Dezenformasyonu hangi argümanlar üzerinden yapacaklarını çok iyi biliyorlar. Türk milleti merhametlidir. O nedenle yalan kurgusu çoğunlukla bu duygu üzerinden yapılmaktadır.

Sanatçı Cüneyt Arkın, üniversite öğrencilerinin sözde barınma sorununa ilişkin "Kaç yıl oldu hala bir şey değişmemiş. Saraylar yapıyoruz niye yurt yapmıyoruz?" demişti. Daha önce de yurt sorunu olduğu haberlerini duyduğumdan dolayı sadece yurt kısmı ile ilgili twitter’dan Arkın’ın söylediklerini “AK Parti’ye karşı kullanma peşinde olanları boş verin. Hakikaten yurt sayılarımızın artması gerekiyor. Ülkemizin büyümesi ve milletimizin daha iyi şartlarda yaşaması adına eksikleri konuşmaktan çekinmeyelim.” demiştim. Bir gazeteci olarak daha çok araştırıp doğru bilgiye ulaşmam gerekirdi.

Yalan, yanlış, asılsız haberler öncelikle twitter üzerinden olmak üzere tüm sosyal ağlardan yayınlanırken siyasetçisinden gazetecisine bu yalanlara inanabiliyor.

Dezenformasyonla mücadele sadece hükümet tarafından değil toplumun her bir ferdi tarafından yapılmalıdır.

Yurt tartışmalarıyla ilgili açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bazı park, bahçelerde bankların üzerinde yatanların bir kısmının öğrencilikle alakası yok, güya sözde öğrenci. Bunlar Gezi Parkı'nın bir başka versiyonu" dedi.

Bankta uyuyan sözde öğrenciler üzerinden gerçekleştirilen mizansen başarılı olmuştu.

Gezi Parkı kalkışmasına destek verenlerde, Berkin Elvan'ın ölüm yıl dönümlerinde “ekmek almaya giden bir çocuk” mottosunu kullanıyorlar.

Önerim şudur;  İletişim Başkanlığı bünyesinde faaliyet veren “Stratejik İletişim ve Kriz Yönetimi Dairesi Başkanlığı” daha etkin çalışmalıdır. Yalan bilginin topluma yayılması ile doğrusunu bilmek arasında ki farkın süresi daha kısa olmalıdır.

Diyelim ki yalan bir bilginin topluma ulaşmasına paralel olarak basın açıklaması yapma süresi arasında fark çok uzamamalıdır. İletişim Başkanlığı tarafından, “Olay asılsız olup, birazdan konuyla ilgili gerekli açıklama yapılacaktır.” şeklinde bir tweet atılabilir. Şahsen ben ilk önce İletişim Başkanlığı twitter üzerinden bir açıklama yapmış mı diye bakıyorum!

Önemli olan çok iş yapmak değil! “Yapılanın topluma ne faydası olacak?” sorusu üzerinde durmaktır.

BAŞARI VE GURURUN ADI

T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı ve TEKNOFEST Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, TEKNOFEST 2022'yi Samsun'da düzenleyeceklerini belirtti.

Bu yıl Prof. Dr. Aziz Sancar’ın gençlerimize örnek olmak için TEKNOFEST’e katıldığını vurgulayan Bakan Varank, “TEKNOFESTe katılan her bir gencimiz, öğrencimiz geleceğin Aziz Sancarları olacak.” dedi.

Ortadaki büyük başarıyı sindiremeyenlerden Birgün Gazetesi “TÜBİTAK damadın vakfına çalışıyor” başlığıyla fesatlığını tekrar gösterdi.

Çok mutsuzsunuz biliyorum ama Teknoloji Lideri ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, tarihe adını çoktan yazdırdı, Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar ile birlikte…

Başarıya atılan taşların altında kalma duygusu nasıl bir şey sizden öğrenmek isterim.