Vakıf Katılım web

BAĞDAT VE ERBİL YENİ BİR KAPI ARALADI

Yaşar İÇEN 06 Nis 2023

Yaşar İÇEN
Tüm Yazıları
Bağdat ve Erbil ilişkilerini sık sık gergin bir diyalog iklimine taşıyan "Kürt Bölgesi petrolünün ihraç sorunu" sonunda çözüldü…

Irak, önemli bir sorunu kendi içinde çözerek bölge istikrarına büyük katkı sundu…

Bağdat ve Erbil ilişkilerini sık sık gergin bir diyalog iklimine taşıyan “Kürt Bölgesi petrolünün ihraç sorunu” sonunda çözüldü…
Geçtiğimiz günlerde durdurulan “Kürt Bölgesi petrolünün ihracatı” yaşanan yoğun görüşmeler sonucunda 4 Nisan Salı günü Bağdat’ta imzalanan anlaşma ile çözüldü…

Irak Başbakanı Muhammed Sudani ve Kürt Bölgesel Yönetimi Başbakanı Masrour Barzani Bağdat’ta buluştu. Bu buluşma beklenenin üzerinde bir yakınlık çerçevesinde gerçekleşti… Anlaşılan maddeler hem Bağdat hem de Erbil Yönetiminde memnuniyetle karşılandı. Bu memnuniyet önümüzdeki günlerde Bağdat-Erbil arasında yeni uzlaşı anlaşmalarının da habercisi niteliğinde benden söylemesi. Zira yakalanan bu olumlu atmosfer uzun zamandır beklenen bir yakınlaşma olduğu için her iki tarafta dosyalarında bekleyen diğer sorunları en kısa zamanda masaya getirecektir…
Salı günü gerçekleşen Bağdat buluşmasında, Erbil Hükümeti’nin uzun zamandır üzerinde ciddiyetle çalıştığı “Peşmerge Bakanlığı”nın merkezi yönetim tarafından resmen tanınmasına da vesile oldu. Böylelikle geçen yıl kaleme aldığım “Masrour Barzani Peşmerge’yi tek çatı altında toplayarak kurumsal bir işleyişle ordu statüsüne kavuşturmak istiyor” öngörüm gerçekleşmiş oldu… Peşmerge bundan böyle IKBY’nin tek silahlı kuvvetleri oldu.

Evet Ortadoğu hiç olmadığı kadar hareketli-sorunlu yıllarını yaşıyor. Bu durum bölge ülkelerini yakınlaşmaya ve uzlaşmaya mecbur ederken yönetimleri de kendi sınırları dahilinde güçlü olmaya yönlendiriyor… Çünkü yaşanacak en ufak sorun o ülkeyle birlikte tüm bölgenin sorunu olacak…
Bağdat ve Erbil’in gösterdiği uzlaşı tavrı Türkiye dahil tüm Ortadoğu İçin vazgeçilmez bir değerde. Tam da burada yıllardır yazıp zikrettiğim tüm cümlelerin arkasında duruyor ve bir kez daha diyorum; Türkiye ve Irak Ortadoğu’nun oksijeni ve suyu gibi. Bu coğrafyanın huzura, demokrasiye, istihdama, barışa kavuşup bereketle yeşermesi için Türkiye ve Irak’ın kesinlikle yanyana durması gerekiyor…Zira oksijen ve su olmazsa toprağın ne kadar bereketli olduğunun bir önemi yoktur…

Ayrıca; Türkiye’yi Irak üzerinden okumak gerekiyor… Ve bu okumayı da Ortadoğu ile birlikte dünya dengelerini de gözeterek yapmak gerekiyor…
Şimdi hızlı bir şekilde son tahlilde Irak’ta neler olmuş bir bakalım. Yıllar sonra ABD Dışişleri ve Savunma Bakanları Irak’ı ziyaret etti. Sadece onlar değil elbette Avrupa ülkelerinin de Irak ziyaretleri fazlasıyla hız kazandı son süreçte. Ve tabiki hem Bağdat hem de Erbil Yönetimlerinin yoğun yurt dışı ziyaretleri-temasları oldu…
Tüm bu gelişmeler Irak’ta bir şeylerin gün yüzüne çıkacağının sinyallerini veriyordu zaten.
Dünya Batı ve Doğu Bloğu olarak bir ayrımın eşiğine gelmişken Irak gibi stratejik bir nokta elbetteki her bloğun vazgeçilmezi niteliğinde.
Bununla birlikte Kürt Bölgesel Yönetimi uzun zamandır kalıbına sığmıyor ve daha fazla gelişmek, büyümek, kurumsallaşmak adına “kendi insiyatiflerini” kullanmak istiyordu. Bu insiyatiflerin başında da kendi petrolünü ihraç etmek ve bütçede Bağdat’a bağımlı kalmamak var elbette… Salı günü Bağdat’ta imzalanan anlaşmalar bu rahatsızlıkların büyük bir kısmını ortadan kaldırdı diyebilirim…Devamı mı? Mutlaka gelecektir diyorum…
Irak’a dair yazacak fazlasıyla cümlem var, vakti geldiğinde sizlerle paylaşmak üzere. Şimdilik kapanış özetimi şöyle yapmak istiyorum: Irak Kürt Bölgesel Yönetimi büyük sancılar eşliğinde önemli bir doğumu gerçekleştirmeye çalışıyor kanaatimce. Bu doğum süreci ve sonrası Türkiye ile birlikte tüm coğrafyaya da etki edecek değerde bu sebepten dostlarıyla istişareler eşliğinde temkinli ve doğru hamleler yapması gerekiyor IKBY’nin…
Her zaman komşularının huzurunu, beraberliğini ve güvenliğini savunan Türkiye, böylesi zorlu bir süreçte de Bağdat ve Erbil’den desteğini esirgemeyecektir. Irak Başbakanı Sudani’nin Ankara ziyaretinde ve sonrasında sıklıkla zikrettiği “Türkiye desteğinin önemi” vurguları önümüzdeki süreçte de devam edecektir diye düşünüyorum…