Darbenin sebep olduğu şok dalgaları henüz durulmuş değil. Ancak ortaya çıkan tablonun gösterdiği şu ki; olay basit bir cunta hareketi değil. Hatta boyutları bakımından 27 Mayıs’ın fevkinde. 27 Mayısçılar başlarına geçirecek orgeneral bulamamış Cemal Gürsel’i rica minnet Ankara’ya getirip, cuntaya liderlik etmek için ikna edebilmişlerdi.

Ayrıca 27 Mayısçılar işi oldu bittiye getirip hakimiyetlerini kabul ettirdiler. Oysa bugün karşımızda olan darbecilerin nufüz etmedikleri askeri birlik, ilişki kuramadıkları rütbe yok gibi. Akıncı Üssü’nün karargah seçilmesinden, üs komutanının darbenin lideri orgeneral Akın Öztürk’ün damadı olmasına, yani bir aşamada “ben yokum” demeyecek kişi olmasına kadar her ayrıntı ince ince hesaplanmış.

Dış dünyadan gelen demokrasiye ve seçilmiş hükümete destek beyanlarına fazla kulak asmamak lazım. Bu girişimin planlayıcıları, böyle bir yapıyı dış dünyanın desteği olmadan hedefine taşıyamayacaklarını bilecek tecrübeye sahiplerdir. Dolayısıyla Batı ile, hatta açık söyleyeyim ABD ile ilişkiye geçmemiş olmadıklarını düşünmek akla ziyan. Bilmek lazım ki, bu temaslar geçmiş darbelerde olduğu gibi siyaset katı ile değil, “rütbeden rütbeye” yapılagelir. Mısır’daki Sisi darbesinin nasıl gerçekleştiğinin hikayesini bilmek lazım.

Olay ne zaman yatışacak bilmiyoruz. Bunun hayli zaman alacağı şimdiden anlaşılıyor. Ardından yargılama süreci gelecek. Birçok gerçeği de o zaman öğreneceğiz. Darbe nasıl planlandı? “Yurtta Sulh Konseyi” kimlerden oluştu? Darbe hedefine varmış olsa, kurulacak hükümet için kime-kimlere teklif götürüldü?; Hangi gazetecilere; “Kulağınız bizde olsun” denildi vs. vs. Hepsi ortaya dökülecek, öğreneceğiz.

Darbeci subayların noksansız tüm listesinin uzun zamandır hazır olduğu halde, tasfiye kararının bu ağustosta yapılacak YAŞ toplantısına bırakılmasının sonuçlarını yaşayıp yaşamadığımız da dahil, yakın dönemin gelişmelerini; söz konusu listenin rapor halinde sunulduğu Genel Kurmay Başkanı’nın kendisinden önce özel kalem ve emir subayının listeyi okuyup, kendi isimleri dahil işbirliği yaptıkları herkesin adını görünce, örgütü harekete geçmek için baskıladıklarını da herhalde göreceğiz. Yarının soruları bunlardan ibaret değil. Kimlerin televizyona çıkıp açıklama yaptıkları yada yapmadıkları, konuşmaya kimlerin zorlukla ikna edildikleri dahil pek çok soru var. Sırası gelince yazacağız.