BİR HÂRİKA ÇOCUĞUN PORTRESİ

Doç. Dr. Can CEYLAN
Tüm Yazıları
İşte hikâyenin "reyting" getiren kısmı burada başlamaktadır. Her misâfir yâni her öğrenci, ister özel süreli dâhil olsun ister olmasın, daha sonra kendi bölümlerine gidince, bu İngilizce isimli çocukla olan ilişkilerinde sorunlar başlıyor.

Üniversitemizde diğer kardeşleriyle birlikte yaşayan “İngilizce” adından bir çocuk vardır. Bu çocuk, ilk bakışta bu âilenin “hârika çocuğu” gibi gözükmektedir. Üniversite içinde kendi adına kurulmuş “Hazırlık” adında bir okul bile vardır. Üniversitenin misâfirleri olan öğrenciler, diğer kardeşlerden önce ve daha çok bu çocuğu tanımaktadırlar. Bu çocukla olan ilişkilerini, tanışıklıklarını ilerletmek için özel bir süreçten geçmek zorundadırlar. Bu süreçten geçmek, birçok misâfir için zorunlu – ve de sorunlu – bir süreçtir. Zorunlu olmayan diğer misâfirler de bu çocukla olan tanışıklıkları iyi olursa, misâfirlikleri sürecince imtiyazlı olacakları söylendiği için, zorunlu olmadıkları hâlde kendi istekleriyle bu sürece dâhil olmaktadırlar. Her iki grubun dışındaki misâfirler de, misâfirliklerinin esas sebebi olan bölümlerine gitmektedirler.

İşte hikâyenin “reyting” getiren kısmı burada başlamaktadır. Her misâfir yâni her öğrenci, ister özel süreli dâhil olsun ister olmasın, daha sonra kendi bölümlerine gidince, bu İngilizce isimli çocukla olan ilişkilerinde sorunlar başlıyor. Diğer kardeşlerle - yâni derslerle - olan ilişkileri çok iyi olan öğrenciler de bile bu sorunlar görülüyor. Özel süreçte “kanka” olan misâfir ve Hârika Çocuk, birden aralarına giren diğer kardeşlere göstermeleri gereken ilgi sebebiyle, pek görüşemez hâle gelirler. Aslında bu hârika çocuk birden gözden düşer. Onunla geçirilmesi gereken zaman yüzde 85-90’lardan diğer kardeşlerle geçirilmesi gereken zaman olan yüzde 70’e düşer. Bu Harika Çocuğun da normal olduğunu düşünülmeye başlar. Onun için “harcanan” bir yıl, başarıyla geçse de, kısa sürede unutuluyor. Başarıyla geçmeyip “borçlu” geçilirse, misâfirlik bitene kadar vâdesi uzatılan bir senet üzerinden devam eder “kankalık”.

Diğer kardeşlerin verâsetini elinde tutan büyükler, yâni bölüm hocaları, kendi çocuklarının öneminin bilinmesini ister. Ders plânları yapılırken İngilizce isimli “harika çocuk” ile öğrencilerin görüşebilecekleri saatler, öğrencilerin en uygun olmadığı saatlere konur. Ya sabahleyin ilk saatler, ya öğle yemeğinden sonra, öğrencilerin rehâvete düştüğü saatler ya da eve giderken trafiğe takılmamak için erken çıkılan saatlere denk gelir. Harika Çocuk, bir albümle parlayıp sonra sönen pop yıldız gibi unutulup gider.

“Unutuluyor”, çünkü bu Hârika Çocuk, kendine gösterilmesi gereken özeni bulamaz. Onun da diğerleri gibi olduğu zannedilir. İki hafta görüşmeyip üçüncü hafta görüşülse, bu aranın telâfi edileceği düşünülür. Birlikte harcanması gereken yüzde 70’lik zamandaki açıklıkların koçan koçan alınan düzmece doktor raporlarıyla kapatılacağı düşünülür. Ya da son hafta yapılması âdet olan genel tekrarların, önceki 8-10 haftayı halledeceği gibi bir hayâl görülür.

Bir de, her çocuğa yapılan bir uygulama var ki, en çok bizim Hârika Çocuğu üzer. Diğer çocuklarla birlikte geçirilen zamanlarda, Hârika Çocuk ile yapılan derste başarısız olan misâfirin, “devamsızlık”tan kalmazsa, bir sonraki sene yapılacak derse devam etmesi gerekmez, sâdece sınavlara girmesi yeterli görülür.

Bütün bu tezatlar, gösterilen ilgi ve “sevgi”yi zayıflattığı için onu her geçen gün daha da üzer. İngilizce adındaki bu çocuk, diploma alınınca ne kadar hatırlanır tartışmaya açıktır. Onu tanıyınca her kapının açılacağı söylentisinin pek doğru olmadığı anlaşılır. Çünkü birçokları için İngilizce sadece mezun olduğu bölümün adının önüne parantez içinde yazılan bir kelime olarak kalır. (İngilizce) İşletme mezunu, (İngilizce) İktisat mezunu, (İngilizce) Kamu ve Siyaset Bilimi mezunu, (İngilizce) Tıp mezunu, (İngilizce) Fizyoterapi mezunu, (İngilizce) Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık mezunu, hatta (İngilizce) İlahiyat mezunu ve (İngilizce) Hukuk mezunu gibi.

Mesleki yeterlilik kazanmak için kazanılan ve okunan üniversitelerde, öğrenilse de dört yılda güncelliğini kaybeden bilgilerin yanında, Hazırlık’tan sonra ilgi gösterilmediği için unutulan İngilizce de eğitimdeki kayıp hânesindeki yerini alır ve almaktadır.