Vedat Milör, sponsor aradığını sosyal medyadan duyurdu. Adam zaten yiyip içiyor en güzelinden ne sponsoru diye aklınıza gelmesin. Basit gibi görünen ama büyük ustalık isteyen yiyeceklerin hikayelerini anlatacağı bir belgesele yiyecek sektörü dışından bir sponsor arıyor.

Adam meşhur bulur elbette ama benim ilgimi cezbeden kısmı başka yönleri. Bir defa yemeklere duyduğu derin saygı ve kaybetmediği vakarı beni etkiliyor Milör’ün. Bir araya gelsek konuşacak çok az konumuz olur. Bir defa yemeğe onun baktığı pencereden bakmıyorum ama yaptığı işe duyduğu saygı beni büyülüyor. İşin temeline yerleştirdiği felsefe ile güncel olanın peşine takılmıyor bir defa. Onun için kriterler önemli, ilkelerin adamı. Bu ilkeler onu farklı adreslere götürüyor. Yüksek zevk sahibi birisi olarak halkın sevgilisi olmak gibi bir isteği yok. Bu onu gerçekçi kılıyor. Yani? Yanisi şu: Komik hallere girip kendini şivelerle yapmacık sevgi seanslarıyla rezil etmiyor. Böyle yapan biri daha var ama onun tarzı farklı. Ayhan Sicimoğlu’ndan bahsediyorum elbette. MFÖ’nün “Sen Neymişsin Be Abi” şarkısını yazdığı rivayet edilen her işi bilen meşhur isim. O da yeme işlerine meraklı ama Milör’den farklı olarak dikkat çekmeyi seviyor. Milör belgeselse o tiyatro. Sicimoğlu jestlerini abartıyor ve şovu seviyor.

Sicimoğlu’nu izlemeyi sevsem de Milör daha iyi geliyor bana. Milör, öğrenmeye meftun bir insan, Sicimoğlu ise öğreten adam desek yeridir. Milör, dünyayı gezdikçe Anadolu’ya tutulan Sicimoğlu ise Anadolu’yu gördükçe dünya iştahı artan birisi. Birisi dünyayı görüp gelmiş diğerinin iştahı dünyayı görmeye yönelik.

Vedat Milör bize lezzetleri tanıtmaktan fazlasını veriyor. Bir defa özgüvenli olmayı, bilmediğini saklamamayı öğretiyor. Saygılı olmayı, işine saygı duymanın yanı sıra işine saygı duyanlara saygı duymayı da gösteriyor, belletiyor.

Bir işe girişmek için ahbap çavuş ilişkilerine değil yeteneğine yaslanmayı zarif şekilde gösteriyor. Olduğu gibi görünüyor. Göründüğü gibi olmanın cazibesiyle ilgilenmiyor.

Şahsen benim önerim Vedat Milör’ün programına program ortağı önerim Ayhan Sicimoğlu. Vedat Milör’ün eksik kalan şov kısmını da biraz renklendirmiş olabilir. Yeni nesil içerik kanallarından Netflix’in yerinde olsam bu ikiliye açık çek verir, çok izlenen bir programı evlere ve sinemalara taşırdım.

İş kalıyor Netflix’in Türkiye’de iş yaptığı yapımcıların kulağına su kaçırmaya. Bence bu tüm dünyaya satabileceğimiz muhteşem bir hikaye olur. Biri anlatmayı diğeri dinlemeyi seven iki lezzet düşkünü harika bir izleme tadını ortaya koyabilir.

Proje diye buna derim işte. Vedat Bey, bu fikirler için sizden danışmanlık ücreti istemiyorum. Eğer hayata geçerse izlemek benim için yeterli bir kazanç olacaktır.

Ayhan Bey size de şapka çıkarıyorum azizim. Enerjiniz ve fantastik ruhunuz bizlere bambaşka pencereler sunuyor.

İkiniz bir araya gelirseniz bence tüm dünya muazzam bir şov kazanmış olacak. Bundan eminim.