Çok hassas bir dönemden geçmekteyiz. Ya işgali ve mandayı kabul edeceğiz ki teklif dahi edilemez. Ya da sorumlu davranarak mümkün olan en az zararla bu süreci geçeceğiz ki bu son test 1923'te başlayan kuruluş döneminin sonuna yaklaştığımızı göstermektedir.
Kurdaki hareketlilik arz-talep dengesinin enflasyon üzerinden hesaplanan matematik lehine bozulduğunu göstermektedir. Buna karşılık dar piyasalarda derinlik oluşmadan manipülatif kur atakları gerçekleştirilmektedir.
Hatta USD kuru manipülasyonlarla 7,2 TL’ye taşınıp EUR kuru 7,3’te bırakılmış ortaya çıkan arbitraj dahi anlaşılamamıştır. Bu maruz kaldığımız manipülasyonun trajikomik kısmı olarak tarihe kaydedilecektir.
Madem çatışma, toksik finansallaşma üzerinden geliyor sorumlu davranacağız. İlk sorumluluğumuz ve ekonomiye yapabileceğimiz en önemli katkı yastık altı varlıkların olduğu döviz cinsinden banka hesaplarına yatırılmasıdır.
Yastık altı döviz ve altın varlıklarınızı banka hesabınıza yatırırsanız ekonomiye sahip çıkmış olursunuz. Güçlü bir destek sağlamış olursunuz. Kayıt dışılığı azaltıp içeri döviz girişi etkisi ortaya çıkarırsınız. Ki bu etki ekonomiye karşı yapılan atakları önemli oranda bertaraf edecektir. Sonra bu varlıkları TL’ye dönüştürmek için size ortam açılacaktır. Artık dövizini bozup bozmamak sizin bileceğiniz iştir. Fakat dövizinizi sisteme sokmak sorumluluğunuzdur. Bu sorumluluktan kaçmayın.
İhtiyacımız döviz girişidir. Bu tutar çok büyük değildir. 50 milyar USD’lik bir ihtiyaç ki karşılanabilir. Fakat pariteyi bozucu etkisi nedeniyle kaynağın sağlanabileceği taraflar da baskı altındadır. Yastık altı kaynaklar bu nedenle önemlidir. Zira bunlar yurtdışından kaynak girişi etkisindedir.
TL üzerine yapılan atak tüm döviz cinslerini ve küresel borsaları vurmuştur. Trump, Wall St’deki etkiyi elbette öngörmemiştir. Fakat o da bir maliyeti kucağında bulacaktır. In God We Trust esprisi yapan mandacılar, Trump’ın kucağındaki zararı hesaplayabilecek kabiliyeti kendilerinde buluyorsa hesaplayabilirler. Bilançoların iç içe geçtiği bir dünyada bedel ödeyecek çevre geniştir.
Türkiye’yi güvenlik tehditlerine açan bir ortamın gelişmelerinden memnun olanlar, kendi gemilerinin İdlib gibi tehditlerle su alabileceğini göremeyenler, bu gemiye dönmek için fırsat bulamayacaklar. Mandacıların, kuva-yi iktisad-i milliye karşısında taraf aldıklarının bu mücadeleden haklı olanın galip çıkacağının ve karakter olarak yurtsuz kalacaklarının bilincinde olması gerekir. Bu nedenle meyus olmayız. Kuva-yi iktisad-i milliye mensupları yastık altındaki varlıklarını banka hesaplarına yatıranlar, döviz bozanlar veya ellerindeki diğer kaynaklarla bu direnişin parçası olanlardır.
İşgal, manda, himaye veya istiklalimize gölge düşürecek hiçbir gelişme kabul edilemez. Türk insanı, sorumluluğunuzun gereğini yapın ve varlıklarınızı yastık altından çıkarıp sisteme aktarın. Dostlar mahzun olmasın. Kazanacağız.