları, pasajları (Atlas- Çiçek- Aznavur…), tüneli, Çukurcuma’sı, Cihangir’i, Nevizade’si, Asmalı Mescit Sokağı, Saint Antoine Kilisesi, Mısır Apartmanı, mutlaka görülmesi gereken unsurlar..

Başka bir plan yaparsak, Salt Beyoğlu veya Borusal Kültür Merkezi‘nde bir sergiyi gezebilir akabinde Saint Antoine Kilisesi’ni ziyaret edebilir, pasajlarda incik boncuk satın alabilir, 360 veya Lebiderya gibi müthiş manzarası olan bir restoranda yemek yiyebilir, Çukurcuma’da, antikacılarda evinize bir kaç parça eşya bakabilir ve yönetmenlerle ve oyuncularla dolu Cihangir pahalı bir kahve içebilir veya meydanda yer alan çay bahçesinde, betona bakıp, egsoz kokuları eşliğinde çay içebilirsiniz.

 3. Karaköy – Tophane – Galata

İstiklal Caddesi’ni – Taksim’i gezdikten sonra direkt Tünel’den aşağıya – Galata’ya sallanabilir, bu yol üzerinde, tasarım dükkanlarına uğrayabilir, müzik enstrümanlarına bakabilir, Galata Mevlevihanesi’ni ziyaret edip gösteri için bilet alabilir ve Galata Kulesi’ni gören bir yerden birer drink alabilirsiniz. Daha sonra klasik bir -turistik yapıya çıkma aktivitesi- olarak Galata Kulesi’ne çıkın.

Galata’dan da yürüyerek aşağıya yürüyün. Tam olarak Tophane ve Karaköy arasında bir noktaya geleceksiniz. Sahile indiğinizde, sağa doğru yürürseniz adım başı yeni nesil kahvecilerle, grafitiler önünde selfie çeken genç hanım kızlarımızlaa dolu Karaköy’e ulaşacaksınız. Madem adettendir, burada birer kahve içebilirsiniz. Daha sonra “otantik” Karaköy sokaklarında dolaşıp, bankalar caddesinde yürüyüp, Kamondo Merdivenleri’ni görüp, Karaköy Lokantası’nda balık yiyebilirsiniz. Biraz tuzlu ve porsiyonlar küçük uyarmadı demeyin)

Eğer Karaköy’ e dönmeyip sola doğru yönelirseniz Tophane-i Amire‘yi göreceksiniz. Daha sonra Tophane Çeşmesini, Kılıç Ali Paşa Cami’ni gezebilirsiniz.

4. Sahil Rotası (Ortaköy-Bebek)

İstanbul gezilecek yerler denince aklımıza gelen görüntüler arasında muhakkak sahilde balık tutan balıkçılar, köprü manzaralı banklar, mis boğaz manzarası eşliğinde yemekler gelir. İşte bu klişeleri yapabileceğiniz bir rota sunacağım. Bu rota üzerinde araçla gitmektense sık sık yürüyüş yapmanızı tavsiye ederim. Bunun ilk sebebi malumunuz berbat İstanbul trafiği, ikinci sebebi nefis boğaz manzarası ( binalardan kaçabildiğiniz kadar).

Ortaköy

Kuruçeşme

Arnavutköy

Bebek

Emirgan

Kabataş’ı ve Beşiktaş’ı hemencik geçip Ortaköy’e geliyorum. Ortaköy, bilinçsiz yapılaşma ve bitmeyen para tutkunu işletmeciler vesilesiyle pek zaman geçirilebilecek yer değil. Ancak Ortaköy Camii ve Boğaz Köprüsü manzarası özellikle akşam saatlerinde görülmesi gereken yerlerden. Ortaköy’de kumpir -şahsi görüşüm- tam bir turist tuzağı. Hiç bir özelliği veya artısı yok, hatta sürekli “benden alcı”, çığırtkan kumpirciler nedeniyle kaçılası. Yani İstanbul gezilecek yerler rotasında; Ortaköy- Emirgan arası yürüyüş rotası ekleyebiliriz.

Biraz devam edin Kuruçeşme. Kuruçeşme Parkına girebilir ve çimenlerde yatabilirsiniz. Burada aralarında İstanbul’un en ünlü balık lokantalarının da yer aldığı sahil şeridi bulunur. Birini seçip rakı-balık yapabilirsiniz

 Ardından yürümeye devam edin ve Bebek’e ulaşın. İstanbul’un bebeği Bebek. Burada, Mısır Konsolosluğu’nun hemen yanında, Bebek Parkı’nda köpeklerle oynayabilir, mini-piknikler yapabilir ve banklarda oturup boğazı izleyebilirsiniz. Sahildeki kahvecilerde birer kahve içmenizi tavsiye ederim. Bebek Kahve en meşhuru ancak tabii ki Starbucks çok popüler. Bebek Kahve, Bebek Koru Kahvesi, Lucca, Bebek Otel ve Mangerie.

Şeyma Şubaşı’nın mekanını pek tavsiye etmem. Şeymagillerin kafesi Şeymagillerle dolu Bebek’e hiç yakışmayan bir mekan.

Bebek’in ilerisinde Rumeli Hisarı ve daha sonra Baltalimanı ve Emirgan yer alıyor. Daha çok bu muhitler kahvaltı için tercih edilen bölgeler arasında. O yüzden güne bu bölgede başlayabilir özellikle Emirgan veya Rumeli Hisarı’nda kahvaltı edebilirsiniz.

5. Maçka – Nişantaşı

Akaretler’de başlayan, Arnavut kaldırımlı sokaklardan yukarı doğru tırmanan ve Nişantaşı'nda sona eren rota. Bu rota, İstanbul’da gezilecek klişe yerlere göre daha bir Avrupai daha bir modern. Havalı kafe-barlar, restoranlar, şık insanlar kendinizi bir süreliğine Türkiye’den uzakta bir yerde hissettirecek. Maçka yokuşu boyunca bir kafede veya pastanede oturabilirsiniz.

Nişantaşı’na çıktığınızda ise neden modanın kalbi dendiğini kendi gözünüzle idrak edeceksiniz. Houte couture mağazalar, pahalı arabalar, “parisien” kafeler” kısacası lüks bir yaşam arasında bir gezinti olacak. Teşvikiye Camii, nişan taşları, Abdi İpekçi Caddesi ve Atiye Sokak görülmesi gereken yerler arasında.

6. Sıradışı Rotalar

Belgrad Ormanı

Betondan, insan kalabalıklarından, hava kirliliğinden bunalırsanız, Belgrad Ormanı’ na gidebilir, yürüyüş yapabilir, bisiklete binebilir doğaya, oksijene doyabilir ve piknik yapabilirsiniz.

Rumeli Kavağı & Rumeli Feneri

Sarıyer’den sonra karşınıza çıkacak olan tatlı balıkçı kasabası.

İstanbul’da Mutlaka Yapılması Gerekenler:

Tarihi Yarımadayı ziyaret et. (Mutlaka bir müze gör)

Vapura bin –Martılara simit at

Karaköy’de yahut Akaretler’de yeni nesil kahvecilerde kahve iç

Galata Kulesine çık manzarayı izle

Sahilde yürüyüş yap (Arnavutköy – Bebek)

En az bir müzeyi-sarayı ziyaret et (Topkapı Sarayı)

En az bir İstanbul adasını ziyaret et

Taksi kullanmaktan çekinme- diğer şehirler kadar pahalı değil.

İtinayla Kaçın:

İş çıkışı saatleri şehir içi uzun yol yapma

Olabildiğince karayolunu kullanma (Metro, tramvay ve vapur iyidir)

Anadolu Yakası Gezilecek Yerler

Yazının başında da belirttiğim gibi, özellikle Avrupa yakasıyla kıyasladığımızda Anadolu Yakası, daha sakin, huzurlu bir tercih. Ayrıca Anadolu yakasından, Avrupa yakasını izlemek, İstanbul’un ihtişamını daha kolay idrak etmenizi sağlayacaktır. Gelelim İstanbul Anadolu yakasında gezilecek yerlere.

 1- Kadıköy – Moda

Eğer Avrupa yakasındaysanız, Anadolu yakasına vapurla geçmenizi öneririm. Böylece geçireceğiniz günün daha yolculuk kısmı bile son derece güzel bir başlangıç olacaktır. Martılara simit atmak, vapur çayı içmek gibi ritüellerin dışında sırf vapurdan Kız Kulesi’ni ve Haydarpaşa Garı’nı görmek, yol boyunca Anadolu Yakası sahil şeridini izlemek bile son derece keyifli.

Kadıköy, İstanbul gezilecek yerler listesinin başlarında yer alıyor. Özellikle Tarihi Kadıköy Çarşısı (Balıkçılar Pazarı) için bile görülmeye değer bir semt. Bu tarihi çarşıda balıkçılar, her çeşit mezenin en güzelini bulabileceğiniz şarküteriler, belki adını bile duymadığınız baharatlar satan aktarlar ve tezgahıyla bile göz doyuran manavlar var.

En keyiflisi de tüm bu dükkanların aralarına serpiştirilmiş, istediğiniz zaman mola verebileceğiniz, rakı-balık keyfi yapabileceğiniz minik meyhaneler ve restoranlar. Kadı Nimetve Hayyam bu mekanların en bilindikleri. Ama zaten geri kalanlarında da en taze balığı, deniz mahsulünü ve mezeyi bulmanız mümkün. Fiyatlar da aşağı yukarı aynı.

Kadıköy’ün olmazsa olmazı Süreyya Operası. Turistik bir gezi için bile gelseniz mutlaka bir akşam opera izleyin derim. Ayrıca bilenler bilir Kadıköy’de buluşma yeri Rexx sinemasıdır. Eğer vaktiniz olursa bu tarihi sinemada film izleyebilirsiniz.

Bu güzel çarşı ziyaretinden sonra rotayı Moda’ya doğru çevirebilirsiniz. Moda her dönem olduğu gibi şimdilerde oldukça moda. Yeni akım kahve dükkanlarının akımından nasibini alan Moda özellikle güzel havalarda ve hafta sonu çok kalabalık oluyor. Ama sonbahar ve kış aylarında, özellikle de hafta içi gitmeyi başarabilirseniz tadı bambaşka.

Moda’nın ve İstanbul gezilecek yerler listesinin klasiklerinden biri bana göre Kırıntı. 1981 senesinde burada ilk şubesini açan Kırıntı, o yıllardan beri dekorasyonunda ve tarzında çok çok az değişiklik yaparak neredeyse bir zaman tüneli etkisi yaratıyor. Sandalyeleri, neon tabelaları, duvardaki sabit menüsü ve klasik salata barı ile tam bir seksenler restoranı. Sırf o ruhu tatmak için bile gidebilirsiniz.

Başka bir Moda klasiği ise Ali Usta Dondurmacısı. Neredeyse her zaman önünde upuzun kuyruk var ve eminim Moda’ya gelen herkes mutlaka meraktan bile olsa bir kez gidiyor. Kuyruğa değer mi, aşırı lezzetli mi lezzetli…

Hazır klasikler demişken, İstanbul’da gezilecek yerlerde, Kemal’in Yeri çay bahçesini unutmamak lazım. Muhteşem manzaraya bakan bu çay bahçesinde güzel havalar dışında karlı günlerde de oturmak kesinlikle yapmanız gerekenlerden. Yeme-içme konusunda çok fazla çeşit yok ama o manzara için aslında sadece çay ya da kahve bile yeterli. Moda’nın Yeni Eğlence Mekanı Moda Kayıkhane ve Moda Sahil Restaurant Moda’nın hatta İstanbul’un yeni kaliteli eğlence merkezi.

Bunlar Moda’nın en bilinenleri. Ama hazır gitmişken denemeniz gerekenler arasında tramvay yolundaki Dem’in bin bir çeşit çayları, Asuman’ın muhteşem tatlıları, Naga Putrika’nın yöresel kahvaltısı, Çay Tarlası’nın mıhlaması, Rafine’nin gerçekten çok başarılı espressosu, OD46’nın nefis nutellalı krebi ilk aklıma gelenler. Artık iyice kalabalıklaşan, her sokağında bir sürü mekan açılan Moda’da, gördüğünüz üzere aç kalmanız mümkün değil. Moda’nın en yenisi Big Chefs Moda …

Tüm bunları yaparken o eski sokaklarda dolaşıp eski binalara bakıp 50’leri, 60’ları, 70’leri, 80’leri, 90’ları hayal etmeyi ihmal etmeyin. Son olarak, başka bir MODA “mutlaka yap” maddesi tramvaya binmektir. Hemen iskele meydanında tramvaya binebilir ve Moda’ya ulaşabilirsiniz.

2. Kadıköy- Yeldeğirmeni

İstanbul gezilecek yerler listesinde gelelim başka bir Anadolu Yakası- Kadıköy semtine, Yeldeğirmeni’ne. Burası son zamanlarda atılım yapan, diğer bir değişle hip olan semtlerden. Sanat galerileri, atölyeler ve cafeler sayesinde altın çağını yaşıyor diyebiliriz.

Yeldeğirmeni Sanat Merkezi ile başlayalım. Eskiden kilise olan bu sanat merkezi şimdilerde birçok harika konsere ev sahipliği yapıyor. Havasını solumak ve güzel caz gruplarını dinlemek için listenize almanızı tavsiye ederim. Burada da sokaklar hem hayal kurmalık hem de fotoğraflık. Bir sürü çok eski binaya ev sahipliği yapan Yeldeğirmeni harika bir arşiv gibi aslında. Birçok eski binanın üzerinde yapım yılı bulunuyor ve bu yıllar sizi oldukça şaşırtabilir. Sünget ve İtalyan Apartmanı en eski ve en görkemlilerden.

Yel değirmeni sokakları da kafe konusunda oldukça fazla seçenek sunuyor. Fiyatlar genelde ekonomik. Kamarad, Village, Küf ve Cafe Mu, lezzet konusunda en iddialılarından.

3. Bağdat Caddesi – Caddebostan

Bağdat Caddesi, hem üzerinde bulunan mağazalar hem de denize yakınlığı açısından pek de eşi olmayan bir yürüyüş rotası. Sahil yürüyüşü, alışveriş, yemek ya da kahve seçeneklerinden hangisi için gelmiş olursanız olun bir diğerine geçiş yapmanız çok kolay. Sırf bu sebeple de saatlerce zaman geçirebileceğiniz bir yer haline geliyor.

İstanbul’da gezilecek yerler arasında, özellikle alışveriş için Nişantaşı’yla beraber gidilmesi gereken caddeler arasında. Kabaca Kalamış-Bostancı sahil şeridi ve üzerinde kalan harika cadde olarak tanımlayabilirim burayı. Detaylarını ise anlatmaya sayfalar yetmeyebilir.

En klasiklerden birisi Caddebostan sahil boyunca çimlerde piknik yapmak. Kulağa harika gelen bu teklifi, hafta sonları bazı çevre bilincinden yoksun kişiler yüzünden bazen işkence olsa da, İstanbul’da gezilecek yerler listesine almanız ve mutlaka deneyimlemeniz gerekli. Çevredeki marketlerden, şarküterilerden kolayca piknik sepeti hazırlayabilir ya da evden getirebilirsiniz. Yanınıza katlanır sandalye, piknik örtüsü ve en sevdiğiniz kitabınızı aldıktan sonra sizden mutlusu yok. Hele bir de sakin bir köşe bulduysanız…

Piknikle pek aranız yoksa seçenek bol. Sahilden yürüyüp istediğiniz bir ara sokaktan hemen caddeye çıkabilirsiniz. Burada onlarca restoran ve kafe seçeneği var. Çoğunluğu da en bildiğimiz zincir mağazalar. Cafe Cadde, Kırıntı, Midpoint, Cookshop en çok tercih edilenlerden. Kızılkayalar’ın ıslak hamburgeri, Barış Büfe’nin tostu ise Bağdat Caddesi deyince ilk akla gelenler.

Canınız kahve içmek istiyorsa cadde boyunca bir sürü yer karşınıza çıkacak. Ancak Erenköy Noter Sokak kahveciler açısından bambaşka bir cennet. Yan yana birçok kahveci arasından seçim yapmak zor olabilir. Elbette her yerde bulunan Caffe Nero ve Starbucks burada da mevcut. Ama gelmişken daha farklı, daha yerel seçenekleri deneyin derim. Pek bilinmeyen tavsiye isterseniz de Baharat In Gram’ın sağlıklı tatlıları, Metre Pizza’nın süper pizzaları ilk akla gelenler.

4. Üsküdar- Kuzguncuk

Üsküdar’da iskele meydanından; denizi sağınıza doğru alıp yürürseniz Kız Kulesi’ne doğru ilerlemiş olacaksanız; şayet denizi solunuza alıp yürürseniz ver elini Kuzguncuk, Beylerbeyi… Üsküdar Tekel Sahnesi’ni de unutmayalım.

Ancak asıl söz etmek istediğim, özellikle son yıllarda popüleritesi giderek artan Kuzguncuk. Renkli ahşap evleri, güzel sokakları, şirin dükkanları, aynı şekilde esnafı, en önemlisi bostanı Kuzguncuk’u bu kadar meşhur yapan… Kuzguncuk’a geldiğinizde mutlaka bostana uğrayıp soluklanın (özellikle yaz aylarında Kuzguncuk’taki bostanda açık hava sineması oluyor kaçırmayın), çınar altında bir çay için ve semti yukarılara doğru yürüyüp keşfedin. Nerede hangi film, dizi çekilmiş tahmin edin.

5. Çengelköy

Hazır dizi demişken gelelim Çengelköy’e. Süper Baba dizisini aramızda dev jenerasyon farkı yoksa bilirsiniz. Bu diziden de aşinalığımız vardır Çengelköy’e. Yıllar muhakkak İstanbul’un siluetini, şehir yaşantısını, sosyo-kültürel yapısını değiştirdi ancak bu semt dokusu, “aşırı” değişmeyen semtlerden. Müthiş boğaz manzarası için de aynı şeyleri söylemek hatta özellikle altını çizmek gerekli.

Çengelköy denince aklınıza salatalık ama nerdeeee o eski Çengelköy Salatalığı, Çengelköy Çınaraltı Çay Bahçesi, Çengelköy Börekçisi ve boğaz manzaralı balık restoranları gidilesi, görülesidir. İstanbul’da gezilecek yerler arasında, özellikle bir kahvaltınızı buraya ayırabilirsiniz. Sahil trafiği olmayan bir zamanda gitmeye özen gösterin.

6. Alternatif Rotalar

Beykoz

İstanbul’un en nezih, sessiz sakin semtlerinden biri Beykoz. Gezilecek yerler arasında: İlk cam fabrikası Paşabahçe, cam atölyeleri, Beykoz Korusu, Yüşa Tepesi, Kanlıca yoğurt yemeyi unutmayın Riva ve Anadolu Kavağı bulunuyor.

Anadolu Kavağı

Buraya ulaşmanın en güzel yolu tekne- vapur yani deniz yolunu kullanmaktır. Mesela boğaz gezisi yaptığınızda Anadolu Kavağı bir balıkçı semtidir. Anadolu Hisarı’na gittiyseniz Ceneviz Kalesi’ne çıkmak şarttır.. Tepeye kaleye doğru tırmanmak sağlam kondisyon gerektirir ancak mutlaka yapmalısınız. Yokuş boyunca aralarda dinlenip çay bahçelerinde çay içebilir veya banklarda oturabilirsiniz.

Tepeye ulaştığınızda müthiş bir boğaz manzarası sizi karşılayacak. Hatta daha önce saydığım İstanbul gezilecek yerler listesi arasında en güzel manzaralardan birine sahip. Burada bol bol fotoğraf çekebilir

ve manzaraya aşık olabilirsiniz. Dönüş yolu çok daha kolay olacak; aşağı indiğinizde balıkçılarda karnınızı doyurabilirsiniz.

GÜNÜN SÖZÜ

Besmelesiz yemek yeme…

EVLİYA ÇELEBİ