AVRUPA MEDYASI HACİRE AKAR HAKKINDA NİÇİN SESSİZ KALDI?

Ozan CEYHUN 28 Ağu 2019

Ozan CEYHUN
Tüm Yazıları
Yıllardır dile getirmekteyiz. PKK terör örgütü Avrupa'da ve Türkiye'de ailelerinden çocuklarını kaçırarak onları "terörist" olarak eğitmekte.

Binlerce aile bu şekilde oğullarını ve kızlarını kaybettiler. Bu zorbalığa karşı çıkan anne ve babalar tehdit edilerek susturuldular. Hatta bazıları katledildiler. 

PKK terör örgütü tarafından kandırılan Kürt kökenli gençler ailelerinden koparılıp Irak’taki PKK terör örgütünün kamplarında eğitimlerde “beyinleri yıkanarak” birer terörist olarak yetiştirilmekteler. Aileleri ile tüm bağlantıları ve irtibatları da kesilmekte. Bu gençler daha sonra terör eylemlerinde kullanılmakta ve çoğu bu eylemlerde yaşamlarını yitirmekteler. Terör eylemleri sırasında ölen gençlerin aileleri çocukları öldükten sonra onlarda ilk kez haber alabilmekte ve çoğu kez çocuklarının cansız bedenini bile görememekteler. 

Sadece Türkiye’de değil Almanya, Hollanda, Fransa, Belçika, İsveç, Avusturya ya da İsviçre gibi ülkelerde çok sayıda Kürt kökenli genç ailelerinden koparılıp PKK terör kamplarına kaçırıldı bugüne kadar. Bu ülkelerin emniyet ve istihbarat teşkilatları bu gerçeği çok iyi bilmekteler. DEAŞ söz konusu olduğunda bu terör örgütü tarafından kandırılıp terör eylemlerinde kullanılan gençler konusunda çok titiz olan Avrupa ülkeleri DEAŞ’tan çok daha tehlikeli olan PKK terör örgütü söz konusu olduğunda ise bu duruma “kayıtsız” kalmaktalar. DEAŞ’ın terör eylemlerine katıldığı için çok sayıda Avrupalı genç bu yaptıklarının hesabını verirken, PKK terör eylemlerine katılan Avrupalı gençlere yönelik hiçbir tedbir yok. Avrupa bir kez daha bu konuda da “çifte standardı” ile adil olmadığını sergilemekte.

Avrupa’da DEAŞ terör örgütü tarafından kandırılmak haklı olarak “yasak”. PKK terör örgütü tarafından kandırılmak ise maalesef “serbest”.

Türkiye’nin her geçen gün daha da başarılı bir şekilde PKK terör örgütüne karşı verdiği mücadele sonucu “yok olma” yolunda olan PKK terör örgütü bu nedenle Kürt kökeni gençleri kandırıp, terör kamplarına götürebilmek için her yönteme başvurmakta. Bu konuda ise HDP parti teşkilatı ve üyeleri de hiç masum değiller. Kürt gençleri ile irtibatın çoğunlukla HDP parti teşkilatı mensupları tarafından organize edildiği iddia edilmekte. Hatta sadece iddia edilmemekte ve kanıtlanmakta da.

İşte yaşanan son örnek: Daha önce PKK terör örgütünün kandırıp elinden aldığı bir oğlu ve yakınının ölüm haberlerini HDP'lilerden alan anne Hacire Akar, 4 gün önce ortadan kaybolan 21 yaşındaki diğer oğlu Mehmet Akar'ı, örnek mücadelesinin ardından terörün pençesinden kurtarmayı başardı.

Diyarbakır’ın Sur ilçesinde oturan Hatice Akar, sevdiği bir kızla nişanladığı ve düğününü yapmaya hazırlandığı oğlu Mehmet Akar'ın ortadan kaybolması üzerine kentteki polis merkezine başvuru yaptı. Daha sonra oğlunun telefonunu inceleyen anne Akar, oğlunun telefonuna gelen mesajlardan dolayı HDP'lilerce dağa kaçırılacağını fark edip HDP Diyarbakır İl Binası’na gitti. HDP parti yetkililerinden oğlunu isteyen Akar, olumsuz yanıt alması üzerine camını kırdığı il binasının önünde oturma eylemi başlattı. Gece gündüz demeden aralıksız oğlu Mehmet için HDP binasının önünde nöbet tutan Akar'a kentteki sivil toplum kuruluşu temsilcileri ziyaretleriyle destek sunarken, yakın akrabası kadınlar da eyleme katıldı. Akar ve ona destek veren kadınlar, HDP Diyarbakır İl Başkan Yardımcısı Sait Demir'in de aralarında bulunduğu bir grup partili tarafından uğradıkları saldırıya rağmen mücadelelerinden vazgeçmediler.

Ve sonunda Hatice Akar’ın oğlu Mehmet Akar'ı da teröre kurban vermemek için HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde başlattığı oturma eylemi sonuç verdi. Kararlı mücadelesiyle günler sonra oğluna kavuşan anne Akar, çocukları dağa kaçırılan diğer annelere de örnek oldu.

Oğluna kavuşa Kürt kökenli anne ayrıca tüm anne ve babalara da anlamlı bir mesaj verdi:"3 gün boyunca yemek yemedim. Oğlumu gördüm artık keyfim yerine geldi. 3 gündür oğlumun HDP'liler tarafından kaçırıldığını biliyordum o yüzden aç ve susuz şekilde orada yattım. Oğlum bulundu, polise teşekkür ediyorum. Ailelere de tavsiyem çocukları dağa kaçırıldığı zaman gidip HDP önünde oturup eylem yapsınlar. Benim diğer oğlumu da onlar kandırıp kaçırdı ve öldürüldü. Ondan sonra 40 gün yeme içmeden kesildim bana böyle bir acı yaşattılar. Çocukları kaçırılan aileler, anne ve babalar korkmasın cesaretli bir şekilde HDP önüne gidip çocuklarını istesinler. Çocukları dağa giden aileler mutlaka gelip HDP önünde eylem yapsınlar"

İşte PKK terör örgütü ve HDP gerçeği. 

Nedense Avrupa medyası bir Kürt kökenli annenin PKK terör örgütü ve onun destekçisi HDP’ye karşı verdiği mücadeleyi görmek istemedi. Bir annenin oğlunu teröre kurban vermemek için verdiği mücadeleyi Avrupa Kamuoyu öğrenemedi. PKK terör örgütü ve HDP söz konusu olduğunda basın ahlakını ayaklar altına alarak “teröristleri öven” kalemler ya da televizyon programları sunanlar Hacire Akar hakkında yazılar yazmadılar. PKK terör örgütünün ve onun Suriye’deki uzantısı YPG ve PYD gibi isimler kullanan teröristlerin “iğrenç” ve “zalim” yüzünü bir kez daha teşhir etmediler.

Oysa Hacire Akar’ın bu mücadelesi sadece Türkiye’deki Kürt kökenli anneler için değil Almanya’da, Hollanda’da, Fransa’da ve birçok başka Avrupa ülkesindeki anneler için de bir umut. Evlatlarını PKK terör örgütüne kaptırmak istemeyen tüm Kürt kökenli anneler için bir zafer!

Keşke Avrupa medyası da teröristlerin değil annelerin yanında tavır almayı başarabilse!